100 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Şimdi size biraz gerçeklerden bahsedeyim. Kesin bilgi arkadaşlar paylaşıyorum: Hepimiz bir gün öleceğiz... Kimimiz İvan İlyiç gibi öleceğimizi hissedeceğiz ve sonra öğreneceğiz. Doktor söyleyecek öleceğimizi bize veya hemşire. Üzgün gibi görünecekler ya da hiç oyunculuk oynamadan "Ödemeniz gereken doğalgaz faturanız 402 TL" der gibi PAT diye yüzümüze diyiverecekler. Ya da bir yakınımızdan öğreneceğiz bunu, ekşi elma yemiş bir ifade takınacak bir yakınımız. Kimimiz de aylardır alamadığımız, indirime girdiği için bitmeden almaya gittiğimiz bir eşyayı, kıyafeti tam alacakken bir anda veda edeceğiz dünyaya... "Tanrı'nın emri... Hepimizin gideceği yer orası..." (Sayfa 11) Yapacak bir şey yok... Hayat şakaya gelmez; ama şakasız da hayat geçmez. Yeri geliyor en acı gerçek olan ölümümüzü bile dalgaya alıyoruz, el mecbur. İnsan psikolojisi bazı olumsuz durumları "bastırma" dediğimiz savunma mekanizması ile bastırmaz ise, ki bunun başında ölüm geliyor, büyük bir buhranın içine giriyor insanoğlu. İşte İvan İlyiç'in durumu da bundan ibaret. Ölmeye yaklaşan İvan İlyiç'in yaşadıklarını ustaca anlatıyor bize Tolstoy. Ölüm öncesi yalnızlığı, sahteliği ve hayatın boşluğunu anlıyor İvan İlyiç. Bizler başımıza gelmeden hiçbir şeyi bu kadar düşünemeyiz, ölümü bu kadar düşünürsek yaşayamayız zaten. Yazar da bunu düşünerek en kısa romanlarından birinde ölümü konu almış. Okuyup unutma şartıyla okuyalım, ama bazen de hatırlayalım. Ölümü hatırlayalım ki hayatın değerini anlayalım...
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202246k okunma
56 syf.
8/10 puan verdi
İlahi Aşk'a dair...
Yoğun siyasi hayatı boyunca beş kez başbakanlık yapmış olan Bülent Ecevit, aynı zamanda şair, yazar ve çevirmendi. Hint ve Doğu felsefesiyle ilgilenen, Sanskrit ve Bengal dilleriyle ilgili çalışmalar yapan Ecevit’in yolu, yapıtlarında yoksulların dertlerini paylaşan ve evrensel insani değerleri savunan Tagore’la kesişecekti elbette. Gitanjali 1941’de, şairin bir diğer yapıtı Avare Kuşlar ise 1943’te onun çevirisiyle Türkçede yayımlandı. Gitanjali ’yi bizzat İngilizceye çeviren Tagore, şiirini yine kendi sözcükleriyle dünyaya duyurmuştu. Yaratıcısına bu sayede Nobel Ödülü getiren eseri şair Ecevit’in Türkçesinden 70 yılı aşkın bir zaman sonra yeniden sunuldu (Arka kapaktan) Açıkçası; bu şiirimsi metinleri okurken kullanılan dil, Sheakspeare ile Mevlana arası bir yere oturdu kafamda, biraz da biçim ve konu yönüyle Halil Cibran . Yazar, 2 çocuğu ve eşini kaybettiği yıllarda (20yy başı) yazmış bu şiirlerini ve bu yüzdendir ki, tüm çıtası yüksek metinlerde görüldüğü gibi bol acı ve yalvarma var. Temel konu: İlahi Aşk. Yaşadığı cefadan kurtuluş ile huzuru Tanrı'da buluyor. Genel olarak; müzik, tabiat, ölüm gibi metaforlar seçilmiş ve hepsi sonunda ilahi bir yola dökülüyor. Sonradan resime merak salması yazarın sanatsal yönünün bir ispatı olmuş sanki. Henüz 16'sındayken bu metinleri çevirmiş, şair ve yazar Karaoğlan lakaplı, muhtemelen ülkemizin başına gelmiş en DÜRÜST siyasetçi Ecevit’in çevirisinden de okumuş olmak ayrı bir keyif tabii. Daha çok sanatçı siyasetçilerin bu fani alemde önder olmaları dileğiyle Hint edebiyatının bu ölümsüz satırlarını okuyun: Tagore'nin dediği gibi, kapınıza gelen ölümü kabul etmeden.
Gitanjali
GitanjaliRabindranath Tagore · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20151,183 okunma
Reklam
159 syf.
8/10 puan verdi
ACIMAK !!!
Normalde şu ana kadar hiç bir kitap için inceleme yazmamıştım. Çünkü bilirim ki, bir kitap her farklı okuyucusuna farklı bir şey fısıldar. Okuyucu kendi tecrübelerine, bireysel birikimine göre kitaptan farklı lezzetler alabilir. Bu nedenle kitap incelemesi yapmayı, potansiyel okuyucunun algılarını kapatmamak ve eğer varsa kitaptan alabileceği
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139.9k okunma
134 syf.
4/10 puan verdi
Franz Kafka bir hukukçu olarak hayatını geçirmiş. Özellikle 1883 yılında doğmuş ve kendi yaşadığı döneminde kendi yazdıklarının yayınlanmasını arzu etmemiş ilginç bir yazar. Sonrasında elde edilmiş yazıları bir araya getirilerek yeniden kitaplaştırılıyor. Şimdi bu süreç ve bu kitabı okuyan kişi diyor ki; bir adam sabahleyin böcek olarak uyansa ne
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · İnsan Kitap · 2017224.9k okunma
267 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 hours
Anatole France, Tanrılar Susamışlardı (Les Dieux ont soif) romanını 1912 yılında kaleme alır. Birinci Dünya Savaşı’nın neden olacağı büyük yıkımı önceden sezen yazar, sadece Fransa tarihini değil, dünya ülkelerinin toplumsal düzenini değiştiren “Büyük Devrim”i konu alarak, “özgürlük-eşitlik-kardeşlik” ilkelerinin ardında insanlık onurunun nasıl
Tanrılar Susamışlardı
Tanrılar SusamışlardıAnatole France · Sentez Yayınevi · 2003642 okunma
207 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 27 days
Konusu hakkında ufak çapta bir araştırma yapınca anlaşılacağı üzere “ölüm”. Çok güzel bir anlatımı var tıpkı ilk iki kitapta olduğu gibi, okuması gerçekten keyifli. Fakat olayların ağır ağır ilerleyişi bana biraz sıkıcı geldi araya başka kitap sıkıştırdım. Kişisel fikrim, sonuna doğru gitgide ağırlaşması sıksa bile vermek istediği duyguyu tam vermesine sebep olmuş. Benim beklediğimden farklıydı ancak yine de güzel okunabilir bir kitap. Ölümsüzlüğü arayan insanların dünyanın çivisini çıkarttığı bir dönemde, tüm iyi şeyler yok oluyor ve kötü şeyler çoğalıyor. Ölümsüz olamayacağını kabullenince yani aslında ölümü kabullenince, bozulan tüm denge tekrar yerine oturuyor. Gayet güzel bir konu. İyi okumalar.
En Uzak Sahil
En Uzak SahilUrsula K. Le Guin · Metis Yayıncılık · 20213,065 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.