Bir Ayet
...Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, "Doğrusu biz Allah'a aidiz ve kuşkusuz O'na döneceğiz"derler.
(Bakara, 2/155-156)
Bir Hadis
Güzel ahlak, berekettir. Kötü ahlak, kötülüğün habercisidir. İyilik, ömrün bereketlenmesi demektir. Sadaka vermek ise kötü ölümü engeller.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/502)
Bir Dua
Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın; artık inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!
(Bakara, 2/286)
Ezidiler toplumsal ve dinsel kaynaklarını, eski Mezopotamya geleneklerinden ve (Zer düştlük inancından unsurlar da dahil olmak üzere) İran etkilerinden almıştır; bunlardan biri dinlerinin merkezinde bulunan Melek Tavus'tur (Tavuskuşu Meleği). Saddam Hüseyin'in yakın arkadaşı Tarık Aziz, Hindistan'a geldiğinde kalabalık bir basın grubuna Keldani Hristiyan olduğunu söylemişti. Çok şaşırdığını hatırlıyorum, çünkü ben Keldanileri şimdi soyu tükenmiş olan Petra Nebatileri veya Suriye Çerkesleri (ilki artık yok, ikincisi ise varlığını halen sürdürüyor) gibi eski çağlara ait bir halk sanıyordum. IŞİD Irak'ın bu karmaşık kültürel ekolojisinden nefret etmekte ve bu insanları özel bir garezle hedef almaktadır.
Floridalı Rahip Terry Jones, İslam'a karşı bir mesaj göndermek için Kuran yakacağı tehdidinde bulunmuştu. Büyükelçi Wilson'ın birliklerde gördüğü ruh hali buydu. "Irak'ta nasıl bir cehennem yarattığımızı ve aptalca savaşların sonuçlarının neler olabileceğini hatırlamak için;' diye yazıyordu.
Birinci Sınıf Astsubay K. R. Norwood ölümleri rutin olarak kaydetmişti. Norwood, daha sonra sorgulandığında, "o bölge için kayda değer olma dığını kastetmiştim, kayda değer olduğunu düşünmemiştim efendim;' diyecekti. Anbar'daki ABD birliklerine komuta eden Tümgeneral Steve Johnson, bunun "iş yapmanın bir bedeli" olduğunu söyledi. Şiddetin tüm halleri -ister ABD işgalinden, ister direnişten isterse sonradan olduğu üzere IŞİD'den gelsin aynı kötülüğü ve sıradanlığı paylaşmaktadır.
2014'ün Ocak ayında Beyrut'ta bir kahvaltı sırasında Batı Avrupalı iki büyükelçi bana yazdıklarımın IŞİD'in etkisini çok fazla abartıldığını söylemişlerdi.
Terziler geldiler. Durgunluktu o dökük saçık giyindikleri
Yarım kalmışlardı. Tamamlanmadılar. Toplu odalarını sevdiler.
Ölümü hüzünle geçmişlerdi, ateşe tapardılar.
Kent eşiklerindeydi, ağlayışını duydular
Kestiler, biçtiler, dikmediler ve gitmediler,
iğnelerine iplik geçirip beklediler;
Selamlar, ben Leyla.
Kitabın kapağında, hayallerimin yazarlarından birisi olan Ali Hazelwood’un "Esas bu kitabı okumamak aptallık olur." gibi bir cümlesi var. Zaten okumaya beni teşvik eden de o cümle oldu. Okuduktan sonra canım aşkım Hazelwood’un bu kitabı neden sevdiğini anladım, çünkü onun kalemine benzeyen bir tarz vardı. Kadının
Adam,
Çok sevdiği, aşkı uğruna defalarca ölümü göze alacağı Selma'nın yanında kendini bir köpek kadar yalnız ve çaresiz hissediyordu. Selma, adamın çok sevdiğini biliyor, fakat susuyordu. Bu sevgi karşısında konuşmak, adamı bulunduğu yalnızlıktan kurtaracaktı. Selma konuşmadı.
Bize ne başkasının ölümünden demeyiz
çünkü başka insanların ölümü
en gizli mesleğidir hepimizin
başka ölümler çeker bizi
ve bazen başkaları
ölümü çeker bizim için
69. VASİYET
Muhiddin-i Arabî ks buyuruyor:
Secdeyi çok yap!
Yemini çok etme!
Hüküm sahibi bir memur olmaya heves etme!
Eğer olmuşsan; öfkeli hâlinde, içinde bir sıkıntı varken, aç karnına, acele bir işin varken hüküm verme!
Kimseye benim Mevlâm deme!
Mevlâ Allah’ındır.
Dinînde, imanından istifade edeceğin kimselerle sohbet et!
“Allah
Bugün oturdum ölümü düşündüm
Bir dar ağacında ya da yolda yürürken
Bugün oturdum ölümü düşündüm
Yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken
Ahmet Erhan
Sabahtan beri organik kimya çalışıyorum hala bitmiyor ölümü düşünüyorum yoksa bitecek gibi durmuyor