Ölümü güzelleştirmek..
•~• Ölü fakat canlı, ne kadar canlı, hayatın gösterişlerinden uzak, hayatın özünü içinde taşıyor, hayatın cevherini dondurmuş ve ebedîleştirmiş. Ölüm onu çirkinleştireceği yerde, o ölümü güzelleştiriyor. •~•
Bir kere tadılacak ölümü her gün, hatırlatıldığı sıklıkla yaşıyorsun. Sana her şey haram oluyor ve bu haliyle yaşayamadığın hayatın geçiciliğine, saçmalığına ikna oluyorsun. Onu değiştirmek, güzelleştirmek, dünyayı iyilikle doldurmak için ne isteğin ne cesaretin kalıyor geride. Halbuki mesele sonunda ölümün varlığını bilerek yaşamayı, mutlu olmayı becerebilmek.
Reklam
"Namazda ölümü hatırla! Kişi namazda ölümü hatırlarsa namazını daha güzelleştirmek için gayret gösterir. Öyle bir adamın namazı gibi namaz kıl ki ondan başka bu şekilde güzel namaz kılan yok sanılsın."
Oysa insanoğlu isterse ölümü bile güzelleştirir. Oysa insanoğlu önce kendisini güzelleştirmek, sonra dünyadaki her şeyi güzelleştirmek için, en güzel işini yapmış, kendini yaratmıştır. Oysa kendini yarattığı gibi her şeyi yeniden yaratabilir, her şeyi böylesine çirkinleştireceğine yeniden güzelleştirebilirdi. İnsanoğlu buradan giderken böyle kan içinde, böyle kula kulluk ederek gitmezdi. Dünyanın, insanın, sevginin, güzelliğin, dostluğun tadı damağında, her şeye doymuş işte böyle giderdi. Işte o zaman ölüm korkusu kalır mıydı, durmadan güzellikler yaşayan, durmadan yaratan insanın ölümü düşünmeye vakti mi olurdu, olsa bile ölümden bu kadar korkar, ölüme yapayalnız gider, uydurduğunu bile bile cennet, cehennem yaratır mıydı?
Sayfa 340Kitabı okudu
Ölümü güzelleştirmek, hayatı güzel yaşamakla mümkün olur!
Her savaşta yalnız savaşanlar ölmez, onlardan daha çok savaşmayanlar ölür. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, çocuklar da ölürler. İnsanlık insanlığını kaybeder. Hangi savaş olursa olsun insanın insanlığında hayır bırakmaz. İnsanoğlunda acıma hissi, merha­met bırakmaz, sevgi bırakmaz. İnsanda ne kadar güzellik varsa alır götürür. Savaş, yani harp
Sayfa 339 - YKYBaski23Kitabı okudu
Reklam
76 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.