İza’nın şarkısı adlı kitabın incelemesinden merhabalar;
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Kitabı hediye olarak almıştım uzun zamandır bekletiyordum. Bu kadar değerli bir hediye aldığımı bilmiyordum, okumak için geç bile kalmışım.
Kitapta babasının ölümü ile annesini yanına alan genç kadının annesiyle kendi evinde yaşadığı uyum süreci konu olarak anlatılmış.
Ben ise daha çok İza karakterini okuduğumu düşündüm. Onu anlamaya çalıştım. İyi niyetli bulduğum için ona kızamadım. Mutlu sonla bitsin isterdim. Kitabın en başında onunla kafasının içinde konuşan annesinin karşısına alıp konuşmasını, saçlarını okşamasını, sarılmasını beklerdim. Aslına bakacak olursak kitapta annesini mutlu etmek için eve hizmetçi alan İza’nın yaptığıda kızını mutlu etmek için kurabiye yapan annenin yaptığı da sadece maddi sunumlar. Kısaca biri sevmeyi anlatsın, birileri sevmeyi öğretsin bence hayat o zaman çok daha güzel olacaktır diye düşünüyorum.
Ya da herkes birbirini olduğu gibi kabul etsin. Çünkü fıtratımız, doğup büyüdüğümüz aile bunlar iradi değil bir lütuftur; değiştirebileceğimiz şeyler ise sınırlıdır.
Ben kitaptaki anlatılan bütün çatışmaların aradaki bağların zayıflığını ve kültürel değişime bağlıyorum. Bu kitabı İza’nın annesinin yaşına geldiğimde tekrar okumak istiyorum.
Kitabı okuyan diğer okurların yorumlarınıda merak ediyorum.
Hoşça kalın.