Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tolstoy
Beş yaşında bir çocuğun yanına yetmiş beş yıl unutamayacağı bir manzarayı koyuyorlar: Ölü bir kadın. Hayatın sıcaklığını taşıyan çocuk, ölümün soğukluğunu taşıyan kadına bakıyor: Annesi! Öyle bir çığlık atıyor ve kaçmaya başlıyor ki bir daha kendisini hiç kimse durduramıyor. Bir ayna gibi taşıdığı günlüğünü ayırmıyor yanından. Ne zaman kendisinde
Sayfa 68
Reklam
Küvetimin kenarında, pencereden esip gelmiş solgun bir yaprak, adı aklıma gelmeyen bir ağacın yaprağı duruyor; ona bakıyorum, damarlarını okuyorum, karşısında ürperdiğimiz ama onsuz hiçbir güzelliğin olamayacağı o tuhaf faniliği soluyorum. Güzelliğin ve ölümün, hazzın ve faniliğin birbirine bu kadar muhtaç, bu kadar bağlı olması ne harika!
Sayfa 91
236 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Jose saramago yine döktürmüş kitap çok güzel olaylar yine adı bilinmeyen bir ülkede gerçekleşiyor yılbaşına girerken ülkede kimsenin ölmediği konuşulur. Ülke çapında oldukça garip bir durum meydana gelir ve sadece o ülkede ölüm yok olur insanlar başta buna çok sevinse de sonradan aslında hiç de sevinilecek bir durum olmadığını anlarlar. Hastaneler huzurevleri oldukça sıkıntılı bir dönem geçirmektedir cenaze levazimatcilari ölen insan olmadığından işsiz kalmış ve bundan sonra ölü hayvanları gömmeye başlamışlardır. İnsanlar ölümün sadece kendi ülkelerinde işine son verdiğini anlayıp bu sefer hastalarını mafya aracılığıyla komşu ülkelere taşırlar. Sınırı geçer geçmez ölen insanlar karmaşık bir şekilde gömülürler belli zaman sonra bu da bir çözüm olmaktan çıkar ve 7 8 aylık süreden sonra ölüm öncekinden farklı bir şekilde yeniden gelir.. Kitabi okuduktan sonra insan şu soruyu sormadan edemiyor Hiç ölmeyeceğini ve yaşayan bir ölü olacağını bilmek mi daha kötü yoksa ölümune kaç gün kaldığını bilip yaşamak mı?
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,9bin okunma
Tüm dünya - kuşkusuz Tanrı'nın parmağı ile yazılmış bir kitap olan tüm dünya - öyle bir kitap ki; orada her şey bize Yaratıcısının uçsuz bucaksız iyiliğinden söz eder; orada her yaratık yaşam ve ölümün betimlemesi, aynasıdır; sıradan bir gül bile yeryüzündeki yolumuzu aydınlatan bir parıltıya dönüşür...
112 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Sizce Namus nedir..?
Bugünkü ilk altı çizili kelimemiz NAMUS.. TDK anlamı: Toplum içinde onur ve ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlılık, doğruluk, dürüstlük, erdemlilik, ahlaklılık.. Erkek egemen coğrafyalarda bu kelimenin anlamı tamamen boşaltılmış, kadının tekeline indirgenmiş, yetmemiş kadının bacak arasına sıkıştırılmış bir ifrazattır artık. Peki neye dönüşmüştür namus? Temizleme bahanesiyle kadına sıkılan kurşuna dönüşmüştür,mahkemelerde iyi hal indirimine dönüşmüştür. Sokaklarda ve cezaevlerinde katilin elindeki kanı ve vicdanını temizleyen kutsal bir sıvıya dönüşmüştür. Can verme, can almaya dönüşmüştür. Psikolojik ve fiziksel şiddete, baskıya, işkenceye dönüşmüştür... . Gelelim kitaba, kitabın orijinal adı "ilan edilmiş ölümün kronolojisi" Adından da anlaşılacağı gibi, ben şu adamı öldüreceğim, özümde çok iyi bir insanım, ama meselem var, namus meselesi. Öldüreceğimi kasabada ki herkese duyuruyorum, belli ki bende korkuyorum, belki vazgeçirirler diyorum. İşte burada altı çizili ikinci kelimemiz "Sürü Psikolojisi" devreye giriyor. İşte nobel ödüllü yazarımız Marquez hem sürüyü, hem psikolojilerini öyle güzel anlatıyor ki, sürünün dışındayım belki birşeyler yapabilirim diyorsunuz. Oysa gerçek hayatta sürü nereye biz oraya modundayken.. Bol kitaplı günler diliyorum.. Keyifli okumalar..!
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,1bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Okurken bazı yerlerde bencil diye yargılayacagimız İza 'nın  yalnızlık şarkısıdır bu. Hayat boyu susmayacağı ama kimsenin de duymayacağı şarkı... Öylesi bir roman ki sanki içindeki kahramanlar gerçekten bir zamanlar yaşamış ve o yaşanmışlıklardan magda szabo'nun boş defterine damla damla bir şeyler sızmış  dedirtecek kadar gerçekçi...    Ölümün
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,473 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Bir yol nereye gider diye sordu kendine. İnsan ancak adresi olmayan bir yolcuyu uğurladığında yolların bilinmezliğini keşfederdi diye fısıldadı gaiplerden gelen bir ses. Giden bir tek yola gidiyor, kalan sayısız pek çok yolun sır dolu düğümlerini çözmeye mahkûm oluyordu. Kendisinden ayrılanın ölümün yoluna mı, ihanetin yoluna mı, yoksa tekrar
Şiirler 1 -Monna Rosa
Şiirler 1 -Monna RosaSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20209,2bin okunma
ikinci kitap
Her şey büyük bir hızla yok oluyor. Hem evrendeki bedenler hem de onların hatıraları. Algılayabildiğimiz şeylerin doğası nedir? Zevkin çekici, acının korkutucu, gururun ün sağlayacı yanları nedir? Bütün bunlar ne kadar aşağılık, adi, iğrenç, pis ve zararlı şeyler. Bunları aklımızı kullanarak düşünmeliyiz. Düşünceleri ve konuşmalarıyla insanlara ün verenler kimlerdir? Ya da ölüm nedir? Eğer aklımızı kullanarak düşünecek olursak ölümle ilgili tüm düşüncelerimiz değişebilir. O zaman ölümün yalnızca bir doğa olayından ibaret olduğunu kavrayabiliriz. Ancak ölüm evrensel doğaya da katkıda bulunmaktadır. İnsanın hangi parçanın gerektiği zaman nasıl hazır tutulabileceğini düşünmeliyiz.
Sayfa 20 - say
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.