yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman şuramızda birşey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde hayat hem acıya, hem umuda benzer gün ölümle başlatıyor hayatı her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor her sabah ölümü anlatıyor gazeteler sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf yeni bir cinayetin röntgenini çıkartıyor gövdeme beynim sabırla keskin iğdişliyor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarını bizim ilanlarımız çoktan verilmiştir gelirse de bilinir nerden ve nasıl böyle ölümün yücedir adı ha kanağacı canım, ha gelincik tarlası çünki ölümün kanıdır besleyen bir başka baharın tohumlarını şuramızda birşey var bizi onduran şey acıya saran umudu kuşatan #ArkadaşZekaiÖzger
* İzlenimler Sonrası VIII
tut ki Hayat yaşlı bir adamdır başında çiçekler taşıyan. genç ölüm bir kafede oturur gülümseyerek,bir parça para tutmuş parmakları arasında (derim ben "çiçek alır mı" sana
Sayfa 111 - YKYKitabı okudu
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
Selamlar sevgili okurlaaar!! Uzun bir aradan sonra yeniden beraberiz, şükür ki. Sizlere dönüş kitabı olarak müthiş bir seçimle geldim. Kendisi beni ağlata ağlata helak etti. Normalde aşk kitaplarına pek ağlamam beni duygulandırdıklarıyla kalırlar ama bu kitap resmen kalbimin içinden bir hançer geçirdi. İzi de kalır muhakkak. “YERE YAKIN YILDIZLARA UZAK” Adı üstünde yere yakın yıldızlara uzak bir mekânda, metro istasyonunda enkazda kalan on dört öğrencinin hikâyesini anlatıyor kitap. Daha doğrusu hayatta kalabilme hikayelerini. Önce kaza oluyor ve ardından enkazda hapis kalmış olan bu on dört kişiyi önce tanıyor, sonra da gizli sırlarına tanık oluyoruz. Bu enkazda kaldıkları süre içerisinde kimisi âşık oluyor, Kimisi gözlerinin önünde sevdiğinin cansız bedenine veda ediyor… Kimisi açlıktan, kimisi susuzluktan ama daha çoğu hiç beklenmedik sebeplerden ölüyor. Kitapta en çok hoşuma giden durum şuydu: Kitap insana ölümü anımsatıyor. Bu korkunç gelebilir ilk okunduğunda ama aslında öyle değil. Neticede hepimiz öleceğiz ve ölümün varlığını bilerek değerlendirmemiz gerek vaktimizi. “Ölümün saati yok,” sevgili okurlar. Bu yüzden sevmeyi, sevdiğiniz şeyleri yapmayı, sevdiğiniz insanlarla vakit geçirmeyi, sevdiğinize onu sevdiğinizi söylemeyi asla ertelemeyin. Çünkü ölüm geldiği zaman geriye kalan en acı duygu pişmanlık oluyor.
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201911,4bin okunma
BÜYÜK BULUŞLAR -3. BÖLÜM -MİKROP TEORİSİ - JOSEPH LİSTER VE ROBERT KOCH
Büyük Buluşlar
Büyük Buluşlar
Merhabalar :) 3. Bölümü Joseph Lister ve Robert Koch ile tamamlayalım. CANKURTARAN MİKROP KIRICILAR: JOSEPH LİSTER VE ÇAĞDAŞ CERRAHİ "1860'ta Joseph Lister Glasgow Universitesinde Cerrahi Profesoru olduğunda başarılı bir ameliyat geçirmiş hastalar bile ölüm korkusu içindeydiler.
191 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir küçük zenci yapayalnız kaldı. Gidip kendini astı. Kimse kalmadı.
Açıkçası Agatha'nın okuduğum diğer kitaplarından sonra On Küçük Zenci'yi başta sevmemiştim. Belki de bunun nedeni ilk yarısını okulda okumam ve bu yüzden yarım kalması, tam olarak odaklanamamamdır. Tatilde olsaydı bir günde bitirirdim kitabı. Bu kitabı okumayı ertelememin nedenlerinden biri de yeni baskısı. Adı On Kişiydiler ile
On Küçük Zenci
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 200680 okunma
SESSİZ HİZMETLER Türkiye’de siyasî ve içtimaî alanlarda bir gürültü ve kargaşalık alabildiğine giderken kendi köşelerine çekilmiş bazı vatandaşların yurtlarına, milletlerine sessizce hizmette bulunduklarını görmek, sıkıntılar arasında biraz huzur verici oluyor. Evvelce bir defa dokunduğum bu konuya şimdi bir daha gelmek istiyorum: 1) Atatürk
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.