Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Aşk korkakların işi değildir.
Karasevdalılar, Javier Marias'tan okuduğum ilk kitap kendisine hayran olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum...
Onsuz var olamayacağımız uyku tutmadığımız, varlığımızın bir anlam ifade etmediği, gün be gün kelimelerine, varlığına bağlı olduğumuz kişi, bir an gelir düşüncelerimizde bile yer tutmaz hale gelir ve yer tutacak olsa bile bir
..bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleşir... (kitaptan alıntı)
Spoiler içermez
Nora Seed 35 yaşında genç bir kadındı. Hayatta bir çok hata yaptığını düşünür ve pişmanlıklar duyar. Aynı bizler gibi. Ama her şey onun Gece Yarısı Kütüphanesi'nde bulunmasıyla değişir. Artık bazı şeyleri farklı yaptığı için daha farklı hayatlar yaşayan paralel evrenlerdeki hayatlarını ziyaret ede bilir.
Kitapı okuduktan sonra düşüncelerimde öyle değişiklikler oldu ki. Ya pişman olduğumuz şeyler aslında bizim için en iyisiyse? Belki de sevgiliden ayrılmak daha iyidir? Belki farklı yere taşınmamak? Belki ünlü olmak yerine sade bir hayat yaşamak? Kim bilir, belki de yapmadığımız için üzüldüğümüz şeyler birinin ölümüne sebep olurken birini yaşatır.
PİŞMANLIKLARI BİR KENARA BIRAKIN, HAYAT ENDİŞE DUYMAK İMİN ÇOK KISA.
Yaşamak için...
Eğer -60 derecenin altında seyahat ediyorsanız ve ayağınıza su değerse, artı olarak ateşi ilk denemizde yakamazsanız bu neredeyse öldünüz demektir. Ateş yakmak bu denli önemlidir işte. Parmakların soğuktan yanmadan önce o ateşi ilk denemende yakmalısın.
Dikkat! Spoiler içerir.
Kitapta aynı konu çerçevesinde 3 ayrı hikaye anlatılıyor. İlk iki hikaye birbirine baya benzer lâkin sonları bir o kadar ayrı. Bu hikâyeler kitabın başlığını daha iyi yansıtıyor.
İlk hikaye, bir insanın yaşamak için neler yapabileceğini bizlere çok güzel anlatıyor. Yaşamak için insan hiç ummadığı düşüncelere ve davranışlara başvurabiliyor. İkinci hikayede ise bir “ego” sorunu ile karşılaşıyoruz. Karakterin kendini güçlü ve doğayı basit görmesi onun neredeyse ölümüne sebep oluyor. Üçüncü hikaye de ilk hikaye gibi yaşamak için verilen mücadeleyi anlatıyor ama burada bunu daha iyi anlayabiliyoruz. Bilhassa karakterin açlık karşısında verdiği mücadele ve yaşama tutunması onu ölümden kurtarıyor.
Yazarın kalemini de övmeden bitiremeyeceğim. Gerçekten okurken gram sıkıldığımı hissetmedim. Her şeyi göz önünde bulundurarak bu kitabı rahatlıkla önerebilirim.
210 syf.
·
Puan vermedi
YAŞAMAK - YU HUA
Çin'de yayınlandığı yıl olan 1993 yılından bu yana hâlâ yasak olan ve sayısız ödüle layık görülen eseri okurken gözlerim dolarak okuyacağımı nasıl bilebilirdim? Kitabı bitirirken "Bir hayat öyküsü okumamış da sanki bir hayat yaşamış gibi" ydim. Ah Fugui ...Başlarda sana çok kızsam da büyük saygımı kazanan Jiazhen'le bu kadar yaşanılmaz bir hayattı "yaşamak" ve herşeye; yoksulluğa, savaşa, kıtlığa, sevdiklerinin ölümüne, fakirliğe rağmen "yaşamak".
.
Aslında herkesin elinde gördüğüm ve gereğinden fazla abartıldığını düşündüğümden hep ertelenmiştim okumayı. Hiç nefes almadan okuyabileceğiniz ve yüreğiniz yanarken okumayı bırakamayarak devam edeceğiniz bir eser. Bazı bölümlerde o kadar hüzünlendim ki kitabı fırlatarak devam edemeyeceğimi düşünsem de yeniden merak ve pişmanlıkla dönüp devam ettiğim kitaplardan biri oldu. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Merhaba…151 sayfaya sığdırılmış muhteşem bir kurguyla geldim.Öyle ki, Borges ve Cortazar’dan sonra kitapları en çok çevrilen üçüncü yazar @claudiapineiroescritora Kesinlikle dilimize daha çok kitabı çevrilmeli.Yayınevi bu konuda isteklerimizi değerlendirecektir diye düşünüyorum
#kitabınkonusu
İnes ve Ernesto’nun rutine oturmuş,sakin ve huzurlu
92 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Görkemin önünde ormanın sustuğu bir ses: Öteki'nin sesi
Kitabı bitirdiğimde zihnimin içinde uzun bir sessizlik (ki bu çok nadiren gerçekleşir) olduğunu hatırlıyorum. Sanki bir konu hakkında söylenmesi gereken her şey söylenmiş de benim payıma salt takdir içeren bir sessizlik düşmüş gibi... Kitabın içinde geçen bir Kafka alıntısıyla anlatacak olursam; bu kitap, benim için "görkemin önünde ormanın
