Hissetmiyor insanlar, hissetmiyor!
Unutmuşlar duygu nedir, kimse bilmiyor
Bilmeden seviyor, cesaret edemeden ölüyor
Bilmem kaç nesil böyle gidiyor!
Sevgili, gel gidelim, biz bari cesaret edelim
Esir kalmayalım esir şehirde, kaçıp gidelim
Kaçacak yol kalmazsa, bilerek ölelim
Sevdiğimizi yeter ki bilelim
Sahi sevmek nedir, nasıl olur bilir misin?
Bazen ölmek mi gerekir sevilmek için
Tabii değeri yoktur canlıyken bir canın
Ölünce sevilir her kıymetsiz vücut
Gittin sevgili, sen de gittin
Nereye, neden gittin, beni bırakıp gittin
Unuttun mu? Yoksa unutmaya mı çalıştın
Bilmem ki sen neden gittin
Elveda sevgili, veda etmeden gittin ya
Ben edeyim, hatırında kalmak için
Sen benim kalbimdeyken unuttun beni
Elveda sevgili, belki hatırında yaşarım
Enam Suresi 50. ayette “De ki: Hiç kör ile gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?” denilir. Üstelik Kuran-ı Kerimde “düşünmek, sorgulamak, aklını kullanmak” ile ilgili 70 e yakın ayet bulunmaktadır.
Sadece bu ayetlerden bile yola çıktığımızda İslam ve felsefenin birbiri ile çok ilintili olduğunu görebilmemiz mümkündür.
Hani, çok önceleri, "Sadakat nedir?" diye sormuştun bana; ben de şöyle bir şey söylemiştim:-
'Sadakat', kişinin kendinde bir kişiye bir yer ayırması, ve o yeriş hep onun için korumasıdır;
'sadakatsizlik' de, kişinin o yerin korunmasını savsaklamasıdır;
'ihanet' ise, kişinin, o yerine, başka bir kişiyi sokması-
"Olur mu ki bu-" demiştin sen de: " başka bir kişiyi sokamaz ki o yere, o kişi; onun için açmışken o yeri- başka bir kişi giremez ki oraya...?