Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
22.04.2024
İçimde bir huzursuzluk var bu günlerde. Nedenini biliyor gibiyim ama sanki bilmiyormuşum gibi davranıyorum. Bilmek istemiyorum, öğrenmekten, aklıma gelmesinden korkuyorum. Aslında pek korkak biri değilimdir. Ama ben de insanın sonuçta. Korkulara sahip olan bir insan, özlemeyi bilen bir insan, kalbi dışarıdan ne kadar kalpsiz birine benzesem de
Reklam
528 syf.
4/10 puan verdi
2/5 ️️ brother ııığ, whats that????? beyinsiz bir erkek ana karakter ile ondan daha salak kadın ana karakterin bir ayda sırılsıklam aşık olup yaşadıkları dramayı okuyoruz 500 sayfa boyunca. klişe av-avcı olayı. kadın cadı ama erkek cadı avcısı, dağlar yerinden oynar ve o ön yargısını yıkar, aşk başlar kızım, sen nasıl bu kadar karaktersiz birine dönüştün? nerede o ilk 100 sayfadaki “ew i can’t stand the color of blue” lou???? nasıl iki günde ben onun için ölürüme dönüştün????? on tane geri zekalı klişe karakter el ele tutuşup kutu kutu pense oynayarak wattpad kitapları tanrılarına sesleniyor. o onun çocuğu çıktı, babası aslında buymuş, şunun inancı şuna girmiş. din ve devlet işleri ayrılığı için kamu spotu gibi 10/10 kitap olmuş. ben bu kadar aile dramasını en son yasak elmada izlemiştim. bunu övene yazık, tiktokta şişirip şişirip önüme sokan ve aldırana, her fırsatta parlatan kitap camiasına yazık. 2016da okusam belki severdim ama o sene için bile çok düşük bir kitap olmuş. ali hazelwood ve colleen hoover kitaplarının bile daha bir oluru var gibi geldi bana. her neyse. verdiğim puan ansel hatrına. tüm o 3 iqlar arasında parlayan tecrübesiz aslan parçası, kitabın tek biraz zeki yanı
Serpent & Dove
Serpent & DoveShelby Mahurin · HarperTeen · 20192,284 okunma
"Arıyordum gözlerinde ben yolumu, ben yolumu. Sana verdim bahçemin en zor gülünü, zor gülünü. Defterim de ortalanmış, yad elinde yâr beklerken. Düşerim sensiz rüyadan, söyle bi' var mı oluru?" Mabel Matiz- Bahçemin En Zor Gülü
BEN BİLMEM HER ŞEYİ
Edemediğim bir veda var. Üstüne uğradığım bir haksızlık. Karşılığını gördüğüm muameleyi hak etmediğim bir süreç. Kırgınım elbet. Yüzleşmek istemiyorum. Anlatmak istemiyorum. Anlaşılmak için çok fazla cümle kurdum çok da çaba harcadım. Karşılığında gördüğüm saf bir kötülüktü. Olsun. Hiçbir eylemi bir beklentiye dönük gerçekleştirmedim. Ben zaten bu hikayede geçerken uğranılan bir yer kadar vardım. Kayıp denilecek şeyler kaybettiğim için artık her şeyin bir kayıp değeri yok gözümde. Sadece onun kaybettiği şeyleri fark etmek beni bir üzüntü içerisinde bıraktı. Geçtiğim yollarda buldum onu. Ben yalnız yürüdüm o yalnız yürümesin istedim. Karşılaşabileceği tehlikelerin farkındaydım. Uyarmak istedim. Benim haddime değilmiş. Olabilir. Her şey olması gerektiği gibi ilerlemek zorunda değil. Bazı şeylerin oluru olmaması gerektiği gibi olmasıymış. Olsun. Herkese kendi hikayesinde başarılar dilerim.
360 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sevda Altınbaşak, on iki yaşında annesini kaybetmiş ve babası annesinin ölümünün üzerinden bir yıl bile geçmeden evlenmeye karar vermiştir. Böylelikle üvey annesi ve oğlu ile birlikte yalnız ve mutsuz yıllara ilk adımlarını atmıştır. Babasının ölümü ve dedesinin felç geçirmesi ile hayat Sevda için daha da zorlaşmaktadır. 🪻Çünkü abisi Yavuz
Sevda Çiçeği
Sevda ÇiçeğiSıla Koçak · Pukka Yayınları · 202451 okunma
Reklam
Sırf beni sevsin diye kimsenin huyuna gidemem, benim bir duruşum var o duruş sizi rahatsız ediyorsa yollarımızı ayırırız, insanlar kusurlarla doludur, hiç kusursuz birisi gibi davranacak gücüm yok, benim hayatımın oluru bu.
Arıyorum...
"Karamanoğlu Mehmed Bey’i arıyorum Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı? Bir ferman yayınlamıştı; ‘Bu günden sonra, divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste, meydanda Türkçe’den başka dil konuşulmaya’ diye, Hatırlayanınız var mı?
138 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Popülaritesi yüksek kitaplardan... İlk kitabını okuduğumda tamam ilk kalemi kısa kısa hikayeler vs çok beğenmemiştim ama Oluru var gibiydi de abi tüm kitaplarını mahkumların kısa kısa hikayeleri yazarak yazamazsın.. Kitap morali bozuk bir kaç arkadaşın hadi toplanalım ve herkes başından geçen bir olayı anlatsından ibaret o hissiyatı veriyor maalesef. Pek keyifle okumadım ama siz okuyun :)))
Devran
DevranSelahattin Demirtaş · İletişim Yayınları · 20198,5bin okunma
Reklam
574 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
İnsanlar benim lanetim ...
Benim için yılın best kitabı olarak kayıtlara geçiriyorum Kitap Hırsıznı... İnanılmaz güzel anlatılmış , hırsızlığında oluru varmiş dedirtecek cinsten. Ama tabiki , hırsızlık her ne koşulda olursa olsun , ahlaki yönden yanlış bir davranış diyerek, kamu spotumu vermiş olayım. :D Liesel ... Ah canım kız , ne kadar güzel bir hikayen vardı. Ne kadar çileli , doğmak için secemedigin coğrafyanın , insana ne gibi zararları olacağını beynime mıh gibi kazıdın. Kitap Nazi Almanyası döneminde yaşanan, insani krizi baz alarak anlatılıyor. Yahudi düşmanlığının , savaşın, açlığın yokluğun , küçücük bir kız için neler ifade ettiginden... nerelerden nerelere geldiğini içimize işliyor. Çok fazla dile çevrilmiş ve son zamanların okunması gereken kitaplarından seçilmiş. Seçildiği kadar da var. Dostluğun, sevginin ve küçücük bir kızın kalbinin kelimeler üstündeki dansını okuyorsunuz sayfalarda ... Kelimelerden hem nefret ettim hem de onları sevdim ve umarım onları doğru yazmışımdır. Dışarıda dünya ıslık çalıyordu. Yağmur kirlenmişti. Liesel'in kaleminden çıkan en güzel cümlelerden birisiydi... Çok güzel bir kız okudum ... İnanılmaz güzel bir masal .. Diktatörler kötüdür. Kitaplar candır. Okumak için neler yapabilirsiniz bilemiyorum, ancak Liesel 'in neler yaptığına bir bakmanızı öneririm. Kitaplarla kalın arkadaşlar. Teşekkür ederim canım kız
Güliz Çakar
Güliz Çakar
önerinle okuduğum için çok şanslıyım.
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 201212,5bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Merhaba sevgili okur, Kitap kulübü ile birlikte okuduk Rousseau’yu. Zor bir okuma olacağını tahmin ederek başladım okumaya. Beklediğim kadar karmaşık değildi ama irdeleyerek okumak gerekti. Söylev, Delphes tapınağı yazıtından alıntıyla başlıyor: “İnsanlar kendilerini tanımaya başlamazsa, insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağı nasıl bilinebilir?” Rousseau iki tür eşitsizlikten bahseder. Birincisi doğa tarafından meydana gelen eşitsizlik, yaş, cinsiyet, sağlık gibi; diğeri ve en önemlisi insanın kendi elleriyle hemcinsine yaptığı manevi ve politik eşitsizlik. Mülkiyet kavramına dikkat çekerek, insanlığın başta adım adım; sonra, deyim yerindeyse, çığ gibi büyüyen bir eşitsizliğe maruz kalışını farklı çerçevelerden anlatıyor. Bu maruz kalışı nasıl da kanıksadığımızı, rahatsız olmak şöyle dursun artık köle olmadan yaşayamayacak hale gelişimizi çarpıcı bir şekilde gösteriyor. İki ayrı yayınevinden çıkmış basımlardan, ara ara, çeviri karşılaştırması yaparak okudum. Takip edebildiğim kadarıyla çok büyük farklar yok, seçilen kelimelerde bazı farklılıklar var, uygar ve medeni gibi, soysuzlaşma ve yozlaşma gibi. Bazı anlam farkları da dikkatimi çekti ama bence ikisi de fena değildi. Daha sade bir çeviri olmasını tercih ederdim, bazen anlamakta güçlük çektim ama belki de oluru buydu. İlgilisine tavsiye ederim efenim, keyifli okumalar…
İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı
İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin KaynağıJean-Jacques Rousseau · Say Yayınları · 20201,388 okunma
400 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.