Felsefe bir kerteye kadar iyidir, hoştur; faydalı olduğu kerteyi aşacak kadar derinlere gider­sek çileden çıkar, kötüleşiriz; herkesin inandığı, uyduğu şey­leri küçümseriz; herkesle doğru dürüst konuşmaya, herkes gibi dünyadan zevk almaya düşman oluruz; kimseyi yönetemeyecek, başkalarına da kendimize de hayrımız dokunma­yacak bir hale geliriz.
Ot bürüyecek çevremizi gelecek yıla Şimdi turp gibi sağlamız - şimdi gülüyoruz ya Gelip geçişlerini seyrediyoruz ya kızların Bahis tutuşuyoruz ya - kötü şaraplar içiyoruz ya Yerimiz yurdumuz yok - işimiz gücümüz yok Hani nasıl diyeyim - daha geçen yıl Genç değildik ihtiyar da sayılmazdık ya Hani hep genç belleriz kendimizi Hani aslında duygusuz kişileriz ya. Ölürüz - kavak yelleri başımızda Hiçbir şey değildik bunca çağdır Bunca çağdır asker bile olamadık ya, Hakkımızı yediler bizim - perişanız Gırtlağımıza dek yumruk gibi yalnızlık En korkulu yerindeyiz ya - uykulu kişilerin Ağarık yıldızlar bakar ya başucumuzda
Sayfa 186 - Theodore Roethke
Reklam
Sadece başarısızlıklarımızın tutarıyla kendimiz oluruz.
Birine sorumluluk verip yetki vermediğimizde ona zulüm etmiş oluruz. Bir insana yetki verip, sorumluluk vermedikçe ise o kişiyi nankörleştirir ve zalimleştiririz. Odasına temizleme sorumluluğunu alan çocuğun odasındaki eşyaları istediği gibi yerleştirme yetkisi de olmalıdır.
Gospel, rock and roll'un doğuşunda etkili olan bir kanattır sadece. Rock'ın ortaya çıkışındaki diğer bir etken de elbette siyahların klasik gospel müziği ile kıyaslanırsa epey din dışı konulara değinen taşralı ve hüzünlü country blues müziğidir. Blues'un, yani Afrikalı Amerikalıların gitarla yaptıkları müziklerinin başlangıç noktasını aşağı yukarı 1800'lerin ortalarına, siyahların taşrada toprak kölesi olduğu döneme kadar götürebiliriz. İşte siyahların Delta'dan büyük şehirlere gerçekleşen yolculuklarında yanlarında bu iki geleneksel müziği de taşımışlardır. Blues kente göç ile beraber artık rhythm and blues olarak anılır olacaktır. Bazı gospel müzisyenleri ise aşağı yukarı 20. yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru işte bu kentli blues'un içerisine dâhil olacaklardır. Yerli müzikleri bir koldan İspanyol tarzı, diğer bir koldan siyahların müziğini beslemiştir. Siyahlar bunu Afrika'dan getirdikleri geleneğin ve hüznün içine katmıştır. Dinsel gospelin hüznü dindışı country blues ile iç içe geçmiştir. Blues'dan damıtılan hüznü kimi zaman Afrika temelli, caz formuna sahip swing ve boogie woogie'nin eğlenceli havası dağıtmıştır. Bunların, yani blues, swing ve boogie woogie kalıplarının üzerine blues'la benzer kaynaklardan, yani yerli ve İspanyol kültüründen beslenen beyaz country müziğini de özellikle '50'li yıllardan itibaren ekledik mi rock and roll'un temel taşlarını yerine koymuş oluruz.
Sayfa 144 - AltıKırkbeş YayıneviKitabı okuyacak
Bize doğadan yadigar bu hislerin bölünmesine izin vermeyelim: Böyle davranırsak bu duyarlılığı yaymak yerine yok etmiş oluruz.
Sayfa 50 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.