1908'de Yahudi Ajansı'ndan Doktor Thon'un bir raporu bu meseleye şöyle bir çözüm getirir: Sadece doğulu Yahudiler hem Araplar gibi, Araplara verilen düşük ücretle çalışabilir, hem de siyonist hedef olan "İbranî işçi" ve Filistinli çalışanların kovulup atılması meselesini gerçekleştirmeye yardım edebilirler. Raporunu şöyle tamamlar: "Eğer bu topraklara Yemenli ailelerin yerleşmesini sağlayabilirsek, aynı zamanda şu sorunu da halletmiş oluruz: Yemenli kadınlar ve kızlar, hâlen hemen hemen her ailede hizmetçi olarak ayda 20 ilâ 25 Fransız Frangı gibi fahiş bir ücretle çalışan Arap kadın ve kızların yerine hizmetçi olarak çalışabilirler."
Sayfa 152 - Timaş Yayınları - Kasım 2023, IstanbulKitabı okuyor
Yaşam biçimimizi değişmez bir olağanlık haline getirmek yoluyla, içimize yerleşen güvensizlik duygusunu bastırmış oluruz. Bu yüzden, bizi korkutan çevremize egemen olduğumuz sanısıyla yaşarız. İnatçı ve haşin doğayla iyi geçinmeye zorunlu olan balıkçı, göçebe ve çiftçi, maddi kazancı gelecek ilhama bağlı olan sanatçı, çevresi tarafından ürkütülmüş yabani kişiler; bunların hepsi de değişiklikten korkar. Bunlar dünya önünde kendilerini mutlak yetkisi olan bir jüri önündeymiş gibi hissederler.
Reklam
Kur’an frekans olduğundan , frekansımızı her defasında yükselterek ilk yaratım halimizle uyumlanmamızı sağlar ve böylece özümüze varırız . Bu hâl bizim ilk , asli , en saf-arı, en mükemmel halimizdir. Dolayısıyla Kur’an bizlerin fabrika ayarıdır (default halimiz) ve gerisin geriye bizi bahsettiğimiz asli halimize döndürür. Çalışmayı prensipli şekilde uyguladıkça , ilgili sureyi meal etmenin bile ötesinde yaşamaya başlamış ve surenin kendisi oluruz . Böylece tüm sureler tamamlandığında artık kişi Kur’an olur . Bu prensiple çalışmayı sürdürdüğümüzde her tamamlanan sure , bizi mevcut bilinçten bir üst bilince taşır . Kur’an’ın tüm surelerini bu şekilde bitirmiş olsak da her ayet kendi içinde yaprak yaprak bilinç katmanlarından oluştuğundan ,aynı prensiple tüm sureleri yeniden çalışarak her seferinde, gelinen yeni bilincin üstüne çıkılır, böylece bilinçte ilerleyişimiz sürekli devam eder .
Spinoza, akıldışı tutkular tarafından güdülenenlerin ve davranışlarını bu tür ihtirasları doğrultusunda ayarlayanların ruhen hasta olduğunu söyler. Eğer optimum bir gelişmeye ulaşmışsak, yalnızca özgür, güçlü, akıllı ve neşeli değil, aynı zamanda psişik yönden de sağlıklı oluruz. Bunu başaramadığımız durumlarda ise bağımlı, güçsüz, mecalsiz, bıkkın olur ve çöküntü içinde kalırız. Bence Spinoza, ruhsal sağlığın veya bozukluğun, yaşam biçiminin doğru ya da yanlış kuruluşuna bağlı olduğunu ortaya koyan ilk modern düşünürdür.
Seninle
… Hiçlikte bir bütün oluruz, Bir ter damlasında yok olduğumuz gibi.. .
“Belki bir gün ikimizde pişman oluruz; sen gelmediğine, ben beklediğime.”
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.