Arkadaşlar imdat!
Ölüyorum heyecandan ve stresten. Karın ağrısından ve bu ağrıdan dolayı ter dökmekten bi' hal oldum. Biraz önce yarınki sınav için su almaya gittiğim markette ellerim öyle bir titredi ki rafı yıktım. Avuç içlerim o kadar terliyor ki kalemi nasıl tutacağımı düşünüyorum. Şaka maka büyük gün yarın. Bitti şaka gibi düşünsenize. Kalbime gelince... Kalbim çok kötü halde. Hem çok kötü çarpıyor hem hiç atmıyor gibi. Ama sanki yerini terk etmiş de zaten bin parça olan kalbimin her bir parçası vücudumun her yerine yayılmış gibi. Öylesine kötü atıyor ve tedirgin ediyor ki beni. Ölesim geliyor ama yaşamak da istiyorum... Hayatımızın baharında yaşadığımız şu duygulara bir bakın!
Ceren'in yanına yatayım dedim sağıma yattı kafasını göğsüme koydu uyuyor.. Sağ kolum altta kaldı ve sağ kolumun sakat olması dışında hiçbir sorun yok.. Ağrıdan ölüyorum şu an ama rahatsız olup uyanmasın diye bırak kıpırdamayı normalinden daha yavaş nefes alıp veriyorum.. Ama kolum amk kolum kaldı orda kaldıı..
Ağrıdan ölüyorum. Arkadaşlarla yemeğe gidecektik benim için iptal ettiler. Annemler ise beni evde yalnız bırakıp kebap yemeye gitti…
Annem evliliklerinin ilk günlerinde akşam yemeği için babama pirinç çorbası, biber dolması ve pilav yapıyor. Yemeklerin hepsi pirinçten anlayacağınız. acemi kadın, bu işleri daha pek bilmiyor ve babam bol pirinçli sofrayı görünce şaşırıyor ama yine de kalbi kırılır, o kadar uğraşmış kadın diye hiç sesini çıkarmadan çorbasını içiyor, dolmayı yiyor,
Canımın ciğeri, bff'min zaman seçimi mükemmel, yüzümün gözümün mosmor olduğu, ağrıdan öldüğüm, küçük bir kaçamak yapacağım hafta bir buçuk günde tanışma, söz ve nişanı oldu...
Ölüyorum.. cidden ben evlensem bu kadar yorulmazdım..
