Ah ah... Nerde yanıldık biz? Miskinlik yok dedik; sonunda kapitalist olduk. Çalışmak, bu dünyayı imar etmek lazım dedik; ahireti unuttuk. İslam akıl mantık dinidir dedik; rasyonalist olduk. Hoşgörü dedik; sonunda liberal olduk. Hak hukuk dedik; neticede demokrat olduk. Nereye geldik biz?
168 syf.
8/10 puan verdi
Güzel bir kitaptı. Aslında daha farklı bir konu bekliyordum. Kitapta günümüzde bozulan Müslümanlığa değinilmiş. Tabi bu bozulmada dış güçlerin etkili olduğunu ve özellikle teknolojilerinde zararlarından bahsedilmiş. Anlatım tarzı hoşuma gitti. Espritüel bir tarzı vardı. Bana göre kitabın sonundaki hikaye, kitaptan çıkarılacak en güzel dersti. Yani insanlar bir düzen arıyorlarsa önce kendilerini düzeltmeleri lazım. Herkesinde bildiği gibi insanların en büyük düşmanı nefisleridir. Bunu dışarıda arayan, sürekli birbirlerini suçlayan insanlar bir durup düşünsünler şimdi. Acaba hangimiz doğruyuz?
Dervişan
DervişanÖmer Faruk Dönmez · İz Yayıncılık · 2020725 okunma
Reklam
İnsanlar beni deli ediyor! Yaşama amaçları: barınma, beslenme, üreme! Etrafımdaki insanlara bakıyorum da, daha büyük bir ev, daha lüks bir araba, daha lezzetli yiyecekler falan fişman. Kapitalizm! Ey insanlar. Canlarım. Ciğerlerim. Kim uyuttu sizi? Hangi kötü kalpli büyücü yedirdi size bu zehirli elmaları? Ulan hadi biriniz uyumuş olsanız, öpüp uyandıracağım ama, herkese yetişemem ki! Kapitalizmin beşiğinde ölüm uykusu! E bebeğim eeee ee e! Dandili dandili dastana/ Danalar girmiş bostana/ Kov bostancı danayı/ Yemesin lahanayı. Ne için yaşıyorsun? Hayatın anlamı nedir? Sabah işe gidiyor, akşam eve dönüyorsun. Ulan danalar da sabah çayıra gidiyor, akşam dönüyor. Sen hiç akşamları ahırında kitap okuyan bir dana gördün mü? Varoluş gizemini çözmeye çalışan bir dana? Hayır. Göremezsin. Neden? Çünkü danalar hayatın anlamını bilmeden yaşar. Peki insan ne için yaşar? Lahana için mi?
Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca-koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulabilmek içindir...
Hep uzakta sanırlar ölümü. Hep başkaları içindir ölüm.. Bence insanlar işte bu yüzden mutsuzlar. Çünkü birazdan ölme ihtimali; insanın acılarını ve sevinçlerini yeniden tanımlamasını gerektirir. Tümüyle yaşamını yeniden tanımlamasını gerektirir. Kapitalizm mi ne, tuhaf bir şey çıkarmışlar;korkunç bir olay. Her şeyi süsleyip herkese satmak istiyorlarmış. Ölümü sürekli hatırında tutan adama her şeyi satamazsın ki. Çünkü ölüm, iki hayatın ortasında durur ve insanı dengede tutar. Ah tabi, insanları bu çılgın düzene çekmek için, ölümü unutturmak gerekir.
Kaptırmış gidiyorlar... Sabah işe, akşam eve... Sabah işe, akşam eve...para kazanıyorlar, evler arabalar alıyorlar, gezip eğleniyorlar, çalışıyorlar, uyuyorlar, uyanıyorlar... yiyorlar, içiyorlar, evleniyorlar, çoğalıyorlar...fakat yaratılış amaçlarını tamamen unutmuşlar. Anlamsız ve amaçsız bir hayat sürüyorlar,,,Yaşamlarını''beslenme-barınma-üreme''ekseninde sürdürüyorlar. İyi de... hayvanlar da böyle yaşıyorlar?
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.