"Biat ve itaat mekanizmasını reddetmek, kendi sivri aklına fazlasıyla güvenen ukala bireylerin piyasayı doldurmasına yol açar... Mesele o ki, Müslüman önderlerinin İslam çizgisinden ayrılıp ayrılmadığını fark edecek bir ilim ve irfan la donanmış olsun..."
" Yirmi bir yaşındayım ama delikanlı felan değilim. Delikanlı olsam İstanbul'u geri alırdım. Delikanlı alsam Roma'ya dikerdim gözlerimi sonra Hah! Oysa ben burnunun ucunu görmekten acizim. Kuklaya çevirdi beni şerefsizler. İplerim ellerinde... Dershane, sınav, üniversite... Tek mağrifetim test çözmek. Çoktan seçmeli bir sisteme takıldım;hakikati çoktan ıskaladım. İstanbul'u kaybettim. Bağdat'ı kaybettim. Kudüs'ün kaybettim. Roma'yı unuttum. Hedeflerim süfli; iyi bir fakülte,yüksek maaşlı bir iş,mümkünse güzel bir eş, üstelik çalışan bir eş eee bu devirde de geçinmek zor, sonra güzel bir ev, son model araba, çor çocuk falan, yaşayıp gideceğ işte... Kim düşürdü lan beni bu hâle?
Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulabilmek içindir...
Okumaya değer farklı bir üslûbu var. Fikir kitabı olmasına rağmen hikaye tarzında akıcı bir yapısı olduğu için kısa sürede bitiriveriyorsunuz. Özellikle son 3 sayfadaki sorulara samimi olarak cevap verince, çok da hoş bir tablo ile karşılaşmıyoruz.