Ömer Hayyam'dan
"Bilimadamlarının nasıl yıkıma uğrayarak bir avuç kaldıklarına tanıklık ettik; onların sayıları ne kadar azaldıysa acılarımız da o kadar büyüdü. Onların, içinde bulundukları durum karşısında hayatlarını sadece ve sadece bilime hasretmeleri konusunda sorumlulukları vardır. Ancak günümüzde aydın geçinenlerin büyük bir çoğunluğu hakikati yalanla örtbas ederek ve ellerindeki bilgiyi sadece küçük ve maddi çıkarlar için kullanarak görünüşte aydın olmaktan öteye geçemiyorlar. Gerçek anlamda bilgiye ulaşma ve hakikati elde etmeyi aşk derecesinde amaç haline getirmiş; kibri ve yalanı kendisinden uzak tutan; aldatıcı ve göz boyayan görüntüye kapılma- yan herhangi birine rastladıklarında da onu hemen karalamaya başlıyor ve onunla alay ediyorlar."
Sayfa 333 - Ömer Hayyam, F.Woepcke'den aktaran A. Rosen, age., s.137-138.Kitabı okudu
"Dedim: Artık bilgiden yana eksiğin yok; Şu dünyanın sırrına ermişin az çok. Derken aklım geldi başıma, bir de baktım: Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.' ° Ömer Hayyam
Sayfa 363Kitabı okudu
Reklam
" Dervişlerin yolunda kendini unut; Namazın, orucun kökünü kurut; Öğütlerin iyisini Hayyam'dan işit; Şarap iç, yol kesme, yoksulları tut. " ° Ömer Hayyam
Ömer Hayyam; Günümüzde aydın geçinenlerin büyük bir çoğunluğu hakikati yalanla örtbas ederek ve ellerindeki bilgiyi sadece küçük ve maddi çıkarlar için kullanarak görünüşte aydın olmaktan öteye geçemiyorlar. ..
Sayfa 333 - KafkaKitabı okudu
Türk bilim adamlarının yaptığı buluşlar
Türk Bilim adamlarının yaptığı buluşlar Ahmed Bin Musa : ( 10. yüzyıl ) Sistem mühendisliğinin Öncüsü. Astronom ve Mekanikçi. Ali Bin Abbas : ( ? - 994 ) 1000 sene önce ilk kanser ameliyatını yapan bilim adamı. Kılcal damar sitemini ilk defa ortaya atan bilim adamıdır. Eski çağın en büyük hekimlerinden olan hipokratesin (Hipokrat) Doğum olayı
#Nazım #Hikmet
Nazım Hikmet Şiirleri Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde tutsaklık günleri. Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir. Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı’ndan bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim... Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde tutsaklık günleri. Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir. Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı’ndan bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre: - Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der. Nazım’ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım’ı tepeden tırnağa süzer ve: -Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım’a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, “gidebilirsiniz” der. Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe: -Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar. Müfettiş hemen atılır: -Kim duymaz Hayyam’ı. Nazım: -Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür : “ Görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı’nı ve sizi kimse anımsamayacak” der çıkar. Müfettiş yaptı yanlışı anlar, Nazım’ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.
Reklam
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.