80 syf.
1/10 puan verdi
Yine hayatımın kâbusu olan bir hikâye.. Türk hikayeciliginden, Türk eğitim öğretim sisteminden nefret ettiğim bir eser daha. Ömer Seyfettin harika bir hikayecidir bunu asla yargılamam! Ama Türkçe öğretmenleri doksanlı yılların sonu ve ikibinlerin başında üzerinde kesik el olan mide bulandırıcı bir görselle süslenmiş bu hikâyeyi zorla okutup not verirdi. Okula erken başlamış biriyimdir. Beş buçuk yaşında okula başladım ve 4. Sınıfa giderken bu kitap ödev bahanesiyle zorla tüm sınıfa aldirildi. Kırtasiyeye gidip kitabın kapağını görünce kustugumu hatırlıyorum. O kadar korkmuştum ki .. birde hoca ne anladınız diyor hikayeden "kimseye minnet etme al elini kes daha iyi " bunu mu diyeceğiz hikâye ne verebilir ya dokuz on yaşında çocuklara korku ve şiddetten başka resmen psikolojimi bozdu bu eser. Hiç bir çocuğun okumasını tavsiye etmiyorum.
Diyet
DiyetÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk · 20034,100 okunma
Eski toprağın hali bir başka
Tekrar sordu: - Söyle yavrum o roman ne diyor ? Genç kız büyük gözlerini kaldırdı kitabı dizlerine indirdi nazik bir şive ile + Büyük anneciğim Fransızca bir roman işte, dedi. Lakin büyük nine merak ediyordu. Mutlaka anlamak istiyordu. - Adı ne ? + De jen şante . - Ne demek ? + Sevinçten saadetten mahrum kadınlar demek. - Onlar kimmiş ? + Biz Türk
Reklam
293 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Hayalden Gerçeğe
Hepimiz bir şeylerin peşinden koşuyoruz. Kimimiz daha iyi bir evin, kimimiz daha iyi bir arabanın, kimimiz daha iyi bir geleceğin. Bunları yaparken geçmişimizi ezip geçiyoruz. Oysa insanoğlu geçmişini tanıyıp anlamlandırmadan geleceği ile vuku bulamaz. Tıpkı bir saniye önce aldığımız nefesin bir saniye sonra alacağımız nefes ile ilişkisi gibi.
Ateşi Yeniden Yakmak
Ateşi Yeniden YakmakMehmet Hayati Özkaya · Çoban Yayınları · 201930 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Yanlış bir Ahlak Anlayışı!
Kitap altı hikayeden oluşmakta. Verdiğim puanlarıyla birlikte hikayeler: İnsan Neyle Yaşar 9/10 Kıvılcımı Söndürmeyen Ateşi Zapt Edemez 5/10 Mum 3/10 Kızlar Büyüklerden Akıllıymış 6/10 İnsana Çok Toprak Gerekir mi 7/10 İlyas 7.5/10 İlk üç hikayesi Hristiyan kıssaları olmuş. Hikayelerden önce İncil'den ayetler yazılmış ve daha sonra bu
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019192.5k okunma
Ömer Seyfettin çalıştığı okulda öğretmen arkadaşlarıyla tartışırken; "ilim başka, irfan başka; âlim başka, arif başka." diyor, arkadaşları bu görüşe katılmıyorlardı. Bir gün bu öğretmen arkadaşlarına "Avusturya’dan vagonlar dolusu şeker geliyor, şeker çok ucuzlayacak." dedi. Arkadaşları haberin doğruluğundan şüphe bile etmediler. Herkes şeker kıtlığı bitecek diye çok sevindi. O sırada öğretmenler odasına temizliğe gelen bir hizmetliye de aynı haberi verdi Ömer Seyfettin. Hizmetli; "İnanma beyim, Avusturya bu savaş zamanı şekeri bulsa kendi yer, bize niye yollasın?" deyince Ömer Seyfettin öğretmen arkadaşlarına döndü: "Gördünüz mü cancağızım? Siz bütün ilminize rağmen habere inandınız. O irfanı sayesinde yutmadı. Demek ki arif başka, alim başka; irfan başka, ilim başkaymış, gördünüz mü?'' demiş.
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
180 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Merhaba canlar... Ev taşıma, yerleştirme, bayram derken uzunca bir aradan sonra tekrar buralardayım. Tabi ki açılışımı dört yıldır birlikte okuduğumuz ve daha çooook okumalar yapacağımız @okuyan_kadınlar_kulubu nün #turkklasikleriserisi etkinliğiyle yapıyorum. Bu ay #ömerseyfettin in #baharvekelebekler isimli topu hikaye kitabıyla buluştuk. Malumunuz Ömer Seyfettin eserleri en çok okunan yazarlar arasında. Benim gibi öğrencilik yıllarında okuyan ya da sinemaya uyarlanan eserlerini izleyenler vardır mutlaka. Bu kitapta ise 1902'den 1911'e kadar yayımlanan ilk dönem hikayeleri mevcut. Günümüz Türkçesiyle sunulan yayım dizisinin devamı ciltler halinde gelmeye devam edecek. Hem edebi hem siyasi kimliğe sahip olan Ömer Seyfettin'in edebi kimliğiyle tanışacak olduğunuz eserde; yer, olgu, olay ve tarihsel kıyaslar baş rolde... -Tenezzüh -Buse-i Mader -Hediye -İlk namaz -Sebat -Pervanelerin Ölümü -Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür! hikayelerini sevdiğimi söyleyebilirim. Dönem itibariyle hemen hemen bütün Türk Klasikleri eserlerinde işlenen kadının yaptığı işin değersizliği ve erkeklerin bir lütuf olarak verilmesi burada da göze çarpıyor. Bir bölüm var ki; İlim ve fenle ilgilenmesine 'rağmen' karısını sevmeye çalıştığını söylüyor zat-ı muhterem. Lütfettiniz beyzadem demekten alamadım kendimi affola... Siz benim çıkışlarıma aldırmayıp okuyun diyor ve müsaade istiyorum. Keyifli okumalarınız daim olsun... Kitapla kalın...
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,297 okunma
Reklam
99 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 hours
Çizgi roman görünce dayanamadım tabi. Çok iyi çizimler olduğunu da belirtelim. Şöyle ortalama 1650ler’e gidiyoruz. On Yedinci yüzyılın ortaları bilgisi var çünkü elimizde. Çok da güzel bir dua ile de başladık: Allah’ım günahsız kulun yoktur, benim günahlarımı da bağışla. Çok güzel bir dua değil mi? Livaneli, Gorbaçov kitabında beni düşünceleriyle
Harem
HaremZülfü Livaneli · Destek Yayınevi · 2012219 okunma
Biz gülelim  karşımızdaki gülmesin. Biz selam verelim karşımızdaki almasın. Biz nazik olalım karşımızdaki olmasın. Biz iyilik yapalım karşımızdaki kıymet bilmez olsun. Hiç önemli değil ben kendim için yapacağım çünkü yaptığımdan en çok ben mutlu olacağım. Öbür türlü çekilmez bir azabın içerisine girerim. Ömer Seyfettin'in Yüksek Ökçeler kitabındaki hikayeyi tekrar hatırlatayım: Genç yaşta dul kalmış bir hanımefendi, maddi varlığı yerinde. Bir baş dönmesi başlıyor. Bir gün doktora gidiyor. "Çok yüksek topuklu ayakkabı giyiyorsunuz bunları çıkarın" diyor doktor. Kadın yüksek topuklarını çıkarıyor ama sonrasında başına gelmeyen kalmıyor Aşçısını hırsızlık yaparken yakalıyor, şoförünü hizmetçisi ile yakalıyor, bahçıvanını para çalarken yakalıyor, onları atıyor, başkaları geliyor tekrar aynı şeyler, tekrar aynı şeyler. Sonra yeniden yüksek ökçeleri giymeye başlıyor. Diyor ki " Başım dönüyor ama kalbim yorulmuyor boş ver. " karşımızdakinin suistimal edeceğini bilsek de biz iyi niyetle yaklaşalım problem değil. Kalbimizin yorulmasından daha kötü değildir başımızın dönmesi. Kalp yorgunluğu, bir gün sevemez hale gelmek, güvenemez hale gelmek Her şeyden beter bir ıstıraptır.
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
53 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.