Ömer Ali Can

Yeni bir Türkiye doğdu, Türk milleti doğmadı ki. Atatürk, ''yeni bir Türk milleti'' demiyor, ''yeni bir sosyete'' diyor. Sosyete dediği, Durkheimcı sosyolojiye has bir tabir. ''Eski cemaat toplumundan modern anlamda bir toplum yarattık'' diyor. İddia budur.
Reklam
Cumhuriyetin köklerinde Osmanlı var. Elbette Osmanlı'nın halefi biziz. Türkiye bir ''redd-i miras'' hakkına sahip değildir.
Tarih cehaletten dolayı ''reddettim'' deyince reddedildi zannedilir. Bazıları, ''Osmanlı'yı reddederim'' diyor. Zannediyor ki, pasta keser gibi bir tarih yapabilir. Mümkün değil. Böyle bir şey olabilir mi? Bir kere cumhuriyeti kuranlar Osmanlı paşaları, Osmanlı Erkan-ı Harbiyesi. Demek ki, redd-i miras sosyal realiteye uymayan bir şey.

Reader Follow Recommendations

See All
Rejimi değiştirdik, rejim değiştirmek kolay bir iş değildir. Bu değişimi mümkün olan en az tahribatla ve çok onurlu yaptık. İmparatorluktan cumhuriyete geçişi bir hür direniş, direniş savaşı vererek gerçekleştirdik, başardık ve buraya geldik.
Osmanlı Türklerin imparatorluğuydu. Bugün cumhuriyetiz, bu da Türklerin cumhuriyetidir.
Reklam
İmparatorluklarda çağdaş ulusçuluk aranmaz, mümkün de değildir.
Osmanlı Türk'tür, ordunun dili Türkçedir, kançılaryanın dili Türkçedir. Devleti kuran hakim unsur bir Türk aşiretidir.
''Biz laikiz,'' demekle iş bitmiyor. İstediğin kadar laik ol. Din seni örmüştür, geçmişini örmüştür ve intikal eder. Hayat biçiminize nüfuz eder. Semavi dinlerin özelliği budur. Bu çok bariz bir vasıftır. İnkar edilebilecek bir şey de değildir.
Mesela milliyetçiliğimiz ve vatanperverliğimiz, Çanakkale'de yurtlarını savunmak için o muazzam şehitliği dolduran muhterem insanların kanlarıyla oluştu.
Yetişkinlerin çoğu, çocuklardan aptaldır; yani aptallaştırılmıştır. Çünkü eğitilmişlerdir.
Reklam
Yaşamlarının amacı, daha çok yeme, daha çok içme, daha zengin giyinme, daha çok seks yapma, daha çok hava ve göbek atma olarak özetlenebilir.
Toplumun zevkini geliştirme, niteliğini yükseltme, kibarlık, nezaket, insanca yaşam, onur, merhamet, olgunluk gibi kavramlara uzaklar.
Çünkü orta zekâlılar, pek bilgili olmasalar da, kurnazdırlar ve uyumludurlar. Herkes rahat edebilir. Hareket bastırılmış, düzen geri getirilmiş, talebe hizaya sokulmuştur. Kimsenin yaratıcılık, sanat, yaşam sevinci bahaneleriyle kurulu düzeni sarsmasına izin verilmeyecektir.
Örneğin Picasso sadece duvarları süslemek için, "güzellik olsun" diye mi resim yaptı? Elbette hayır; aynı zamanda faşizme direnmenin bir yoluydu onun için resim.
Ne yazık ki "demokrasi" adı verilen bir manipülasyon oyunu, orta zekâlıların elinde mutlak bir iktidar aracı haline geldi. Platon'un "Ülkeleri filozoflar yönetmeli" tezi, "Ülkeleri orta zekâlı lümpenler yönetmeli" ilkesine dönüştü.
2,539 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.