Şarabı götürüp döksen bir dağa
Dağ sarhoş olur başlar oynamaya. Ben ne diye tövbe edecekmişim İçimi tertemiz eden şaraba?
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce; Halden anlar bir dost gelip falı görünce: Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin: Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.
‘ÖmerHayyam’
"Ne mutlu dünyaya hiç gelmemiş olana..."
#ÖmerHayyam
#ÖmerHayyam
Geleceğe ah etme,
Geçmişini yâd etme.
Alacağın bir nefes,
Onu da berbat etme!
Sayfa 115Kitabı okudu
Yüz kıpkırmızı kesilir, sonra tutuşur yürek,
Uzanır eller şarapçının maharetini görmek isteyerek,
Her yudum biraz bendir,
Yeni bir aleme dönüşür, bütün yudumlar birikerek.
#ÖmerHayyam
ÖmerHayyam/Rubailer.
Rubaiyat, sadece kenar mahallelerin şairlerine layık, önemsiz, hafif, hatta bayağı edebi bir edebi bir türdü.
Sayfa 68Kitabı okudu
Her gün biri çıkar , başlar ,benim ben demeye
Altınları , gümüşleriyle övünmeye.
Tam işleri dilediği düzene girer ,
Ecel çıkıverir pusudan : Benim ben ,diye #ömerhayyam
Sayfa 61Kitabı okudu