Gül yetiştiren adam bana şu mısraları hatırlattı
"Baharı yaz uğruna tükettik, aşkı naz uğruna ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna. derken ömrü tükettik, bir hiç uğruna...
Uğruna verdiğimiz emeklerin hiç olduğunu , onca çabanın hatırlanmayı bırak, bilinmediğini görmek bizi böyle hayata küstürmeli mi? Yoksa inandığımız bir amaç için savaşmak, sonuç ne olursa olsun hayatımızı boş lay lay lom geçmesinden daha mı iyidir.Peki inandığımızın aksini bir durum karşısında yaparsaydık bu nün sonucuda bizi mutsuz etmezmiydi.
Ben şunu gördüm ki hayatta ne kadar küsüp incinsekte doğru neyse onu yapmak,beklentimiz ve sonuçlar karşısında üzülmemek gerekiyor. Hayat her şekilde geçiyor önemli olan geriye baktığında ben ne yaptım bu hayat çizgisinde ne kattım insanlığa, hayata bir imzam var mı bu fani dünyada.
"Gününü değerlendirmeye bakacaksın..günün nasıl değerlenir, bak anlatayım: ömrünü bitmiş say, ömrün bitmiş de sen yalvarmış, yakarmışsın, sana gözyaşların için cabadan bir gün daha vermişler.... işte şu anda da o bir tek son günün içinde buluyorsun... İşte son günde ne yapacaksan her gün onu yapacaksın."