Ama bu asrın kahredici çelişkisi de bu zaten: Tarihte ilk kez insan türünü başındaki her türlü felaketten kurtarıp bir özgürlük, kusursuz ilerleme, gezegen dayanışması ve paylaşılan refah çağına dinginlik içinde götürmenin araçlarına sahibiz; ama son sürat zıt istikamette ilerliyoruz.
"Nice yıkanıp hazırlanmış kefen vardır ki sahibi çarşı pazarda meşguldür. Nice kabir vardır ki kazılıp hazırlanmıştır ancak sahibi zevk-u safa ile aldanıp kalmıştır."
"Sahâbelerin Resûlullah (sas)'e anlattıkları rüyalara bakınca onların en büyük dertlerinin ve temel meselelerinin Allah'ın dini ve resûlü olduğunu görürüz. Gerçekten de onlar bu dini uyanık hâlde ve hatta rüyalarında dahi büyük bir gayret ve çetin bir cihad ile yaşıyorlardı. Allahuekber! Onlar Allah'ın elçisini çepeçevre saran, uyanıkken, uyurken ve hatta rüyalarında dahi O'nu dert edinen kimselerdi."
"Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez."
Müslüman, birleş. Bir tek el, bir tek gövde ol. Bir tek şuur ör. Sımsıkı birliğe ermeden, lamban yanmaz. Tüten bacalar, akşamları yanan lambalar, oda ışıkları, hep aynı ailenin bacaları ve lambaları gibi olsun.
Muallim olmak; Hz. Mus'ab gibi inandığını yaşamak, yaşadığını anlatmak ile olur. Tebliğin sadece sözle değil, hal ile olduğunu unutma ki gerçek manada teslimiyet makamının hakkını yerine getirmiş olabilesin.
İlim edinmeye gelince: İnsanın aklını, düşüncesini aydınlatan fen ilimleridir; gönlünü aydınlatan ise din ilimleridir. Sadece fen ilimleriyle beslenen insan hile, şüphe ve çıkarcılığa yönelir, menfaatperest olur. Sadece din ilimleriyle eksik kalınır, her ikisiyle birlikte insan yücelir ve mutluluğa ulaşır.
Aynı zamanda bu hevâ ve heveslerine tâbi olanların kalbi, daima ıstırap içindedir. Çünkü vicdan onu ayıplar. Böylece kalbinde ıstırap bulunan kimseler mesut yaşayamazlar.
Mü'minler içerisinde görünme arzusuna kapılmanın, kibirlenmenin, büyüklenmenin ve kendini bir şeyler zannetmenin şeytan telkinleri olduğunu hatrından çıkarmaki kaymayasın, düşmeyesin, heva ve heveslerine yenilmeyesin.