Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

zey

zey
@omurhanim0_0
merdümgiriz
Sabitlenmiş gönderi
Aynadaki kadın benim zıttım, ben ne kadar ev haliysem o, o kadar sokak. Ben sokulgan isem, o başını alıp giden. Ben gündüzüm, o gece... Çapkın, güçlü, özgür.
Reklam
Kadının sayısız şikâyetlerinin altında yatan şey, yaşamının en önemli ilişkisini sürdürmek için erkeğe göre zayıf bir konumda kalması gerektiğine dair bilinçaltında duyduğu inançtır. Kadın, bu ilişki olmadan ayakta kalamayacağına inanıyorsa, Barbara gibi o da öfkesini, öfkesinin asıl nedeni olan eski modelleri güçlendirmekten başka işe yaramayacak bir şekilde dışarı vuracaktır.
Bu eski “aptal rolü oyna”, “erkeğin kazanmasına izin ver” ya da “patron oymuş gibi davran” talimatları tabii ki artık çağdışı kaldı. Ama verdikleri mesaj hâlâ, temel kural olarak pek çok kadının bilinçaltında yaşıyor: Zayıf cins güçlü cinsi, zayıf cinsin gücünü fark etmekten korumalı ki, güçlü cins zayıf cinsin gücü karşısında güçsüzlüğe düştüğünü hissetmesin. Erkeklerin kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlamak için zayıf davranmayı ve kendi gücümüzden vazgeçerek erkekleri güçlendirmeyi öğreniyoruz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadınlara, erkeklerin kendilerinde görmekten ve kendilerini “güçsüzleştirme”sinden korktukları tüm bu nitelikleri geliştirip ifade etmeleri öğretilir. Ve tabii ki, erkeklerle rekabet etmemizi ya da erkeklere öfkemizi ifade etmemizi önleyen kültürel öğretiler aslında, “zayıf cins”in kendilerini bulduklarında, erkeklere karşı ne denli kırıcı ve yıkıcı olacaklarına dair paradoksal uyarılardır.
Erkek kendi zayıflığını, muhtaçlığını ve incinebilirliğini paylaşmaktan kaçındıkça, kadın bu duyguları kendi payına düşenden daha çok yaşayıp ifade eder. Kadın kendi yeterliliğini ve gücünü göstermekten kaçındıkça, erkek kendini olduğundan daha büyük görmeye başlar.
Reklam
Öfkeyle ilgili sorunlarımızın çoğu, ilişki ile benliğimiz arasında seçim yaptığımızda ortaya çıkıyor.
zey

zey

, bir kitabı okumayı düşünüyor
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi
8.7/10 · 16,9bin okunma
Yalnızca zamanında gelen bir şeyin iyi olduğuna inanan, akla uygun, doğru yaptığı işlerinin çok ya da az olmasına kayıtsız kalan, dünyayı daha az veya daha çok bir süre seyretmeyi umursamayan birini ölüm bile korkutamaz.
Sayfa 132Kitabı okudu
Çünkü kibirden yoksun olmakla böbürlenen kibir, en katlanılmaz olanıdır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Her şey düşünceye bağlı, düşüncen de sana.
Sayfa 129Kitabı okudu
İnsanın ruhsal huzursuzluğundan kimin sorumlu olduğuna, hiç kimsenin başkalarınca engellenemeyeceğine ve her şeyin yargıdan ibaret olduğuna iyice bak.
Sayfa 127Kitabı okudu
Sana imkansız görünen şeyleri de yap. Çünkü sol el, yeterince alıştırma yapmadığı için çoğu işte yararsız görünür; oysa birazcık alıştırma ile dizginleri sağ elden daha sağlam kavrar.
Sayfa 127Kitabı okudu
2.418 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.