520 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabı okumadan kapak fotoğrafına hayran kaldım. Shura ne kadar güzelsin! Kurt Seyt sevgili @bezmennermin anne tarafından dedesi. Dedesinin hikayesini araştırarak roman hâline getirdi.Müthiş bir dönem romanı ortaya çıkardı Kırımlı Türk üsteğmen Kurt Seyt ve asil Rus ailesinin güzeller güzeli kızı Şura’nın aşkının yanı sıra, 1890’ların
Kurt Seyt - Shura
Kurt Seyt - ShuraNermin Bezmen · Pmr Yayınları · 20142,271 okunma
"On altısında pembe beyaz bir kızcağızdı bir de kalkmış allık sürerdi."
Sayfa 114 - Dionis Yayınları 2017, çeviri: Sude AydınKitabı okudu
Reklam
Onun saçları hafif kırlaşmıştı, saygın bir görünümü vardı, ne tür bir saygınlıktan söz ettiğimi anlamışsınızdır. Bir grup Meksikalı ile hiç pancar toplamamış ya da ayyaşlar koğuşuna on-on beş kez düşmemişti. Ya da sabahın altısında, saat on ikide sıcaklığın kırk beş derece olacağını bildiği için gömleksiz limon toplamamıştı. Sadece yoksullar biliyordu hayatın anlamını; varsıl ve güvencede olanlar tahmin edebilirlerdi ancak.
Bir öğrencinin bana öğrettikleri; Kaliforniya'da Long Beachşehrindeki Eyalet Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı. Bu genç bayanın şu özelliklerinin farkına varmıştım: Her şeyden önce çok güzel bir kızdı; gözüm gayri ihtiyari ona gidiyordu. İkinci
Bu hayatta dünyaları verseler değişmeyeceğin bir şeyin varsa onu kaybetme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu anlamak için on dokuz erken bir yaş değil. As­lında on altısında bile anlamış oluyor insan. Ben bunu aklımdan çıkarmıyorum....
Sayfa 112 - Cormac McCarthyKitabı okudu
bir zamanlar kasabalarda...
...kendisinden hoşlanan kadınlardan, bir rezalet çıkar korkusuyla, uzak durmasının nedenini anlıyordu şimdi. Genç yaşta yaşama içgüdülerini boğup, ürkekleştirerek insanı keşiş hayatı yaşamak zorunda bırakan, atlatılması güç, bir kasaba hastalığıydı bu. ...Halk baskıya, dedikoduya aldırmıyor, bunun için de ruh sağlığını koruyordu. On beşinde, on altısında sevdikleri delikanlıya kaçan kızlar, babaları savcılığa başvuracak olursa yargıcın gözlerinin içine baka baka, başı dik, alın açık kendi gönülleriyle kaçtıklarını söylüyorlardı mahkemede. Kadınlar sevecek olurlarsa hiç düşünmeden çocuklarını, kocalarını bırakıp âşıklarına kaçabiliyorlardı. Bir bakıma aşkı ayıplamıyor, hatta hoşgörüyle karşılıyordu halk. Yalnız bir kuralı vardı bu hoşgörürlüğün, o da eşitlikti. Eşitlik bozulmamalıydı.
Sayfa 91 - 6. Baskı: Mart 2006Kitabı okudu
Reklam
257 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.