Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Bir doktorun kapısına bir gün bir kadın geliyor ve hastalığıyla ilgili doktordan yardım istiyor. Doktor da kadından hoşlanmıyor, ona ön yargıyla yaklaşıyor. Kadın da bu durum üzerine gidiyor. Sonra doktor pişman oluyor ve yavaş yavaş bir Amok Koşucusu'na dönüşüyor. Kadını tekrar bulmak için kadının peşine düşüyor. Kitapta ön yargının bir insanın hayatını nasıl değiştirdiğini okuyoruz. Bizimde hayatımızda ara sıra yaptığımız ön yargılar olabilir. Bu yönden kitabı daha iyi anlamamızı sağlıyordu bence. Ön yargının bir insanın hayatını nasıl değiştirebileceğini çok güzel anlatmıştı. Kitap gayet akıcıydı. Tavsiye ederim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,9bin okunma
343 syf.
10/10 puan verdi
Komplo Teorileri İnsan Zihninin Doğal Çıktısı
Rob Brotherton tarafından 2015 yılında yazılan "Suspicious Minds - Why Believe Conspircy Theories" kitabı, 2018 yılında Cihat Taşçıoğlu çevirisiyle "Şüpheci Zihinler Komplo Teorilerine Neden İnanırız?" başlığıyla yayımlanmıştır. "Şüpheci Zihinler Komplo Teorilerine Neden İnanırız?", giriş, 11 bölüm ve son söz
Şüpheci Zihinler - Komplo Teorilerine Neden İnanırız?
Şüpheci Zihinler - Komplo Teorilerine Neden İnanırız?Rob Brotherton · Nemesis kitap · 201832 okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Osmanlı İmparatorluğu ve Balkanlar dendiğinde birçok mesele, birçok soru ve birçok sorun yan yana gelmektedir. Balkan coğrafyasının önemi sadece Osmanlı İmparatorluğu devri ile kısıtlamak ve sınırlandırmak her ne kadar doğru bir okuma olmasa da; coğrafya sabit misafirleri değişken kabul edildiğinde Osmanlı İmparatorluğu için Balkan topraklarının
Osmanlı Balkanlarının Son On Yılı (1902-1912)
Osmanlı Balkanlarının Son On Yılı (1902-1912)Mehmet Ali Okar · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201316 okunma
Gün bitiminde filmin tamamlandığını zannederken, seslerin kaydında teknik bir aksaklık olduğu ortaya çıkınca herkesin morali bozuldu. Ertesi gün yeniden çekimlere başladık, gece atmosferi vermesi için pencerenin camları siyah bir bezle kaplanmıştı. Aynı sahneyi defalarca çekiyor, aynı tartışmalara bıkmadan yeni baştan başlıyorduk. İyice rahatladığımızdan mıdır nedir, her seferinde konuşmaların seyri başka yöne kayıyordu. Mert'in amacı, günlük hayatımızda mutlak yargılarda bulunmanın zorluğunu, anlamsızlığını göstermek, insanlara gerçekliğin anbean değişebileceğini düşündürebilmekti. Mert, şahit olduğumuz, üzerine düşündüğümüz her şeyin aynamız olduğunu ve katillere, kurbanlara bakarken de kendimizi gördüğümüzü iddia ediyordu. Bu yakınlıklar yüzünden hiç farkında olmadan bazı katillere daha müsamahakâr davranabiliyorduk. Kötülüğe bakışımızı belirleyen ölçü, üzeri örtük suç ortaklıklarımızdı. Bu yüzden de ötekine yönelen ahlaki yargılar son derece katıyken benzerlerimizin -aslında kendimizin- masumiyetini neredeyse ön kabul halinde bilinçaltımızda tutuyorduk. Kötülüğü sıradanlaştıran da işte bu ikiyüzlülüğümüz ve tarafgirliğimizdi. Bütün bunları işaret etmek için filmin sonunda, duvarda duran sırrı dökülmeye yüz tutmuş ayna belirsiz bir nedenle yere düşüp paramparça oluyor, hararetle tartışan dört kişi bir anda sessizliğe gömülüp yere saçılan ayna kırıklarına bakıyordu. Her parçada odanın bambaşka bir görüntüsü yansıyordu. Hayat, aslında kırık aynaydı.
Sayfa 101Kitabı okudu
9. BÖLÜM: ÖN YARGILAR
"O kadar erken uyuma, atkuyruğu; güneşi izlediğin kadar dolunaya da şahit ol. Bırak gece üzerine gelsin, ne hissedeceğini kontrol etmeye çalışma çünkü saydığın tüm o yazarlar daima karanlıkta yaşadılar; onlara dokunmak istiyorsan, onları anlamak istiyorsan, arada gecenin seni zehirlemesine izin vermelisin."
Sayfa 65 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Ön yargılar üzerine
Bir gün bir babayla oğlu tren yolculuğu yapıyordu. Trenin penceresinden bakan 24 yaşındaki genç heyecanla bağırdı; "Baba bak, ağaçlar arkada kaldı." Babası gülümsedi fakat yanlarında oturan bir çift, gencin bu çocuksu davranışına şaştı kaldı. 24 yaşındaki genç tekrar bağırdı; "Baba bak, bulutlarda bizimle geliyor!". Yanlarındaki çift en sonunda dayanamayıp yaşlı adama; " Sanırım oğlunuzun yardıma ihtiyacı var. Neden onu iyi bir doktora götürmüyorsunuz?" diye sordu. Babası şöyle cevap verdi: "Oğlum doğuştan görme engelliyim, gözleri bugün açıldı. Bizde doktordan geliyoruz"
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
222 syf.
9/10 puan verdi
Kitap herkesin okuması gereken alışılmışın dışında rehber bir kitap. Herkes bu kitabı okusa bile herkeste farklı bir etki bırakacağı kesin çünkü herkes kendi anlayışına, zekasına ve yaşam görüşüne göre bu kitabı yorumlayacak ve ona göre çıkarımlarda bulunacak. Geçmişte takılı kalıp pişmanlık duymamalı, geleceği de çok fazla düşünüp kaygılanmamalıyız, sadece anı yaşamalıyız çünkü yaşadığımız günün aynısı tekrar yaşanmayacak her günü dolu dolu geçirmeli ve yaşamalıyız. Tabi ki ama bunları yaparken de geçmişi de süzgeçten geçirmeli karşımıza çıkabilecek zorlukları aklımızın bir köşesinde bulundurmalıyız. Gelecekte yaşanabilecek en olumsuz şeyleri onlar olmadan yaşamalı ve olduğunda daha az acı çekmeliyiz. Çok fazla mutluluk yerine çok az mutsuzluk daha önemlidir. Hayaller, yanılsamalar ön yargılar mümkün olduğunca az olmalı herşeyi olduğu gibi kabullenmeli değiştirmeye çalışmamalıyız, ne kadar az şeye sahip olursak ne kadar az şeyle uğraşırsak daha az acı çekeriz ve böylece daha çok mutlu oluruz. Hayatın uzunluğu ya da kısalığı hangi açıdan baktığımıza ve bizim ona ne atfettiğimize bağlıdır. Gençlerin gözüyle bakarsak yaşam çok uzun asla bitmeyecekmiş gibi yaşlıların gözüyle bakarsak çok kısadır. Yaşamımızı çok fazla mutlu olmak için heba etmemeli kendimizi yormamalıyız gelip geçici hevesler peşinde koşmak yerine çekilen acıyı en aza indirmek için çabalamalıyız.
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197bin okunma
181 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.