Bence Pessoa'nın şiir ustalığı, düz yazı ustalığından önde geliyor ve şairliği ağır basıyor. Bilinç akışına benzer bu düzensiz notlarında şiir hoyratlığı daha çok ön plana çıkmış. Bu kitapta, düz yazıdan beklenen anlamlı cümlelerin birbirini takibi yerine, şiirin coşkusu ve aleladeliği daha da belirgindi. Öyle ki çoğunlukla kendimi yazarın ne anlattığını anlamaz halde buldum. İçinden gelen hüznün zuhuru ne emrediyorsa, üzerinde pek de düşünmeden yazmış sanki. Bazı cümlelerin öncül cümle ile hiçbir bağı yoktu hatta. Cümleler mantıktan çok duygu ile süslenmişti. Duygunun hammedesi ise hüzündü. Tabii bu da verdiği etki bakımından daha sarsıcıydı.
Şunu özellikle belirtmek isterim ki, bu hızlıca okuyup geçebileceğiniz bir eser değil. Yavaş yavaş, sindirerek okumalısınız. Kendinizi buna göre ayarlayın. Kafanızı ve zamanınızı boşaltın. Sorunlarınızı giderin. Zira uygun vakit dışında Huzursuzluğun Kitabı işkenceden farksız olacaktır.