On yedi yaşımda her şeyin başındayım
Kurban Bayramı'mız mübârek olsun... KURBAN BAYRAMI'NIN TÂRİHİ Hazreti İbrâhim (عليه السلام), Allâh’ü Teâlâ (جَلَّ جَلَالُه)'dan kendisine sâlih bir evlat vermesini istedi. Cebrâil (عليه السلام) geldi ve bir oğlan çocuğu olacağını müjdeledi. Hazreti İbrâhim (عليه السلام)'de aşırı sevincinden, onu, Allah (جَلَّ جَلَالُه) rızâsı
Reklam
On yedi yıl evli kalan ve kocasını trafik kazasında kaybeden bir kadın şunları söylüyor “Erkek, ALLAH'ın yarattığı en güzel canlıdır Eşine, kızına, kız kardeşine, annesine, babasına, torununa sahip olduğu herşeyini feda eder Gençliğini ve sağlığını eşi ve çocukları için feda eder, çünkü sürekli çalışır Biraz gezmeye çıksa sorumsuz evde kalsa, tembel olur Hata eden çocuğuna kızınca vahşi baba kızmasa boşverici baba olur Karısının çalışmasına izin vermezse geri kafalı izin verse karı parası yiyen asalak olur Annesinin sözünü dinlerse ana kuzusu karısının sözünü dinlerse kılıbık olur Tüm bunlara rağmen baba şunları yapar Çocuklarının her hususta kendisinden daha iyi olmasını ister Çocukları küçükken ayağını,büyüyünce yüreğini çiğnediklerinde tahammül eder Sahip olduğunun en iyisini,hatta belki hepsini verir Çocukları gökteki yıldızı istese gücü yetse güneşi getirmeye çalışır Eğer anne dokuz ay çocukları karnında taşıdı ise baba da aklında, zihninde, ömrü boyunca taşır Aile için,baba iyi olduğu sürece tüm dünya yaşanılabilir bir yer olur Yetim bir çocuğa sorun isterseniz "Baba" diyecek kimseyi bulamamak ne zor bir şeydir anlatsın size Peki Bu Kadar Uğraşan didinen babalara ödülümüz ne olmuştur
Bana eski zamanlarım lazım. Mesela on yedi yaşım, bir de şimdiki aklım. Bir de kırılmamış birkaç heves. Bak gör o vakit, nasıl oynuyor yer yerinden.
İyi Bayramlar!
KIZ ÇOCUĞU Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.
Hz. Muhammed'in (s.a.s) "Hz. Aişe'yle 6 yaşındayken evlendiği" ve "9 yaşındayken birleşmenin yaşandığı" iddiasının tarihsel gerçeklerle uyuşmadığını ifade etti. Tarihi kaynaklar Hazret-i Muhammed'in (s.a.s) peygamber olduktan sonra 13 yıl kadar Mekke'de kaldığını Peygamber hicret ettiği zaman Hz. Aişe 15-16 yaşlarında olduğunu ifade ediyor. Peygamber Medine'ye göçtükten iki yıl sonra Aişe ile evlendiğine göre, demek ki evlendiği zaman Aişe en az 17-18 yaşındaydı. Hz. Ayşe’nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma’nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz. Eski biyografi kitapları Esma’dan bahsederken diyorlar ki: “Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.” (Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.