Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dialog
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Aklederek ve düşünerek göklere, yere ve içindekilere bakanlar Rabb’lerini bilirler ve O’nun yaratmasının ne kadar büyük olduğunu teslim ederler. Tefekkür edenler için bundan başka bir yol yoktur, insan Allah’ın akıllara durgunluk veren yaratması ve yarattıkları üzerinde ne kadar düşünüp tefekkür ederse, Rabbini bilmesi, O’na hiçbir şüphe barındırmayan yakîn derecesinde iman etmesi, O’na boyun eğip itaat etmesi ve O’nu yüceltmesi o ölçüde artar ve sağlam olur.
Reklam
Ne kadar da doğru sözler...
Emin olabilirsiniz ki, kendinize tapmak gibi bir zorunluluğunuz yok. Yeri geldiğinde eleştirileri açık yüreklilikle kabul edebiliyorsanız, yeterince olgun ve gerçekçi bir kişiliğiniz var demektir. Ama aşırı derecede kibirliyseniz, bunun nedeni benliğinizin farkında olup ona değer vermeniz değildir, aksine kendinizi herkesten aşağı görmenizdir. Böbürlenme, kendini beğenmişlik, egoist davranışlar, bunların hepsi kişiliğinden şüphe duymanın ve ruhsal boşluğun dışsal birer göstergesidir. Kibirli tavırlar çoğu zaman endişeyi gizlemenin en iyi yolu olmuştur.
Sayfa 93 - Kuraldışı Yayıncılık, İstanbul 1997Kitabı okudu
560 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Soluksuz okudum
Ejderha cumhuriyeti, haşhaş savaşı üçlemesinin ikinci kitabı, kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitapta Rin, tapınakta ankanın gücünü kullanarak mugen fedarasyonunu yok ediyor ve bunun sonucunda ülkede aranan bir suçlu haline geliyor. İncelemeye tüm duygularımı yansıtmak istediğim için bundan sonrası spoilerlı olacaktır. Altanın her ne kadar
Ejderha Cumhuriyeti
Ejderha CumhuriyetiR.F. Kuang · İthaki Yayınları · 2022462 okunma
- O yine gelir dedi, mademki seviyor... - Ona ne şüphe...
296 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Neylan'ın Evi Neresi?
Kitabımızın başkahramanı Neylan'ın varoluşsal sancısı kendini güvende hissettiği, güçlü hissettiği yer arayışıdır. Bu noktada kitapta geçen ev kavramı aslında bir metafordur. Neylan evinin aşık olduğu narsist heykeltraş Levent olduğunu düşünmektedir ve Levent'in ona olan tüm yanlışlarına rağmen ondan kopamamakta, bu ilişkiyi
Uzak Bir Masal
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023187 okunma
Reklam
kadınlar,kuruntular ve muhtemel ilişkilerin hazin sonu….
Delikanlı birdenbire bir şey anlamamıştı: - Şimdi böyle mi oldu? dedi. - Onu size sormalı. .. Nasıl olduğunu elbette siz benden daha iyi bilirsiniz. - Lakin söylediklerinizden bir şey anlayamıyorum. - Tabii anlamazsınız, anlamak istemezsiniz ... Çünkü bu işinize gelmez. - Lakin rica ederim, bana bunu izah ediniz. Emin olu­nuz ki ne demek
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
SAİD NURSİ'NİN HRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o
Sayfa 416Kitabı okudu
Reklam
Aklın sonunda kendi dayanaklarını ve kendi kendini kemirdiği süreç anlaşılmak isteniyorsa, kendi kendini yok eden kavramsal özlü bir ilke göz önüne getirmek gerekir. Kesinliğin imkânsızlığını ilan etmekle yetinmeyip, fikrini bile dışlayarak; hatta daha da ileri gidip her türlü barizlik biçimini reddedecektir; zira barizlikler koptuğu varlıktan ileri gelir; bu kopuş ise şüpheyi doğurur, tanımlar ve pekiştirir. Olumsuz da olsa, dolaysızlık içinde kökleri olmayan ya da bir körleşme arzusu icap ettirmeyen hiçbir hüküm yoktur; bu körleşme olmadan akıl kendini sabitleyebildiği aşikar hiçbir şey çıkarmaz ortaya. Gözleri kamaşmaktan tiksindikçe, şu veya bu öneriyi bir başka öneri kadar ucuz ve onun kadar boş telakki eder. En ufak bir benimseme veya rıza, kendini hangi veçheyle gösterirse göstersin, açıklanamaz, duyulmamış, tabiatüstü görünür ona; belirsizliğe ihtimam gösterecek; bir nebze zaafın ve ne tuhaf ki hayat doluluğunda karıştığı bir gayretkeşlikle belirsizlik sahasını genişletecektir. Kuşkucu ise sevinir buna; zira her şeye rağmen hayatla biraz suç ortaklığının uç verdiği şu soluk soluğa gayri muhtemel arayışı olmaksızın, ancak bir hortlak olurdu. Kaldı ki bu hale gelmeye hayli yakındır, çünkü şüphe edecek malzemenin kalmadığı, her şeyin dağılıp uçuştuğu ana kadar şüphelenmesi gerekir; ve de, bizzat baş dönmesini bir barizlik artığıyla, göstermelik bir kesinlikle bir tutarak, cansızın da canlının da eksiklerini ölümcül bir kesinlikle idrak edecektir; özel olarak da iddialarını ve yetersizliklerini onun üzerinden bizzat ele verecek olan melekelerimizin eksikliklerini…
.... Ulu Önder Atatürk’ün Çocuk Sevgisini Ve Onlara Verdiği Önemi Gösteren 19 Unutulmaz Söz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu eşsiz kahraman Mustafa Kemal Atatürk, zamanının çok ötesinde bir liderdi. Zorlu savaşların ardından yeni bir ülke inşasına girişen bu büyük dâhi, yaşamın her alanında milletine örnek olmaya çalışıyor, fikirleri ve ortaya
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Seyit Kutub’un hezeyanları!
Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar
Bir çocuğun sorusu
Din öğretmenimiz demişti ki derste Müslümanlar ölürse savaşta, şehit olurmuş. şehitler giderken cennete,
Nesin yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.