Birkaç yıl önce dinle ilişkimi kesmiştim. Gerçek olduğunu varsayarsak insanları aptallaştırıyor veya aptalları çekiyordu. Gerçek değilse, aptallar daha da aptaldılar.
Doğayı düzeltmeyi deneme. Onu anlamayı ve korumayı öğren. Boks maçı yerine kütüphaneye git, Coney Island adası yerine uzak ülkelere seyahat et. Ve her şeyden önce, doğru düşün,
seni sessiz uyaran iç sesine güven.
. Zor kararlar vermen gerektiğinde ne aklını ne kalbini dinle. İkisi de seni yanıltır. Kulak vermen gereken tek şey içgüdülerin. Onlar seni ilk insandan bu yana tüm tehlikelerden korudular. Onlar senin hayatta kalma Garantin.
. Kim olduğuna asla unutma. Asla hiçbir masaya soyadınla, işinle, gücünle oturma.
. Sahip olduklarınla övünme. Gösteriş yapma. Kendine sahip olduklarından bir dünya yaratırsan onları kaybettiğinde boşluğa mahkum olursun.
. Ve bu hayatta bir şeyi asla unutma: Savunman gereken, hakkını araman gereken tek kişi öncelikle kendisin. Sen sahip olduğun en değerli şeysin. Kendini her şeyin üstünde tut. Ama hiçbir şeyi, hiç kimseyi kendinden aşağı görme. Kendine gerçekten değer veren, kendini seven biri, dünyadaki her şeyi sevmeyi, değer vermeyi bilecektir. Önce kendini sev. En çok Kendini sev. Yaptığın en büyük hatada bile kendini sevmekten asla vazgeçme.
. Tüm bu söylediklerimize rağmen dünyanın en kötü insanı bile olsa, dünyanın en büyük hatasını bile yapsan, biz seni sevmeye devam ediyor olacağız. Bunu hep hatırla.
" Her şeye Kadir olan Tanrım, seninle konuştuğum için yüreğim kalbimden fırlayacak gibi , fakat senin korkunla bedenimde sarsılan, çırpınan kalbi yaratan Sen değil misin? Senden korkuyorum ve Sana olan korkumdan sevgine sığınıyorum, çocuklarım için endişeleniyorum, değersiz sözcüklerimle sonsuzluğuna sığınıyorum.Beni ne akıllı yarattın ne de kurnaz , bu nedenle bilmiyorum nasıl yatıştırabilirim öfkeni, kendimden bahsetmek dışında,bir zamanlar öfkemi nasıl dindirdiğimi anlatmam dışında. Söz daha ağzımdan çıkmadan ne diyeceğimi bildiğini biliyorum, kullarının söyleyeceği her sözcüğü daha ses olup dudaklarından dökülmeden bilirsin Sen, her eylemi biz fanı kullarının elinden çıkmadan önce bilirsin Sen. Fakat yine de yalvarırım sana, bu günahkâr kulunun hatırına dinle söyleyeceklermi sabırla."
Ve her şeyden önce, doğru düşün, seni sessiz uyaran iç sesine güven. Yaşamın senin kendi elinde, onu başka kimseye bırakma, en az seçtiğin önderlere. Kendin ol! Bunu sana şimdiye dek pek çok büyük adam da söyledi!
Ben hep mutluyum neden biliyor musun?
Çünkü hiç kimseden bir şey beklemiyorum
Beklenti her zaman zarar verir
Hayat kısa ,bu yüzden hayatını sev ve mutlu ol
Gülümsemeyi sakın bırakma!
Kendin için yaşa ve konuşmadan önce dinle
Yazmadan önce düşün
Harcamadan önce kazan
Dua etmeden önce inan
Vazgeçmeden önce dene
Nefret etmeden önce sev
Ölmeden önce yaşa.
"- Bence siz bir papazdan bile daha çok inanıyorsunuz.
- Kime? Ona mı? Şimdi beni dinle. -Kirillov durdu; öfkeli, kımıltısız bakışları önündeydi. Şu yüce düşünceye kulak ver: Bir gün dünyanın orta yerine üç haç dikildi. Bu haçlardan birine gerili olanın o kadar güçlü bir inancı vardı ki, yanındaki haçta gerili olana 'Bugün benimle cennete gideceksin,' dedi. Gün batarken ikisi de öldü; ne cenneti gördüler, ne de yeniden dirilişi. Söylenen gerçekleşmedi. Kulağını aç: Bu adam, dünyanın en yüce varlığı, dünyanın varoluş nedeniydi. Dünya ve onun üzerindeki her şey, bu adam yoksa eğer bir çılgınlıktan başka bir şey değildir. Ondan önce de, ondan sonra da Onun gibisi olmadı; olamaz da; bir mucize bile var edemez onun gibisini. Zaten mucize de, bugüne dek onun gibi birinin olmaması ve bundan sonra da olamamasıdır. Doğa yasaları eğer Onu, kendi yarattığı mucizeyi bile esirgeyemeyip Onu yalanlar içinde yaşamak ve bir yalan uğruna ölmek zorunda bıraktıysa, o zaman tüm yeryüzü yalandan ve budalaca bir güldürüden, gezegenin tüm yasaları da şeytani bir vodvilden başka bir şey değil demektir. Bu durumda yaşamak neye yarar... ne uğruna yaşanacak? Hadi, yanıt ver de göreyim!"
Vücud ve iç
Beden formuna ben dediği an.
Kendini yaşamdan ayırdı insan.
Vücudun yerine denilir mekan.
Form yaranmasına söylenir zaman.
Cisime göredir zaman ve mekan.
O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et.
2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter.
3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin.
4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak.
5. Gül. Sana yakışıyor.
6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece.
7.
Kitap yazarın kitabın karakterlerinden biri olan Ethem'e ithaf etmesiyle başlıyor aslında, Ethem'in öyküsüyle değil. Aklıma daha bu ithafı okurken Anna Karenina geldi istemsizce. Tolstoy'un rüyalarına girmiş, kendi acısınının hesabını soran Anna Karenina gibi, Ethem de aklına takılmış Şermin Yaşar'ın. Aslında bu iki cümlelik
Kendi Gökkubemiz Yahya Kemal Merhum'dan mülhem bir ifade.
Biz Gökkubemizi nerede yitirdik, ne zaman yitirdik, nasıl yitirdik...
…bunu buna başlayalım mı…?
Bu soruyu sormak bile aslında, bu yolculuğun ilk adımlarından biri olmalı.
Çünkü birçok insan Gökkubemizi kaybettiğimizin bile farkın da değil.
Önce meseleyi doğru ortaya koymak lazım.