Zaman, korku zamanıydı. Kimse de bundan muaf tutulmadı. Çok sayıda insan yuvasını kaybetti. Aileleri dağıldı ve onları kaybettiler. Hatta bazıları hayatını dahi kaybetti. Fakat o karanlık zamana dönüp de baktığımızda -ki bence arada sırada bakmalıyız- kahraman veya cani aramanın size hiçbir yararı dokunmaz. Hiç yoktu ki! Yalnızca kurbanlar vardı. Kurbanlar diyorum, çünkü çünkü her birimiz normal şartlarda söyleyemeyeceğimiz, yapamayacağımız şeylere zorlandık. Aslında birbirimize yapmak istemediğimiz yaraları açtık ve yara aldık. Orada oturan aileme bakıyorum da, onları nelere maruz bıraktığımı anlıyorum. Bu hiç adil değildi. Söylemek istediklerimle kimseye zarar verme niyetinde değilim. Zarar görenleri iyileştirme niyetindeyim. Yıllar boyu birbirimize açtığımız yaraları, iyileştirme niyetindeyim. Ve en çok da kendimize açtığımız yaraları.. Sağ olun.
Mental olarak o kadar yoruldum ki...
Dümdüz bir sakinlik istiyorum.
Yıkıcı kavgaları değil, konuşabilmeyi,
gürültülü eğlenceleri değil de sevdiklerimle
kendi halimizde oturup sohbet edebilmeyi
istiyorum.
Kimsenin kimseyi şüpheye düşürmediği
sırt sırta verilen küçük çevreli bir hayat...