Huzur ve neşe duyguları yaşamımızda sağlıklı bir denge olduğunu ve önemli gereksinmelerimizin karşılandığını ifade eder.
Tuhaf hissediyorum. Yine o akşamlardan biri. İçimdeki beni keşfediyorum hala. Onun ne istediğini, neyi ne için hissettiğini. Bir adım ötesi buğulu hala. Yaşıyorum sadece. O gün ne getirirse onu yaşıyorum. Dışarıya gösterdiğim kadar güleç değilim içimde. İçimdeki bu his bir ceza sanki bana. Bir lanet gibi. Sanki başka insanlarda yok da bir tek
Reklam
"Böyle küçük şeyleri dert etmesi, onları önemli hale getirmesi çok komikti."
Bugün Dünyada 7 milyar­dan fazla insan yaşamaktadır ve FAO verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık %33'ü gıda güvencesinden yoksundur. Başka bir deyişle 2,4 milyar dolayında insan ya açtır ya da aç­lıktan ölüm korkusu yaşamaktadır. Nüfusun %14'ü ise kronik açlık yaşamaktadır. Yani, aktif bir yaşam için gerekli enerjiyi sağlayacak
Hiç kimse başka bir insanı yetiştiremez, sadece hedefini bulmasına yardım edebilir. Onu yetiştirecek en önemli kişi yine kendisidir. Çünkü sadece kişinin kendisi yirmi dört saat kendiyle beraberdir. Neye muktedir olduğunu en iyi kendisi bilir.
Niye?
Rockefeller Vakfının bur siyerleri arasında sağlık bilimleri ve tıp alanında İbsan Doğramacı, Nusret Fişek; sahne sanatları sahasında Tunç Yalman, Yıldız Kenter siyaser bilimi sahasında Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Mete Tuncay, Taner Timur, Ergun Özbudun, Mümtaz Soysal; ekonomi sahasında Besim. Üstünel, Orhan Türkay, Oktay Yenal, Haluk Cillon, Gülten Kazgan; kamu yönetimi sahasında Arif Payaslıoğlu, tarih sahasında Halil Inalcık bulunmaktadır. 183 Rockefeller Vakfı böylelikle XX. yüzyılda Türk toplumunun modernizasyonu için politika yapıcıla rın ekonomiyi ve sosyal-politik ilişkileri şekillendiren güçleri daha iyi anlamalarına yardımcı olmak, halk sağlığında, tıbbi bakımda, eğitimde, sanatta, beşeri ve sosyal bilimlerde ilerlemeyi sağlamak üzere önemli miktarda para-zaman harcadı ve çoğunlukla perde arkasında sessizce çalışarak Türk toplumunun kilit kesimlerindeki kurumları geliştirip destekledi.
Reklam
128 syf.
·
Not rated
Japon edebiyatı bana hep başka bir gezegene gidiyormuş hissi yaşatır. Açıkçası sevip sevmediğimi bile anlayamıyorum. Tanıma ve bilgi anlamında okuduğum bir kaç yazar oldu. Dazai ' yi de ilk kez okuyorum. Japon edebiyatının en önemli klasiklerinden sayılıyor. Otobiyografik bir kitap. Kitap hakkında bir kaç cümle yazmak isterim. Çocukluğunda uğradığı hayalkırıklığı sonucu, yaşamının hiç bir döneminde kendine güvenmeyen, kimseye hayır diyemeyen, kendini sevmeyen bütün kötü alışkanlıklara bulaşmış, kendini yok eden bir hayat yaşamış kendi ifadesiyle insanlığını yitirmiş ( yazdıklari haric) tam dört kez intihara kalkismis 4. Denemesinde yaşamını yitirmiş yazarın duygu dünyasındaki yoğunluğunu kaleme dökmesi dışında çok etkilendigimi sanmıyorum. Bana sorarsanız Dazai abartılmış bir yazar, en azından bu kitabı için böyle düşündüm. Yine de Japon edebiyatı seven birine hitap edebilir. Ben açıkçası başka okumak istemiyorum. Okumak için zaman bulmak oldukça zor sevdiğim kitaplara yonelecegim. Hepinize keyifli okumalar dilerim.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334.5k okunma
İnsanı insan eden nimet :AKIL
Kur'an-ı Kerim'de çokça kullanılan bir kavram,bir kelime,akıl kelimesi.49 kez geçiyor ama hepsi de fiil olarak geçiyor. Ancak Kur'an-ı Kerim'de akıl ve akla ait manaları ihtiva eden 700 civarı kelime okuruz biz.Bu da meselenin ehemmiyetini nazarlarımıza verir zaten.Akıl kelimesinin isim olarak değil de fiil olarak geçmesinin de önemli bir mesajı olsa gerek.Kullanıldığı zaman işe yarıyor.
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
Değiştiremeyeceğim şeylere o kadar odaklanmıştım ki en önemli şeyi unuttum.
Sayfa 195
311 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 days
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Sodom ve Gomore" romanı Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri olup, Türk modernleşmesi ve toplumsal değişimlere dair derin düşünceleriyle dikkat çekmektedir. Roman yayımlandığı dönemde büyük ses getirmiş ve bugün bile edebiyat dünyasında önemli bir yere sahiptir. Roman, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Batı'nın etkisiyle yaşanan sosyal ve kültürel çalkantıları, çürüme ve yozlaşmayı konu alıyor. Ana karakterlerin yaşadığı iç çatışmalar, modernleşme sürecinin getirdiği zorlukları ve toplumsal değişimi ortaya koymaktadır. Karaosmanoğlu, eserlerinde Batı ile Doğu arasındaki çatışmayı ustaca ele alırken, aynı zamanda milli değerlere ve kültürel mirasa bağlılığa da vurgu yapıyor. Romanın en dikkat çekici özelliklerinden biri de dönemin sosyal ve siyasi atmosferini canlı bir şekilde yansıtmasıdır. Karaosmanoğlu, Osmanlı toplumunun çöküş dönemindeki çalkantılı ve karmaşık yapısını okuyucuya aktarırken, bireyin iç dünyasındaki çatışmaları da detaylı bir şekilde ele alıyor. Dönemin atmosferini soluyan ve romanın her sayfasında karakterlerin yaşadığı çatışmaları hissedip, Karaosmanoğlu'nun ustalığını takdir etmeden duramıyorum. "Sodom ve Gomore" sadece dönemin sosyal ve politik yapısını değil, aynı zamanda insanın evrensel iç çatışmalarını da ele alıyor. Romanın her satırında ana karakterlerin yaşadığı ahlaki ve manevi sorgulamalar beni derin düşüncelere sürükledi ve yeni bir bakış açısı sundu. Dönem okumaları yapanlar için kitabı tavsiye ediyorum.
Sodom ve Gomore
Sodom ve GomoreYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20154,901 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.