Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar, kitabında insan olmaktan ve uyguladığımız takdirde hayatımızı olumlu yönde değiştirebilecek konulardan bahsediyor. Kitap 5 bölümden oluşuyor:
I. Bölüm: Yola nereden başlamalı
Burada bireyin hikâyesi, kendisini tanıma üzerine, çocukluğuna inmek ve ruhsal özgürlüğünün önündeki engeller başlıklarını ele alıyor.
"Hep başkalarının hayat
Kopyalanmış Adam José SARAMAGO
.
Satır Çizgileri;
.
İnsanların en hassas zaaflarını alaycı bir kahkahayla kınayan, güçlü insanlar, hayatta er ya da geç, mutlaka karşımıza çıkar ve aslında böyle durumlarda ağzımızdan istemsizce çıkan âciz sözcükler, aniden hatırlanan bir yara izine benzeyen eski bir acının bastırılmış inlemelerinden
Öneri üzerine aldığım çerezlik kitaptır kendisi. Vize döneminde bitirebileceğimi düşünüp kitaba başladım ancak o kadar sıkıla sıkıla okudum ki anlatamam. ‘Hadi kitap okuyayım’ diyorum kendi kendime ancak elim kitaba varmıyor öyle bir sıkılmak yani. Kül kedisinin bir filmle beraber kitaba uyarlanmasını göreceksiniz kitapta. Elle ve Darien’in ortak noktası, fanatiği oldukları bir film üzerinden işlenmiş kitap. Elle’in üvey annesi ve ikiz kardeşleri tarafından temizlikçi gibi kullanılması, kardeşleriyle aynı şartlarda yaşamaması sinir bozucuydu. Kitap aşırı yavaş ilerledi. Elle ve Darien’in karşılaşmasına kadar ‘artık bir şey olsun şu kitapta.’ dedim kendi kendime. Ortaokul ya da lisede falan okusaydım keyif alabilirdim belki ancak hiç tatmin olamadım. Serinin diğer iki kitabını da almıştım. Umarım onları beğenirim.
Kitap Okuyan Çocuk Yetiştirmek Kitabında beğendiğim fikirler
Kitabı öğretmen kimliğimle okuyunca yararlanabileceğim birçok pratik öneri ile karşılaştım. Kitap okuma yarışması nasıl düzenlenir, nelere dikkat edilir, ödüllendirme nasıl yapılır…vb. En çok beğendiğim uygulama ise kitap kostüm geçit töreni oldu. Bu konu hakkında sayfa 67’de: “Çocuğunuzla hangi kitap karakterlerinin kıyafetini giyineceğini tartışın ve bunu önemseyin. Çocuğunuz kostüm seçiminin kendisine ait olduğunu bilirse ve yapımında rol alırsa bu onun için harika olur. En sevdikleri film ya da bilgisayar oyunundan değil, en sevdikleri kitaptan ilham aldıklarından emin olun sadece.” diye bahsedilmekte.
Kitapta, kütüphanelerde makerspace hareketinin uygulanmasının, çocukların aktif çalışmalar yapmasının, giderken de koltukaltlarına kitap alıp çıkmalarının kitap okumayı arttırdığından bahsedilmekte.
Tüm bu aktivitelere baktığımızda işin özünü aslında kitap okutmaya hevesli yetişkinlerin, ülke çapında desteklediği uygulamaların oluşturduğu anlaşılıyor. Devlet tarafından desteklenen çocuk kitapları, genç kitapları festivalleri, yazar ödül törenleri, ulusal kitap okuma yarışmaları, yeni çıkan kitapların devlet kütüphaneleri tarafından alınması, birkaç katlı kütüphanelerde düzenlenen etkinlikler, liyakat sahibi kütüphane öğretmenlerin her okulda olması, yetişkinlerin hediye olarak kitap alması, çocuklarıyla beraber kitap festivallerine hazırlanması gibi unsurlar çocukların kitap okuma alışkanlıklarında artışa neden olmakta.
Sosyal medyanın günümüzde gitgide öneminin arttığı, hayatımızın her alanında kullanıldığı ve doğru kullanımının bir an önce öğrenilmesi gerektiğini çarpıcı bir şekilde hatırlatan güzel bir kitap . Dijital medya yazarlığı, uzmanlığı,yapayzeka,halk gazeteciliği, viral gazeteciliği ,Kpop endüstrisi, yeni dünya düzeni ve 5G'nin hayatımıza hem göstere göstere hemde farkedilmeden hayatımıza nasıl empoze ettiklerini güzel örneklerle açıklamış Said Ercan.
Said Beyi sosyal medyadan takip etmekte ve paylaşımlarını merakla gözlenmekteyim. Bu kitabında da gördüğümde heyecanla aldım ve okuduğumda gerçekten hem memnun hemde tedirgin bir şekilde kapağını kapattım. Bu alanda merakı olan arkadaşlara Said Beyi takibe almalarını tavsiye ederim.
Kitapta gerçekten aydınlatıcı ve okumaya değer bir eser . Arkadasından öneri film, dizi, belgesel ve kitaplar ise bir hediye gibi. Umarım sizde beğenirsiniz.
#okudumbitti
Adından da anlaşılacağı üzere bir zamanlar yaşanılan anları, anıları, sevinciyle üzüntüsüyle anlatan bir kitap. 90'larda çocukluğunu, gençliğini yaşamış insanları daha çok etkileceğini düşünüyorum. Hoşuma gitmeyen tek şey zamanlar arası karışıklıktı, adapte olmakta zorlandım. Onun dışında gayet akıcı, anlaşılır ve samimi bir dille ele alınmış bir hikaye. İçindeki şarkı, film gibi birçok öneri barındırması çok hoş. Yazarın anlatışında çok güzel bir samimiyet var. Geçmişe dokunmak isteyenlere öneririm. Tek solukta bitecek güzel bir kitap.
.
.
#alıntı
"İyi başlayan her şey, iyi bitmek zorunda değildi..."
.
#alıntı
"Sanırım ben sevinmeyi, daha doğrusu sevincimi göstermeyi bilmiyordum."
.
#alıntı
"Hayatımızın başında başımıza gelebilecek hiçbir şeyin farkında olmuyoruz. Hep güzel olaylarla karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Sonrasında küçük hayal kırıklıklarını dünyanın sonu gibi görüyoruz."
.
#alıntı
"Neden büyümek için bu kadar acele ettim ki? Yetişeceğim ne vardı?"
Açlık Oyunları serisi 9.Sınıfta başladığım seri. Hem ilk okuduğum kitap serisi hemde ilk okuduğum Romandır. En azından ben öyle hatırlıyorum. Çok severek okuduğum zevkle bitirdiğim ütopya. Çok güzeldi gerçekten konusu ilerleyişi, konusu, amacı. Kitabın amacı halkı sömüren devlete karşı ayaklanma ve demokrasiye ulaşmak aslında. Ama bunu hem eğlenceli hem ilgi çekici bir ütopya halinde anlatmışlar ve çok güzeldi gerçekten. Kitap serisini okuyup bitirdikten sonra film serisinide izledim. Açıkçası ilk iki filmde bir kaç değişiklik haricinde çok güzel yansıtmışlardı ama alaycı kuş 1 ve 2 ilk iki filme göre kitaptan biraz daha uzaktı. Kitapta ki o his daha çok geçti bana ama filmide güzeldi. Jennifer Lawrence oyunculuğunu konuşturmuş . Favori film ve kitap serilerimdendir. Tavsiye ederim okuyun izleyin. Ve bir öneri filmleri dublaj izlemeyi zaten sevmem ama bu filmi dublaj hiç izlemeyin. Mutlaka altyazılı izleyin okuduktan sonra. Yazanın hayal gücüne sağlık
destansı
Yaşar Kemal’in hemen hemen bütün kitaplarını çocukluk ya da gençlik döneminde okumuş olsam da Yaşar Kemal’in kitapları tekrar okumaya karar verdim. Okuma maratonuma bu kitap ile başlayarak da iyi bir tercih yaptığımı düşünüyorum.
Roman, Ağrı Dağı Efsanesi geleneklerini Mahmut Han’a karşı savunan Ahmet ve Gülbahar arasındaki aşkı konu alır.
Nuh’un gemisi ile bağlantısı sebebiyle kutsal dağ olarak da adlandırılan Ağrı Dağı’nı, hemen hemen hepimiz okul kitaplarımızdaki resimlerden hatırlarız. Romanda, efsaneye konu Ağrı Dağı ve Küp Gölü öyle ustalıkla (yalın, detaylı, masalsı) anlatılmış ki, sanki dağ olanca haşmetiyle ve canlılığıyla karşınızda duruyor gibi hissediyor, Ahmet’in kavalla çaldığı Ağrı Dağı’nın öfkesini sanki içinizde duyuyorsunuz.
Abidin Dino’nun resimlerinin de anlam kattığı, destansı, mitik sembollerin kullanıldığı, halk söylencelerini içeren, insan psikolojini okuyucuya olduğu gibi aktaran, akıcı, okunması kolay bu eseri kesinlikle tavsiye ederim.
Küçük bir not: Roman, 1975 yılında Memduh Ün yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmış ve 1976 yılında düzenlenen 13. Antalya Film Şenliğinde bu film ile en iyi görüntü yönetmeni ödülünü kazanmış. İzlemek isteyenlere bir öneri olsun.u
Semerkant
Amin Moolf'un (1 yıldır kitaplığımda bulunmasana rağmen) okuduğum ilk kitabı diyebilmek ancak bu zamanlara nasip oldu. Bence her kitabın kişiye göre özel zamanları vardır bu sebeple "zamanımda" okudum diyebilirim.
Roman; tarihi bir film havasında aheste aheste hiç acele ettirmeden okuttu kendini,
tarihe tanıklık etmiş, sadece ismiyle tanıdığım güçlü karakterleri bu kitapla tanıyıp haklarında fikir sahibi olmamı sağladı. Ömer Hayyam, Nizamülmülk, Hasan Sabbah gibi çok farklı güçlü karakter üçlüsünün yaşadığı dönemi hayranlıkla ve merakla okudum. İran tarihi hakkında birçok bilgi edinirken aynı zamanda da sanki uçan halıyla kendimi farkettirmeden tarihi yolculuk yapıyormuş gibi hissettim. Bu sebeple kitabın ilk bölümü çok akıcıydı. Sonraki bölümler ise Amerikalı bir gezginin Ömer Hayyam'ın Rubaiyatını bulma çabası ile başlarken çok garip bir şekilde başarısız İran devriminin de baş kahramanı olmasına kadar gidiyor.
Tarihin birçok önemli olayını birleştiren ve insanı şaşırtan bu roman; daha ne olabilir derken kitabın son bölümünde de kahramanın ve Doğunun gözbebeği sayılan Rubaiyatın Titanic'in batmasına şahit olması beklenmedik bir sonu da şaşkınlıkla getirdi diyebiliriz.
**Küçük bir öneri: Kitabı okurken tarihe tanıklık hissini daha da arttırıp içinde kaybolmak istiyorsanız Sedat Anar'ın muhteşem santurundan çıkan etkileyici seslerin size eşlik etmesine kesinlikle yer vermelisiniz.
