Merhabaa! :)
Bugün size Mousai serisinin çok severek okuduğum ikinci kitabı 
Yanan Denizin Dansı ‘ndan söz etmek istiyorum.
Mousai, büyü ve zevkle dolup taşan Aadilor diyarının Hırsızlar Krallığı’na yemin ve kanla bağlı olan üç ölümcül büyücüsüdür. Niya Bassette, Mousai’ya dansı ve aleviyle güç veren üyesidir.
Aadilor’un en acımasız korsanı Alōs Ezra,
Bu kitapta, Türkiye'de Bizans tarihi araştırmalarının pîri olan 
Semavi Eyice 1975'te yazdığı bilgileri derlemiş. Bu bilgiler, günümüzdeki Boğaziçi'ndeki yer adlarının Bizans dönemindeki kökeni (mesela Therapeia=Tarabya), Bizans dönemi Boğaziçi kıyılarında o dönem var olmuş ama şu an hiç kalıntısı dahi kalmamış olan manastır, kilise ve kalelerin tahmini konumları ve bu tarihi yapıtların mimari özelliklerine dair bilgilerden oluşmaktadır.
Bu sebeple Bizans devri Boğaziçisi hakkında genel fikirlere sahip olmak, İstinye, Tarabya, Kuzguncuk gibi Boğaz kıyısı yerlere gittiğinizde "demek burada bir dönem bir manastır vardı, çilehane vardı," veya "Yoros Kalesinin hikayesi ve mimarisi buymuş", "Demek İstinye kelimesi Sosthenion'dan geliyor" veyahut Üsküdar'a ayak basarken " Üsküdar'ın Bizans dönemindeki adı Altın Şehir demek olan Khrysopolis olsa da bu semtte bir dönem var olmuş bir Bizans devrindeki sayfiye saray yani yazlık saray olan Scutarion Sarayına ithafen Scutarion da deniyormuş" diye düşünmek isterseniz bu kitabı öneririm.
Aile
Debbie Macomber tamamıyla hissederek yazmış bu romanı. Canım kitap arkadaşım 
Gocmenkizi1 'in tavsiyesi ile okudum. Yazarın kitabı kaybettiği en yakın arkadaşına ithaf ederek yazması beni baştan içine çekti. Rüzgarın Getirdiği kitabını okurken tüm duyguları hissediyor insan. Karakterlerin hepsi bizden biri gibi hissettirdi ve bunlar bizim de yaşayabileceğimiz başa çıkması ne kadar zor şeyler dedirtti. Bende çok anlamlı bir yer edindi okumanızı öneririm kesinlikle.
Merhabalar. Yazarın daha önce şiirlerini okumuştum şimdide de hikâyelerini okudum. İtiraf etmeliyim ki öykü türünde olduğunu bilmiyordum. Yoğun bir üslup zor bir okuma olacağından korkuyordum fakat düşündüğüm gibi olmadı.
Öncelikle eğer okumayı düşünüyorsanız okuduğum yayınevini tercih etmemenizi öneririm. Maalesef önsöz olmadığı için öyküler ile ilgili ayrıntılara vakıf olamıyorsunuz. Tekrar teşekkür ederim 
PulseoftheBook Özlemciğimin farklı yayınevinden okuyup paylaşması kitabı anlamam da ve sevmem de en büyük etkenlerden oldu.
İrlandalı yazar, Dublinʼdeki insanların hayatlarını anlatır. Karakter analizlerinin de yapıldığı öykülerde yalnızlık, ölüm, trajedi, hayal kırıklığı, kaçış gibi temalar işlenmiştir.
Ülkenin din, sosyo - politik sorunlarına da değinir.
Öykülerde sırasıyla çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve de yaşlılık evrelerini görürüz. Karanlık ortam hakimdir. Mutsuz biter tüm öyküler.
Kitapta 15 öykü bulunuyor. Beğendiğim hikâyeler;
*Rastlaşma
*Eveline
*Pansiyon
*Küçük Bulutçuk
*Suretler
*Balçık
*Acı Veren Bir Olay
*Anne
*Ölü
#kitapalıntıları :
sıradanlığa kurban edilip sonu çılgınca biten bir hayat.
“Şairin dediği gibi: Büyük akıllar deliliğin eşiğindedir...”
