Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

onlar bizim annelerimiz

onlar bizim annelerimiz
@onlarbizimannelerimiz
Rabbimizin ayetleri Efendimiz'in emanetleri olan annelerimizi tanımaya ve anlamaya çalışacağız inşallah
4 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
180 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Hz. Aişe Bint Ebi Bekir
Hz. Aişe Bint Ebi BekirÖmer Sabuncu
8.9/10 · 559 okunma
Reklam
Hz. Hafsa Bint Ömer
Hz. Hafsa Bint ÖmerFatma Ateş
9/10 · 445 okunma
Hz.Hafsa, daha dünyada iken Hz. Peygamber'in cennetteki eşi olarak vasıflandırılmıştır. Buna rağmen, bu vasfını hiçbir zaman Hz. Peygamber'in (sas) diğer hanımlarına karşı, üstünlük olarak kullanma gereği duymamıştır. Bu tutum, onun olgun kişiliğini göstermesi açısından önemlidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hz. Âişe: “Tahyîr ayeti indiğinde Resûlullah (sas) benden başlayarak: "Ey Âişe! Ben sana bir şey arz etmek isterim; ama anne ve babanla istişare etmeden cevap hususunda acele etmemeni dilerim" deyince ben: "Nedir, ya Resûlallah?" diye sordum. O da bana: "Ey Peygamber! Hanımlarına de ki: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de sizi güzellikle salıvereyim." (el-Ahzâb 33/28) ayetini okudu. Bunun üzerine ben: "Anne ve babamla senin hakkında mı istişare edecekmişim ey Allah'ın Resûlü! Hayır, ben Allah ile Resûlünü ve âhiret yurdunu tercih ediyorum” diye karşılık verip tercihimi yaptım.
"Ya Aişe! Senin cennette zevcem olduğunu öğrendikten sonra  ölüme hiç aldırış etmiyorum." Hz. Muhammed (s.a.s.)
Reklam
Nûr Suresinin on birinci ayetinden itibaren başlayıp devam eden ilahî beyanda (en-Nûr, 24/12-26) çirkin iftirayı çıkaranın büyük bir azaba mâruz bırakılacağı ifade edilmekte, ona alet olup dedikoduyu yayanların bir avuç insandan ibaret olduğu bildirilmekte, bunun yanında söylentileri duyan kadın erkek bütün Müslümanların duyarsız ve bilinçsiz davranışları da kınanmaktadır. Zira olay, insanoğluna yöneltilebilecek en çirkin bir iftira olmanın yanı sıra Hz. Peygamber'in (sas) mâsum eşini hedef almış ve dolayısıyla Müslüman toplumun tamamı itham altında bırakılmıştır. Onlar bu haberi duyduklarında basiretlerini kullanarak, "Böyle bir söylentiye alet olmak bize asla yakışmaz. Hâşâ! Bu çok büyük bir iftiradır." demeli ve Hz. Peygamber'in (sas) mâsum ailesiyle Müslüman toplumun onurunu korumalıydı. Ayet-i kerîmelerde bundan böyle benzeri gafletlere düşmemeleri konusunda Müslümanlar uyarılmakta ve rencide olan Peygamber ailesinin yine de hoşgörü ve affedicilikle davranması tavsiye edilmektedir.
Hz.Peygamber (sas), hanımları arasında Hz.Hatice'den sonra en çok onu sevmiş, dünyada en çok kimi sevdiği sorusuna karşılık olarak onun adını vermiş ve bu sevgisini dile getirmiştir. Hanımları içinde yalnızca Hz. Âişe ile birlikte bulunduğunda kendisine vahiy geldiğini açıklaması, onun diğer hanımlarından daha faziletli olduğunu ve Hz. Peygamber'in (sas) ona duyduğu sevginin ilâhî kaynağa dayandığını göstermektedir. Sahâbîler Hz. Peygamber'e (sas) sunacakları hediyeleri onun odasında bulunduğu günlerde takdim ederlerdi. Hanımları arasında Hz. Peygamber'i (sas) en fazla kıskanan ve sevgisini kazanmak için en çok gayret sarfeden de o idi.
Hz. Peygamber'in (sas) Dilinden Hz.Âişe
Hz. Peygamber'in (sas) bizzat Hz. Âişe hakkında söylediği rivayet edilen hadislerden mükerrer olanlar çıkarıldıktan sonra bir kısmı burada verilmiştir. 1. Resûlullah (sas) "Âişe'nin kadınlara üstünlüğü, tirit yemeğinin diğer yemeklere olan üstünlüğü gibidir." demiştir. 2. Resûlullah (sas) Hz. Âişe'ye "Sen bana hurmanın üzerindeki yağdan daha sevimlisin." demiştir. 3. Resûlullah (sas) "Ey Âişe, Cebrâil sana selam söylüyor" dedi. Hz. Âişe de "Ona da selam olsun ve kendisini ziyareti sebebiyle hayırla mükâfatlandırsın." dedi. 4. Resûlullah (sas) "Erkek ve kadınlardan havariler vardır. Benim havarim erkeklerden Zübeyr, kadınlardan ise Âişe'dir." buyurdu. 5. Resûlullah (sas) "Ben cennette Âişe'nin avucunun beyazlığını gördüm." buyurdu. 6. Resûlullah "Eşim Âişe'yi cennette görmem sebebiyle ölüm bana kolaylaştırılacak." buyurdu.
Lakap bir kimseye asıl adından ayrı olarak sonradan takılan ikinci bir isim; şeref payesi, halife ve sultanların hâkimiyet alametidir. "Kişinin severek aldığı, onu toplum içinde yücelten ad" anlamında lakap güzel görülmüş, ancak inananların birbirlerini çirkin lakaplarla çağırmaları Kur'ân-ı Kerim'de yasaklanmıştır (el-Hucurât, 49/11). Hz. Peygamber (sas) Hz. Âişe'yi çok sevdiği için kendisine Ayşe, Uveyş (Ayşecik) ve Âiş (Âyiş) diye hitap ederdi. Ayrıca açık tenli olmasından dolayı Hz. Âişe'ye "Humeyrâ" denildiği, kendisine Hz. Peygamber'in (sas) bu şekilde hitap ettiği de rivayet edilmiştir. Hz.Peygamber (sas): "Dininizin yarısını Humeyrâ'dan alınız" buyurmuş, burada Hz.Âişe'yi kast etmiştir. Sayfa 45, 49
Hz. Âişe'nin babası Hz. Ebû Bekir, annesi Ümmü Rûmân'dır. Dedesi Ebû Kuhâfe, Mekke'nin fethinden hemen sonra oğlu Hz. Ebû Bekir'in aracılığıyla Müslüman olup sahâbîler arasına katıldı. Hz. Âişe'nin dördü erkek ikisi kız olmak üzere altı kardeşi vardır. Bunların tamamı Müslüman olmuştur. Bunlardan sadece Abdurrahman ana-baba bir kardeşidir. Baba bir, anne ayrı kardeşleri Abdullah, Esmâ, Muhammed ve Ümmü Külsûm'dur. Anne bir, baba ayrı kardeşi ise Tufeyl'dir. Hz.Âişe Bint. Ebî Bekir, Ömer Sabuncu, sayfa 25 ve 35
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Hz. Hatice Bint Huveylid
Hz. Hatice Bint HuveylidÖmer Sabuncu
8.6/10 · 665 okunma
Hz. Muhammed'in (sas), Hz. Hatice'den olan çocuklarının tamamında ebeliğini ve aynı zamanda sütanneliğini Safiyye bint Abdulmuttalib'in cariyesi olan Ümmü Rafi' Selmâ Hatun yapmıştır. Doğumdan önceki tıbbî hazırlıkları da bu hanım yapmıştı. Selmâ Hatun, İbrahim'in ve Hz. Fâtıma’nın oğullarının da doğum ebesi idi. Her erkek çocuğu için iki, kız çocuğu için ise bir koyun akîka kurbanı kesildi. O dönemde çocuklar doğmadan önce onları emzirecek sütanne seçilirdi.
Zamanındaki kadınların hayırlısı İmrân kızı Meryem'dir. Bu ümmetin kadınlarının hayırlısı da Hatice'dir. Hz. Muhammed (sas)