Evrim, mukaddesatçılar için bir ideoloji olarak görüle dursun; nesnel gerçeklerle barışık, birçok düşünen için şaşırtıcı bir doğa mekaniğidir. İnsan bedeninin muhteşem olduğu kadar absürt denecek kusurlarının da var olduğunu anlatan bu kitap, okuyucuyu kusurları ile yüzleştiriyor. Genetik kusurlar kısmında biraz okuma hızım düşse de, özellikle beyin ile ilgili olan bilişsel kusurlar kısmı çok etkileyiciydi. Yazarın diğer bir kitabının da (Not So Different : Finding Human Nature in Animals) Türkçeye çevrilmesini dört gözle bekliyorum.
Yazar, postmodernite'nin getirdiği cinsel özgürlüğün insanları aslında tatminsiz bir cinsellikle yüzleştirdiğini anlatıyor. Bu tatminsizliğin etrafında ihtimaller çerçevesinde sorular soruyor; alternatifleri konuşuyor. Hazzın ve imtinanın arasında bocalayan insanın, Sisifos gibi bir yere varamaması kalıyor en sonunda elinizde :) Kitap esprili bir dile sahip, bazı imla hataları var ve çevirisi beni çok memnun etmedi açıkçası ama yine de fena değil..
Seks OlmayıncaWilhelm Schmid · İletişim Yayınları · 2021291 okunma
Peki ama aşkın mutlu edeceğini kim söylemiş ki? Seven, acı çeker; aşkın karanlık tarafı budur. Acı çeken hayattan daha çok şey alır, çünkü o zaman daha az yüzeysellik olur yaşantısında.
Kitap, Almanya'da yıllarca yaşamış bir İngiliz gazetecinin mesleki ve kişisel deneyimlerine, Almanların yakın politik tarihine referans vererek yaptığı incelemeleri içeriyor. Almanların savaş sonrası travmalarının, disiplinleri için bir motivasyona, bir çeşit maneviyata nasıl dönüştüğünü, politik sancıların nasıl aşıldığını anlatılıyor. Kitabın dili akıcı ve anlaşılır. Politikaya ilgili olanlar için tavsiye ederim.
Hislerine, düşüncelerine, yaşadığı zamana, coğrafyaya ve hayata karşı farkındalığı olan insan, bakan insandan gören insana evrilmiş aydın insandır. Bu kitap insanlığın ortak tarihini ele alırken, aynı zamanda da doğru'larımızı sorgulatan, uzun uzun üzerine düşünme molası verdiren provokatif bir eserdir. İnsana varoluşuyla ilgili bu derece farkındalık katacak eser çok azdır. Kitapta beni en çok etkileyen detaylarından birisi; bizim buğdayı evcilleştirerek tarım hayatına geçtiğimiz değil de buğdayın bizi evcilleştirerek avcı-toplayıcı bir türden yerleşik bir türe evrildiğimiz yaklaşımıydı. Doğaya her ne kadar hükmettiğimizi düşünsekte; onun imkan verdiği ölçüde yaşıyor, gelişiyor ve bu değerlendirmeleri yazacak bilince ulaşıyoruz :) Kitap bize tamda bu serüveni anlatıyor..
Kitabın ismi, bir kişisel gelişim türünü çağrıştırsa da gerçekte beynin işleyişini anlatan bir sinirbilim kitabıdır. Beynin nasıl çalıştığını anlamak isteyen, bu alanda bir başlangıç yapmak isteyen okurlara naçizane tavsiye ederim. Kitapla ilgili tek eleştirim; bahsi geçen beyin bölgelerinin kitap içerisinde yeterince görsel ile desteklenmemesidir. Kitapta mutluluk ile ilgili de yapılmış bazı ilginç araştırmalara denk geleceksiniz. Psikoloji okumalarınızı destekleyecek güzel bir eser.