"Eğer iki karşıt şeyi aynı anda istemek nörotiklikse ben tepeden tırnağa nörotikim. Yaşamımın geri kalan kısmını karşıt şeylerin birinden öbürüne uçmakla geçireceğim."
Yaşamadıklarımız mı yoksa yaşıyor olmamız mı önemli olan...
Yaşamış olduğumuz hayatımızın hatta yaşamadığımız hayatlarımızın farklı versiyonları, milyonlarca olasılıkların olduğunu düşünmek...
Bu versiyonların hepsini yaşamak ister miydim, hangi pişmanlıklarım hangi mutsuzluklara ya da mutluluğuma sebep olmuştu bunu öğrenmek ister miydim, bilmiyorum çünkü sek bir mutluluğa ya da mutsuzluğa sahip olabileceğimiz bir hayatımızın olmayacağını ama bu hayatımın geçmişte yaptıklarımı değiştirirek farklı olacağı bir halini görmek isterdim.
Yaşamanın bütün kötü anılara rağmen değerli olduğunu, ölmeyi kurtuluş olan görenlere nasıl anlatırdınız. Süslü sözlere gerek yok sadece bu kitabı önermek yeter bence. Hiç spoiler vermeden, ki çok vermek isterdim ama okumanızı istediğim için fazla detay yazmayacağım, kitabın özeti budur derim.
2022'nin ilk 10/10 kitabı. Bir gecede başlayıp bitirilen kitabı, leziz tadı damağımda kalan kitabı... Bu yüzden gereksiz olucak ama yine de söylemek isterim müthiş bir anlatım su gibi akıp giden bir üslup adeta kendi Gece Yarısı Kütüphanemde oturup Nora'nın hayatlarına dahil olup ben yaşıyormuşum gibiydi hatta "onu seç, bunu yapma" diyesim geldi. Sanırım böyle bir kitap için sadece teşekkür edilebilir.
Umarım hayatımızı kendi yörüngemizde bütün kabullenişler ile yaşarız ve sadece kendimiz için... Çünkü düşünmesi kolay ama dünyada yaşarken uygulaması ve unutması basit önemli bir kavram var: "severek, kabullenerek kendimiz için yaşamak".
"Hayat umutsuzluğun öte yanında başlar..."