YouTube kitap kanalımda Beyza Alkoç'u ve Karantina kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/2Ia6xxuNANg
Nasıl ki "boş yapma, yıkık, duyar kasma, kral, düştüm, yorma reis" gibi kelimeler Z kuşağı turnusolü ise Beyza Alkoç'un Karantina serisi de bir o kadar Z kuşağı turnusolüdür arkadaşlar.
Bu incelemeye özel
•
"Bu Cellatlar Çok İyi Yürekli İnsanlar"
spoiler!
Giyotin, kulağa oldukça ürkütücü geliyor ki öyle de olmalı. Bir dakika aynı isimli bir yarışma programı vardı, bir televizyon programı neden bir ölüm makinesi ile anılmak istendi asla anlamadım tıpkı insanların her gün neden daha fazla ölüm istediğini anlamadığım gibi.
Bazı kaynaklar
Fahrenheit 451 devlet sansürünün, totaliter rejimlerin dehşetini anlatan temel yapıtlardan biri sayılmasına rağmen, Ray Bradbury, romanı hakkında şöyle der:
"Romanım hep yanlış ya da eksik
ALAMET
Sayın Erkan Aksu,
Kitabınızı mesleki refleks olarak eleştirel okuyarak tamamladım. Okurken yanında mutlaka fosforlu bir kalemle uygunsuzlukların üzerini çiziyorum. Bu tür okuyucu geri dönüşleri bizde kültür olarak yerleşmediği için yazar için en büyük ödül olmaktadır. Farklı bir gözün ortaya koyduğunuz esere bakış açısı önemli ve
Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
Bugün sizler ile birlikte Türk Edebiyatının son zamanlarda sıklıkla duyulan, birçoğumuz tarafından okunan, bilinen yazarı Sabahattin Ali ve onun Kürk Mantolu Madonna eserini incelemek istiyorum.
Bugüne kadar eskiye dönük edebiyat eserleri okumuş olmama rağmen, Sabahattin Ali ve kalemi ile hiç tanışmadığımı söylemek ve hatta bu konuda da biraz ön
YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/uqCotb6in_0
Nere kaçarsan kaç felek bulur kaçanı
Kitlidir ambarlar sanki insan kapanı.
Peyk
Hakan Günday'ın kitaplarında önsöz bulunmaz, çünkü hayatın da bir ön sözü yoktur.
SFUMATO
Rönesans resmindeki
*Yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktadır. Eğer yaşamda bir amaç varsa, acıda ve ölümde de bir amaç olmalıdır. Ama hiç kimse bir başkasına bu amacın ne olduğunu söyleyemez. Herkes bunu kendi başına bulmak ve bulduğu yanıtın öngördüğü sorumluluğu üstlenmek zorundadır"
İlk cümlem,
İnsanın Anlam Arayışı*
Aslı Fransızca'dan çevrilen (Le Dernier Jour d'un Condamné) bu opus magnumun orijinali, V. Hugo tarafından bir takma ad ile 1829 yılında yayımlamıştır.İçerik bakımından son derece yalın ve açık olan 132 sayfalık kısa roman, idam cezasının insanlık dışı yönlerini - ki bu yönler çoğu zaman münferit boyutunu terkedip bedellerini kitlelere