yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
Sokak fenerlerini düşünürken gökyüzüne baktım. Koyu karanlıktı, ama öbek öbek bulutların arasından dipsiz kara lekecikleri açıkça seçebiliyordum. Birden bu lekelerin birinde küçücük bir yıldız fark ettim ve dikkatle incelemeye başladım. İzlerken birden bir düşünce geldi aklıma: Evet, bu gece kendimi öldürecektim. Daha iki ay önceden aklıma
Reklam
Ey serin rüzgâr Ona selamımı götür Unutmuşsa Vaz geç hatırlatma Onu ölesiye sevmiştim Artık bilmese de olur
Marguertie'nin anısı durmadan beni kovalıyordu. O kadını çok sevmiştim. Hala da seviyordum. Birdenbire ona karşı ilgisiz olamazdım. Onu ya sevmeli ya da ondan ölesiye nefret etmeliydim.
Sayfa 171Kitabı okudu
Elbette başlangıçta ikiyüzlü olduğunu bilmiyordum. Hatta hayatımda gördüğüm en olağanüstü erkek olduğunu düşünmüştüm. Benim yüzüme bile bakmadığı sıralarda onu uzaktan uzağa tam beş yıl boyunca taparcasına sevmiştim. Ve sonra, benim onu hâlâ çılgınca sevdiğim ve onun da bana bakmaya başladığı güzel bir dönem yaşamıştık. Tam bana daha fazla bakmaya başlamıştı ki, tam bir rastlantı sonucu o müthiş ikiyüzlülüğünü keşfetmiştim. Ve şimdi benim kendisiyle evlenmemi istiyor, bense ondan ölesiye nefret ediyordum.
Birçok insan gibi ben de onu sevmiştim ama onlarla aramızda bir fark vardı. Ben onun da beni sevdiğini biliyordum. Ona ölesiye güvenmiştim. Ve o ölmüştü.
Sayfa 85 - Olimpos YayınlarıKitabı okudu
Reklam