30 Şubat Gecesi
Dünyaya yaşamaya geliyor yaşayamadan gidiyoruz, en sonunda anı olarak kalıyoruz birkaç hayatta. Kimin aklına geleceğimiz meçhul yıllar sonra, bir düşe takılırız yılda bir o da şansımız varsa. Bir hayat yaşamak için ömrümüzün yarısını veriyoruz kalan yarısında uyuyor ya da uyutuluyoruz büyükler tarafından. Bu büyükleri de seçen yine bizleriz, önümüzü iliklediklerimiz, önünü iliklemesi gerekenler, sustuklarımız kusulması gerekenler, bir tek biriktirdiklerimiz kutsal. Zamanın penceresinden dışarıya bakıyorum nefes alan her şey yaşlanıyor, oksijende yavaşça zehirleyen bir gaz olabilir ve bir saniye olmaması birbin felaket nedeni evlerin çöküş sebebi. Hayatın kendisi trajikomik ama yaşayınca gülemiyor insan bu olanlara.
Fersah.M
Fersah.M
Bak Momo derdi, Ne biliyor, biliyor musun? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki, insan bunun sonu gelmez sanıyor. Beppo bu kadarcık laftan sonra bile önüne bakarak bir süre susar, sonra devam ederdi: O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hala upuzun bir şekilde seni bekliyor. Susup biraz daha düşündükten sonra sürdürdü konuşmasını: İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman bir adım ilerlemeli. Sürekli olarak bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmalı. Uzun bir süre susup yeniden konuşmaya başladı: Bir de bakarsın ki, adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan. Başını öne eğip sözünü noktaladı: Önemli olan da budur. MOMO- Michael Ende
Reklam
Son gömlek düğmemde birbirine bakıp iliklenmeyi beklerken bir bağrış sesi kulaklarımı ve bir damla kanda önümü kesti. Bir şeyler olmuş, gözlerim kan akıtmaya başlamıştı. Olanları kırmızı görmem gözyaşlarımın bana şakası mıydı? Hayır hayır değildi, gerçekti her şey.  Karşımda, -yeryüzünde - bana doğru gelen bir insan seli vardı. Hepsi... Hepsi kana bulanmıştı. Nefes alışları bile ürkünçtü, alışkın değildim. Neler oluyor burda anlamıyorum? Kırmızı gözyaşları siliyorum ama olmuyor yine kıpkırmızı görünüyorlar. Korkunç ve çok itici... Peki benim ne işim var orda ? Biraz daha yaklaştım üzerlerine, aman Allahım yaklaştıkça,  yaklaşıldıkça batıyorum toprağa... Gökten kan yağıyor üstlerine yapışıyordu hepsinin. Onların üstüne yağan kan benim sadece gözyaşlarımdı ve toprağa değen her gözyaşım için yer altına doğru gömülüyordum. O zaman anladım ki dökülen kana toprak sahip çıkmıyor onlara geri iade edip onları yıkıyor beni ise yer altına itiyor. Yaşayan ölü gibi, evet evet yaşayan ölü gibi...  Artık yer altına son adımımı da atmıştım. Yer altı temizdi çünkü toprak kana ev sahipliği yapmıyordu ama kandan ölen bedenlere sarılıyordu. Kanatılan bedenler orda kansız yaşıyordu. #mahbam
Aşk üzerine güzel bir yazı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim..
Oradaydı işte. Daha önce hiç görmediğim bu insan, hayatımda köklü bir değişim yaratacaktı. Bana doğru attığı adımların sesi, henüz hiç duymadığım bir müziğin bestesini oluşturuyordu sanki. Var olduğumu hissediyordum. O bir ateş, ben ateşin etrafında dönüp duran pervane. Yakınlaşsam yanacağım, uzaklaşsam donacağım. Öyle bir araf işte bu duygu. Her
Evet, bir süpürge!
Bak Momo, ne oluyor biliyor musun? Bazen önüme upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki insan bunun sonu gelmez sanıyor. O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve daha gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hala upuzun bir şekilde seni bekliyor. İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım sonra, derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmal. Bir de bakarsın ki adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan.