Yataklarımızda ölmek de iyidir
temiz bir yastıkta
ve arkadaşlarımızın arasında.
Bir kez olsun
ellerimiz göğsümüze kapanmış,
boş ve solgun,
çiziksiz, zincirsiz, bantsız
ve belgesiz ölmek iyidir.
Temiz bir ölümle ölmek iyidir,
gömleğimizde deliksiz
ve kaburgalarımızda delilsiz.
Yanağımızın altında kaldırım taşı değil, beyaz bir yastıkla,
ellerimiz sevdiklerimizin elleri arasında,
çaresiz doktorlar ve hemşireler etrafımızda,
arkamızda zarif bir vedadan başka hiçbir şey bırakmadan,
tarihe aldırmadan,
dünyayı öylece bırakarak,
bir gün bir başkası onu değiştirir diye umarak
ölmek iyidir.
Kaybolan sadece toprak parçası değil, kaybettiğimiz 40 bin şehit de değil. Biz onurumuzu kaybettik. Biz haysiyetimizi kaybettik. Biz izzetimizi kaybettik. Biz dünyaya hangi yüzle bakacağız? Çocukların yüzüne hangi yüzle bakacağız? Müslümanlar olarak, İslam dünyası olarak! Tüm bunlar yanı başımızda olurken biz neredeydik, ne yapıyorduk? Daha da büyük, zor olanı Allah karşısında ne yapacağız?