Luka

Luka
@opponentapologist
Non-conformist In pursuit of Eudemonia Philosophy | Psychology Enthusiast
Sokrates ömrü boyunca doğrunun yolundan ayrılmamayı, yanlış yapmamayı ve yanlışa niyetlendiği anda da gerisingeri dönmeyi gönlündeki sese (daimonion) borçlu olduğunu söyler. Bu ses tanrısal bir işaret ya da tanrısal bir güçtür ve çocukluğundan beri gönlündedir. Ne zaman bir şey yapmaya niyetlense bu ses onu durdurmuştur. ama neden durdurduğuna
Reklam
Erdem, salt erdem olarak her insanda mevcuttur ve üstelik ber insan erdemli olmaya eğilimlidir, bu yüzden hiçbir insan bilerek ya da kasten yanlış yapmaz. Demek ki Sokrates için bilgi bir imkân, bir potansiyeldir (dynamis). Bu yüzden her insan ömrünce bilginin ya da erdemin ne olduğunu öğrenmeli ve ruhunu eğitmelidir. Bunun için de önce kendini bilmeli, kendi isteklerini tanımalıdır. Çünkü ne istediğini bilen insan, kendisi için sağlıklı olacak şekilde davranır, ne istediğini bilmeyen insansa, kendisi için zararlı olacak şekilde. "Kendi kendime şöyle düşündüm," der Sokrates, "Ben o adamdan daha bilgeyim; çünkü aslına bakarsan her ikimizin de bildiği güzel, iyi bir şey yok, ama o adam bir şey bilmediği halde bildiğini sanıyor, bense hiçbir şey bilmediğimden, bildiğimi de düşünmüyorum."
Sokrates öğretisine neden insanı merkez alarak işe başlamıştır? Neden felsefe tarihinde ahlak felsefesinin başlatıcısıdır? Neden önce doğanın özü, doğa olaylarının yasalarını ele almamıştır? Çünkü o doğayı anlamaya başlamanın tek yolunun insanı anlamak olduğuna inanmıştır. Bu olmadan, tanrısal olanı anlama girişimleri boş ve faydasızdır. Buradan

Reader Follow Recommendations

See All
Platon'un diyaloglarına sinen Sokrates karakteri, meraklı, sorgulayıcı, araştırmacı bir karakterdir. Doğrunun peşinden koşarken karşısındakini de sürekli dürter, onun da merak etmesini, sorgulamasını, araştırmasını ister. Hatta bu tavrını Apologia Sokratous (Sokrates'in Savunması) adlı diyalogda uyuz bir ata dadanan at sineğine (myōps) benzetir. Burada uyuz ya da uyuşuk at, Atina ve Atina'nın siyaset meydanıdır. Sokrates bir at sineği olarak bu ata konmuş ve onu sürekli mahmuzlamakta, yani uyandırmaya çalışmaktadır ki, Atina bir gün bu uyuşukluğundan silkinip tekrardan düşünebilsin, ufku açılsın, kendini eleştirerek yeni düşünceler bulabilsin ve doğru olanı görebilsin.
(Sokrates) Aynı şekilde çok iyi eğitim alıp bilge olmakla övünenleri de uyarıyordu. Kendi yanına toplanıp da bir şeyler öğrenmeye çalışanlara ilk öğrettiği şey ölçülü olmaktı. Ölçülü olmadan bilgelik taslamaya çalışanların kötü işlere daha yatkın olacaklarını ve adaleti tanımayacaklarımı düşünüyordu. Doğru dürüst bir iş yapmak için insanın en başta kendisini denetlemesi gerektiğini söylüyor ve bu gibi kimselere iradeli olmanın ve mantıklı düşünmenin yollarını gösteriyordu. Kendisi bilgeydi, çünkü iradeli, ölçülü, mantıklı ve ahlaklıydı. Yararlıyı yararsızdan, iyiyi doğrudan, güzeli çirkinden akıl yürüterek bulabiliyordu. Kendi içinde dengeli, sözlerinde ve davranışlarında tutarlıydı. Herhangi bir konuda hırsı ya da saplantısı yoktu. Edindiği bilgi, onu her türlü tutkudan arındırmayı başarmıştı Kendisini profesyonel bir eğitimci olarak görmüyordu, öğrettiği her şey yaşamdan alınan örnekler doğrultusunda, mantıksal örgüler içinde sunuluyordu. O sadece insanı dürtüyor ve içindeki erdemi görmesini sağlıyordu. Anaksagoras gibi gerek fizik gerekse astronomi alanında gereksiz ve boş bilgiler vermiyordu insanlığa; erdemi öğretiyordu, yani eğitimin temelini. Sonra Sofistler gibi para da almıyordu karşılıklı konuşmalarından, sohbetlerinden, diyalektik düşünceyi uygulayarak insanın ruhunda varolan doğruyu çıkarmaktan.
Reklam
Reklam
54 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.