1165. Ömer İbnü’l-Hattâb’ın torunu Sâlim’in, babası Abdullah İbni Ömer’den rivayet ettiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Abdullah ne iyi adam! Keşke bir de gece namazı kılsa!” buyurdu. Sâlim diyor ki: O günden sonra Abdullah geceleri pek az uyurdu. Buhârî, Teheccüd 2, 21, Fezâilü’s-sahâbe. 19, Ta'bîr 25, 36; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 139, 140. Açıklamalar Peygamber Efendimiz’in, kayınbiraderi Abdullah’a yaptığı yukarıdaki iltifatın hoş bir sebebi vardır. Abdullah İbni Ömer diyor ki: Ashâb-ı kirâmdan biri bir rüya gördüğü zaman, bunu gelip Resûl-i Ekrem’e anlatırdı. Ben de buna imrenir ve içimden, keşke bir rüya görsem de Resûlullah’a arzetsem, derdim. O sıralar henüz çok gençtim. Âdet olduğu üzere ben de mescidde uyurdum. Nihayet bir gün isteğime kavuştum. Rüyamda iki melek beni yakaladılar ve tuttukları gibi cehenneme götürdüler. Cehennem, kuyu duvarı gibi taşla örülmüştü. İki de direği vardı. Orada Kureyş kabilesinden tanıdıklarım bulunuyordu. Gördüklerimden korktum ve “Cehennemden Allah’a sığınırım” demeye başladım. Bu sırada başka bir melek geldi ve bana “Korkma!” dedi. Bu rüyamı ablam Hafsa’ya anlattım. O da Resûlullah’a arzetti. Bunun üzerine Allah’ın Resûlü, “Abdullah ne iyi adam! Keşke bir de gece namazı kılsa!” buyurdu. O günden sonra, pek az bir kısmı dışında geceleri uyumayıp ibadet ettim.
Sayfa 394Kitabı okudu
Saklama. Anlarım. Anlayacağım. İzah edemiyorsun bana. Hangi cazibe seni o Feriha bataklığına çekti? Söyle veya hemen, şimdi ayrılalım. - Hepsi bu. Söyleyecek bir şey yok. Tanıdıklarım arasında hiç kimse, babam bile, Feriha'ya karşı müsamahasız ve hırçın değil. - Çünkü senin tanıdıkların arasında hiç kimse, benim kadar, bu cemiyetin
Sayfa 237 - Ötüken Yayınevi, 43. Basım
Reklam
"Eğer buraya veda etmeye geldiysen " diye fısıldadı Evelyn. " Öldüğünde sana musallat olurum. Cehenneme girmek için dua edersin ve orada da seni takip ederim. Bazı belalı tanıdıklarım var , biliyorsun"
DÜŞÜNCELER: 1. Ben başkalannın gözünde, bugüne dek kendim için olduğumu düşündüğüm kişi değildim. 2. Kendimi yaşarken göremezdim. 3. Kendimi yaşarken göremeyişim nedeniyle kendime yabancı kalırken, başkalan beni görebiliyor ve tanıyabiliyordu -herkes bunu kendine özgü bir biçimde yapıyordu tabii ama ben yapamıyordum. 4. Bu yabancıyı görebilmek ve tanıyabilmek için alıp da karşıma koymak imkânsızdı; kendimi görebilir ama onu göremezdim. 5. Bedenim dışandan baktığımda riyalanmda beliren hayal ürünü bir görüntü gibiydi; yaşadığım bilmeyen, orada öylece durup birilerinin gelip kendisini almasını bekleyen bir şey. 6. nasıl bedenimi alıp bazen istediğim bazen de hissettiğim şekilde biçimlendiriyorsam, herhangi biri de aynısını yapıp ona kendi bildiği gibi bir gerçeklik atfedebilirdi. 7. Kısacamsı o beden kendisi için öylesine bir hiç ve hiç kimse idi ki onu bugün hapşırtabilen küçük bir esinti, yarın beraberinde uzaklara dahi götürebilirdi. SONUÇLAR: Şimdilik yalnızca şu ikisi: 1. Sonunda karım Dida’nın bana neden Cenge diye seslendiğini anlamaya başladım. 2. En azından bana en yakın kişiler -yaygın ismiyle, tanıdıklarım- için kim olduğumu keşfetmeyi, onların gözünde olduğum kişiyi inatla didik didik edip parçalarına ayırarak eğlenmeyi kafama koydum.
Bir gönüle aşk girince, ateşte yanmışa benzer..
Bir defa aşk başladı mı, ama tam manasıyla, delice bir aşk ... Artık bırakın kendinizi. .. Gözünüz dünyayı kan deryasına dönse görmez, halk ayaklarınız altında çiğnense haberiniz olmaz, hani sinemalarda çift levhaları göstermek için yaptıkları gibi, etrafınızda cihan dumanlanır, kararır, daralır, daralır, ancak iki kişinin, iki vücudun, iki başın sığacağı bir çerçeve kadar kalır ... Artık iş, güç, dert, düşünce hep odur, yabancı bir kovana düşen arı gibi zihne başka bir fikir girdi mi, orada boğulur, kalır ...
Sayfa 86 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Kocam benim bir ev kadını olarak çok mutlu olacağıma öyle içtenlikle inanıyordu ki, çok uğraştı beni evcilleştirmek için. Gürcü kızları pek yaman olurlar. İnatçıdırlar. İstemediklerini yaptırmak imkânsızdır onlara. Yaşamımı çamaşır, bulaşık ve kabartma tozlar arasında sürdürmemeye karar verdiğimde, artık kimse bana engel olamazdı. Olamadı da...
Sayfa 9091 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.