DÜŞÜNCELER: 1. Ben başkalannın gözünde, bugüne dek kendim için olduğumu düşündüğüm kişi değildim. 2. Kendimi yaşarken göremezdim. 3. Kendimi yaşarken göremeyişim nedeniyle kendime yabancı kalırken, başkalan beni görebiliyor ve tanıyabiliyordu -herkes bunu kendine özgü bir biçimde yapıyordu tabii ama ben yapamıyordum. 4. Bu yabancıyı görebilmek ve tanıyabilmek için alıp da karşıma koymak imkânsızdı; kendimi görebilir ama onu göremezdim. 5. Bedenim dışandan baktığımda riyalanmda beliren hayal ürünü bir görüntü gibiydi; yaşadığım bilmeyen, orada öylece durup birilerinin gelip kendisini almasını bekleyen bir şey. 6. nasıl bedenimi alıp bazen istediğim bazen de hissettiğim şekilde biçimlendiriyorsam, herhangi biri de aynısını yapıp ona kendi bildiği gibi bir gerçeklik atfedebilirdi. 7. Kısacamsı o beden kendisi için öylesine bir hiç ve hiç kimse idi ki onu bugün hapşırtabilen küçük bir esinti, yarın beraberinde uzaklara dahi götürebilirdi. SONUÇLAR: Şimdilik yalnızca şu ikisi: 1. Sonunda karım Dida’nın bana neden Cenge diye seslendiğini anlamaya başladım. 2. En azından bana en yakın kişiler -yaygın ismiyle, tanıdıklarım- için kim olduğumu keşfetmeyi, onların gözünde olduğum kişiyi inatla didik didik edip parçalarına ayırarak eğlenmeyi kafama koydum.
96 syf.
10/10 puan verdi
– Seni muştulayacak sâlih bir rüyân bile yok!
es-selam. mutlu çıkmazı sokağı ikibinyirmiüç senesinde elime son geçen ve ikibinyirmidört senesinin okuduğum ilk kitabı oldu. inceleme mahiyetinde olmayan yorumlarım burada dursun istediğim için buraya yazmayı da kendi adıma uygun gördüm. O yüzden devam. doğrusu celal ağabeyi mehmet sabri genç ile yaptığı ufak bir röportaj (diyebiliriz sanırım)
Mutlu Çıkmazı Sokağı
Mutlu Çıkmazı SokağıCelal Kuru · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202241 okunma
Reklam
Orada Tanıdıklarım
---"İsterdim ki ben, Şarkılarımı söylesinler benim el ele tutuşup dönerken çocuk bahçelerinde çocuklarımız... Duyduğum seslerin en güzelidir --- bir yaz gecesi --- dizimde yatan bir çocuğun bana yıldızları soruşu..."
Bir gönüle aşk girince, ateşte yanmışa benzer..
Bir defa aşk başladı mı, ama tam manasıyla, delice bir aşk ... Artık bırakın kendinizi. .. Gözünüz dünyayı kan deryasına dönse görmez, halk ayaklarınız altında çiğnense haberiniz olmaz, hani sinemalarda çift levhaları göstermek için yaptıkları gibi, etrafınızda cihan dumanlanır, kararır, daralır, daralır, ancak iki kişinin, iki vücudun, iki başın sığacağı bir çerçeve kadar kalır ... Artık iş, güç, dert, düşünce hep odur, yabancı bir kovana düşen arı gibi zihne başka bir fikir girdi mi, orada boğulur, kalır ...
Sayfa 86 - İnkilâp KitabeviKitabı okudu
Orada Tanıdıklarım I
-‘’İsterdim ki ben, bir kitap bekçisi olayım camları güneşli bir kitap evinde. Duyduğum zevklerin en doyulmazıdır- yıldızlı cenup denizlerinin alevinde sabahlar gibi sevilen bir kitap başında sabahlamak…’’
Sayfa 116Kitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yolculuğum...
"Bazı acılar vardır. Geçtiğine siz bile inanırsınız ama geçmez. O sızı hiç dinmez ve bir yerlerde gizlenir kalır." Huzursuzum... Son sayfayı okuyup kitabın kapağını kapattığımdan beri huzursuzum. Evet huzur dolu bir renk mavi, içimi açan bir renk mavi ama artık maviyi görünce o mavi otobüsle İstanbul-Ankara yolunda olan yolculuğum
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
Reklam
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.