Yokluk ve ümit
Kalekapısı’ndaki ırgat pazarı, sabahın çok erken saatlerindenden beri omuz omuzaydı. Çukurova’nın bereketli topraklarını çapalayan, patozlarında durup dinlenmeden, yorulup usanmadan didinen binlerce insan, beş buçuk günlük müthiş yorgunluğun karşılığını bekleşiyorlardı. Kuruyup sararmış yüzleri,patlamış dudakları, kırk yamalı paramparça üst başları… Ama gözlerinde hiçbir zaman sönmeyen pırıl pırıl umutlarıyla bekleşiyor, daha doğrusu çiğ güneşin altında boyuna kımıldayıp uğuldayan omuz omuza bir kalabalık, tek istek, tek umut, çokluk da tek öfke halinde bekleşiyordu.
Sayfa 294
Orhan Kemal mahallesi, umudun mahallesidir...
Yaşar Kemal'in "o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler"destansı söyleminin trajik bir parodisi ya da ironisi olarak "o küçük insanlar o devasa TOKİ'lerde kaybolup gittiler"diyebiliriz.Ki bu TOKİ'lerin de o güzelim mahalleleri insanlarıyla beraber yuttuğu anlamına da gelir.Tabi yanında AVM'leriyle birlikte............
Reklam
Çukurova’nın mavi göklerinde hafif, beyaz bulutların telaşla geçmeye başladığı sonbaharın fırtınalı günlerinden birinde, İflahsızın Yusuf tahta bavuluyla Adana garına, Ceyhan’dan gelen trenden indi. Sağa baktı, sola baktı… Trenler, kara vagonlar sıra sıra dilliydi ama, Sivas’a hangisi gidecekti?
Sayfa 365
Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın.
"İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şey anlatmaya yetmez .."
Kemal geçiverir miydi acaba? Geçiverse, görseydi onu. Öyle göresi gelmişti ki... Bir görseydi yeterdi, isterse ondan sonra beş gün, on gün, on beş gün görmesin!
Sayfa 363Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.