Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Günümüzde de olsa böyle meyhaneler.
Buyurun Kürdün Meyhanesine,
1944-1960 yılları arası Ankara’dayız,
Milli Eğitim Bakanlığının yanında içkili bir mekan. Sonradan yanmış , fakat anılarda kalmayı başarmış.
Resmî adı Yeni Hayat Lokantası , fakat sahibi Kürt olduğu için (Kürt Mehmet) Kürdün Meyhanesi adıyla tanınıyor.
Kitabımızın yazarı Fahir Aksoy 15 yıl boyunca sık sık gelmiş bu
ɪᴄɪᴍᴅᴇ sᴏɴsᴜᴢ ʙɪʀ sᴇᴠɪɴᴄ. ʙᴀɢɪʀᴍᴀᴋ ɪsᴛɪʏᴏʀᴜᴍ: "ʙᴏs ᴠᴇʀ!" ᴅɪʏᴇ ʜᴀʏᴋɪʀᴍᴀᴋ ɪsᴛɪʏᴏʀᴜᴍ.
"Hoşgör Köftecisi", "Orhan Veli'nin öykü kitabı mı varmış?" diye merak ederek aldığım bir kitap oldu. Okurken açıkçası pek bir beklentim yoktu. Bu yüzden midir bilmem ama ben kitabı genel olarak sevdim. Zaten şairliğini ve şiirlerini oldukça sevdiğim Orhan Veli, meğer düz yazıda da gayet başarılıymış.
İlk hikayelerde "Burada olay ne?" tarzında düşüncelere kapılsam da sonradan tarzına alıştım ve dili oldukça hoşuma gitti. Yazarken anlattıklarını resmen yaşamış ve okuyucuya da geçirmiş diye düşünüyorum.
Bazı alıntıları ve özellikle bazı hikayeleri oldukça güzeldi. Ayrıca bazı kısımlarının şiirleriyle aynı doğrultuda gitmesi benim hoşuma gitti. Bedava, Anlatamıyorum, İstanbul'u Dinliyorum, Beni Bu Havalar Mahvetti şiirlerini resmen bu kitapta da hissettim.
Kısacık kısacık ve okuması oldukça kolay da bir kitap. Yoğun günlerinizde yorulmadan okuyabilirsiniz. Orhan Veli'yi şiirleriyle tanıyıp sevenlere ya da genel olarak öykü kitaplarını okumayı sevenlere tavsiye edebileceğim bir kitap oldu.
Ayrıca sonunda bir çevirisi -ki kitapta en az beğendiğim öykü de çevirisi oldu- ve bir de söyleşisi var.
Ben okurken keyif aldım, sadece özellikle ilk hikayelerden beklentilerim farklı yönde olduğu için bir an yadırgadım. Umarım siz de seversiniz...
Yahya Kemal'in müşkülpesent olduğu çoğunluk tarafından bilinir fakat eserde öyle anekdotlar var ki bugün şair hayatta olsaydı edebiyat âleminde kendime hisse aramak aklımın ucundan geçmezdi. Öyle bir durum! Benzerini Fethi Naci için de düşünüyorum.
Erken yaşta ün kazanmış bu adamın kendini beğenmiş olması ve başkalarını eleştirmesi (donanımı ile çoğunlukla haklı bulurum) bu kitapta konu edilmiş. Başta Orhan Veli, Ahmet Haşim, Abdülhak Hamit, Celal Sâhir, Mithat Cemal KUNTAY, Ruşen Eşref, Yakup Kadri, Ahmet İhsan, İbrâhim Alaettin GÖVSA, Rıza Tevfik bu eleştirilerin kurbanı olmuştur. Bunun yanında kendisine sataşan ve kıskananlar da oldukça fazladır.
Türk edebiyatının efsane ismi Yahya Kemal BEYATLI'yı gözümde bambaşka gösteren bir yapıt oldu diyebilirim.
Kitapta en çok konu edinen iki şeyden biri Yahya Kemal'in midesine düşkünlüğü. Hatta bir anekdotta,
"Bir öğleüstü Yahya Kemal ünlü Abdullah Efendi Lokantasında. Eline yemek listesini almış okuyor:
— Tatar böreği... İç pilav... Zeytinyağlı enginar... Kuzu fırın... Yoğurtlu kebap... Badem tatlısı... Kaymaklı baklava...
Ağzını şapırdatarak sofra arkadaşlarına dönüyor:
— İşte, okumaya doyamadığım en leziz eser!"
dediği anlatılıyor.
İnternetten fotoğraflarını açıp baktığımız zaman göze ilk çarpan şey olan göbeği de bu anektodu destekler nitelikte. :)
Eğlenerek okuduğum nadir kitaplardan. Okul kütüphanesinde denk gelip de okudum. Baskısı var mıdır, bilmiyorum. Fakat okunmaya değer keyifli bir çalışma olduğu iddiasındayım. Şehir kütüphanelerinde bulacağınızı ümit ederek şimdiden iyi okumalar diliyorum.
𝓢𝓸𝔃𝓾𝓷 𝓼𝓲𝓲𝓻𝓵𝓮𝓻𝓲𝓷 𝓶𝓾𝓴𝓮𝓶𝓶𝓮𝓵𝓲𝓭𝓲𝓻,
𝓢𝓮𝓷𝓭𝓮𝓷 𝓫𝓪𝓼𝓴𝓪𝓼𝓲𝓷𝓲 𝓼𝓮𝓿𝓮𝓷 𝓭𝓮𝓵𝓲𝓭𝓲𝓻,
𝓨𝓾𝔃𝓾𝓷 𝓬𝓲𝓬𝓮𝓴𝓵𝓮𝓻𝓲𝓷 𝓮𝓷 𝓰𝓾𝔃𝓮𝓵𝓲𝓭𝓲𝓻.
𝓖𝓸𝔃𝓵𝓮𝓻𝓲𝓷 𝓫𝓲𝓵𝓲𝓷𝓶𝓮𝔃 𝓫𝓲𝓻 𝓭𝓲𝔂𝓪𝓻 𝓰𝓲𝓫𝓲.
Birçok şairin en bilindik olanlar dışındaki şiirlerini merak edip kitaplarını alarak okumuştum ama özellikle bestelenen şiirlerini çok sevdiğim Sabahattin Ali'nin şiir kitabını alıp okuyamamıştım, bugüne kısmetmiş.
336 syf.
9/10 puan verdi
Nazım'ın aşkları, düşünceleri, yaptıkları, yapmadıkları, kırıldıkları, sustukları ve avaz avaz bağırdıkları... Kitapta hepsi mevcut ve ölümünden sonra Vera'yı da dinliyoruz. Zaman zaman alakasız şeyler de yok değil kitapta. Ama düzenlemeden kaynaklandığını düşünüyorum. Sadece Nazım'ın yaptıkları ve düşüncelerinden oluşsaymış, bence bir tık daha güzel olabilirmiş. Son birkaç sayfada ise Nazım'ın hala karşımıza çıkan birbirinden güzel sözleri yer alıyor. Fazla spoi vermeyeceğim. Kitapta anlatılanların neler olduğunun içeriğine girmeyeceğim. Ama zaman zaman çelişkide bırakan bir kitap olduğunu söylemeliyim. Benim tek hoşuma gitmeyen nokta, Nazım ölüm orucuna başladığında onu ilk destekleyenler Garip akımının kurucularıydı ve en başta da Orhan Veli'ydi. Buna rağmen, herkesten söz edildiği halde, Orhan Veli'nin adının bile geçmemesiydi.
Orhan Veli , Ben Orhan Veli adlı şiirinde şu satırları kaleme alıyor;
"Bir de sevgilim vardır, pek muteber;
İsmini söyleyemem.
Edebiyat tarihçisi bulsun."
Orhan Veli'nin bu satırlarda bahsettiği muteber sevgili Nahit Gelenbevi, Orhan Veli'nin sevgili Nahit Hanım'ı dır. 36 yıllık kısacık ömrünün büyük aşkı, Cumhuriyet döneminin genç
İnce elenip sık dokunmuş #birorhanveliromanı sunmak istiyorum sizlere. Yorumuma, inkılâpçı düşüncenin taze olduğu bir dönem olmasına rağmen Orhan Veli'nin yeniliklerine ağır eleştiri yapan edebiyatçılara olan sitemimle başlamak istiyorum. İçeriği saf hakaretten oluşan ağır eleştirilere, mısralarının dalgaya alınmasına kulak asmadan bildiği yolda emin adımlarla yürümüş Orhan Veli. Kitabın bu bölümlerini okurken; insanın üzerine giydiği edebiyat ceketinin onu anlayışlı yapmaya yetmediğini fark ettim. Şiir yazmak, methiyeler düzmek gibi yetenekler yanında saygı ve sevgi paketiyle birlikte gelmiyor her zaman. Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat' ı anlamak, takdir etmek, destek vermek şöyle dursun onların fikirlerini reddetmeleri, kötülemeleri bunun en büyük ıspatı olmalı !
Orhan Veli sevgimi bilenler bilir. O, benim için hiç tanışamadığım bir arkadaşım gibidir. Bazen düşünüyorum da aramızdan erken ayrılacağını hissettiği için sanırım bu kadar özgür ve umarsız yaşadı. Dünyaya geliş amacı şiir yazmaktı ve bol bol yazdı gitti.
Orhan Veli'nin yaşamını birçok edebiyatçı ve siyasetçiyle birlikte kurgulayarak bizlere genel kültür niteliğinde sunan yazarımız @hanifemert1 ' i tebrik eder ve böylesine güzel bir projeyi bizlerle buluşturduğu için teşekkür ederim. Bazen keyifle , bazen hüzünle ama çokca kalpten hissederek okudum . Orhan Veli'yi iyi tanımanıza yardımcı olacak bu romanı okumanızı mutlaka tavsiye ederim. Sevgilerle...
Şiirleri ile tanıdığım Orhan Veli'nin hikayelerinin de olduğunu fark ettiğim zaman kalemi ile beni nerelere götüreceğini merak ettim. İyi ki merak etmişim.
Yaşadığı döneme ait hikayeler sizleri bekliyor. Kimi yerinde burjuva ve devlete eleştiri olan bu öykülerde emeğin önemini yeniden hatırlatıyor bizlere. Bazı hikayelerin sonunda bir
