Herkes, Muharrem Ince'nin dile getirdiği "CHP'deki çete" kim?" diye soruyor... Yanıt arıyor, bulamıyor. Siz buna isterseniz Muharrem Ince gibi 'çete' deyin, ben 'ekip' anlıyorum.
Ekibi de, birilerinin dediği gibi 'çete'yi de açıklıyorum. Hem de somut bilgilerle...
"Demirtaş çıkınca
Kitap, hakkında çok bir bilgim olmamasına karşın büyük bir merakla aldığım ve sayfalarına hemen dalmak istediğim bir romandı okumaya başlamadan önce. Fakat okudukça aslında kulaktan dolma bilgilerimin ne kadar yersiz olduğunu fark ettim. Bence duygu-durum tahlili açısından gerçekten başyapıt denilecek bir eser. Hikayenin içine daldıkça duygu geçişleri de derinleşiyor. Çoğu yerde kızarken bazı yerde üzülüyorsunuz ve aslında kitaba ön yargısız yaklaşınca ne anlatmak istediğini anlıyorsunuz. Bence davranışlara yönelmekten ziyade ön yargıdan âzâde bir şekilde okunursa asıl tadın o zaman alınacağını düşünüyorum. Orhan PAMUK, soyut ve hiç var olmayan bir karakteri sanki varmış da bizzat ahbaplık ediyormuş gibi yazması da ayrı ustalık işi. Şunu da belirtmek isterim ki son sayfalara yaklaşınca okuduklarıyla hüzünleniyor insan. Orhan PAMUK, kitabın son sözünde diyor ya, "Ben de bir Kemal'im. O çevresinden aşkı için uzaklaştı, bense siyaset ve edebiyat uğruna."
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,6bin okunma
Merhabalar,
Yazmayı her ertelediğim bir incelemeydi. Çünkü yazarı tanımaya her hangi bir kitabıyla değil bütün şiirleri adlı kitabıyla okuyarak başladım. Kitabı bitirdikten sonra yazarı araştırmaya başladım, bu mükemmel ötesi şiirlerin yazarı tam olarak kimdi?
10 Haziran 1914'te Trabzon'da doğdu. Babası, o doğduğu sırada Trabzon valisi
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA
Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir.
Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Görmezden gelinen ,ama hayata tutunmaya çalışan bağımlı kocası tarafından terk edilmiş ,kimsesiz bir kadın olan Mercan'ın hüzünlü hikayesi.
2018 Orhan Kemal Roman Armağanı ödülünü alan Kul kitabı,diğer Şahiner kitapları gibi muazzam.
Yalnızlığından kurtulmak için türbelere,kiliselere, camilere , cemevlerine, dilek ağaçlarına bağlanan umudun ta kendisidir Mercan. Mercan'ın yaşadıkları karşısındaki çaresizliğini içinizde hissedecek onunla kederlenip, onunla umuda kapılarak eşsiz bir umut arayışına çıkacaksınız.Hayatta televizyondan başka can yoldaşı kalmamış Mercan'ın apartman merdivenlerini silerek hayatta kalma mücadelesini, doğmamış oğlu Haydar’in hayalini okurken içinizden hep bir şeyler kopacak... Ah canım Mercan..... Sadece okuyun...
Kocası kuldu,onun kendisini unutmasıyla baş edebilirdi.Ama Allah... Allah'ın kendisini unutmasıyla baş edemezdi. s.51
Madem ki Allah Mercan'a Mercan'dan başka kimseyi vermemişti... Mercan da kendine hem anne hem baba hem de evlat olacaktı artık. s53
Ölülere bile bunca eş dost veren Allah'ım ,beni sağken bu dünyada bir başıma bırakma... s.85