Elinde bir kalem tutuyordu, ama yazmıyordu. Sanki bir düşünceyi, dilediğince biçim alana ya da hayat bulana dek zihninde aşağı yukarı, ileri geri yuvarlıyordu.
Ah Rosalind! Benim şiir defterim olacak bu ağaçlar,
Bu ormanda yaşayan herkes görsün diye senin erdemlerini
Senin için düşündüklerimi kazıyacağım kabuklarına.
Koş Orlando, koş! Yaz her bir ağaca
Güzel, tertemiz, tariflere sığmayan sevgilini.
Geriye kalanlardan bazıları aramızda dolaşsalar da ölmüş olduklarını biliyoruz; bazıları da bir yaşam formuna bürünseler de henüz doğmamışlardır; diğerleri ise kendilerine otuz altı deseler de aslında yüzlerce yıl yaşındadırlar.