Bir olay hatırlıyorum…
Nadir Şah Hindistan'a saldırdı -ve insanları öldürmekten o denli zevk alıyordu ki tüm hayatı boyunca öldürüp durdu. Bir gece askerlerinden bölgenin en güzel kadınını getirmesini istedi, onlar da yakındaki bir köyden bir fahişe getirdiler.
Hindistan'da fahişeler Batıdakinden biraz daha farklıdır. Batıda onlar sadece seks objesidir. Doğuda fahişeler sanatçıdır, dansçıdır, şarkıcıdır; seks objeleri olmaları ikinci sıradadır.
Kadın dans etti ve Nadir Şah çok mutlu oldu. Gece neredeyse bitmek üzereydi ki Nadir Şah şöyle dedi, 'Şimdi uyumak istiyorum, geri gidebilirsin.' Kadına büyük ödüller verdi, fakat kadın şöyle dedi, 'Dışarısı karanlık. Bu kadar çok parayla, bu kadar elmasla... Ben bir kadınım ve yalnızım, patika karanlık bir ormandan geçiyor -gidemem.'
Nadir Şah askerlerine, ‘Onun önünden gidin ve önünüze çıkan her şeyi yakarak ilerleyin -ormanı, köyü. her şeyi. Ortalığı aydınlatın.'
Hiç kimse ortalığı küçük bir meşale yerine böyle aydınlatmadı. Fakat Nadir Şah’ın böyle şeytansı bir zihni vardı. Etrafı gündüze benzetmek için yedi köyü ve tüm ormanı yaktı. Fahişeye şöyle dedi. 'Şimdi gidebilirsin ve bir Tom'u, Dick'i, Harry'yi görmeye değil, büyük imparator Nadir Şahı görmeye geldiğini unutmazsın. O geceyi gündüz yapabilir.' Binlerce köylü canlı canlı yandı