Cesur Yürek
Cesaret anlamına gelen courage sözcüğü İngilizceye eski Fransızcadaki corage sözcüğünden, o da Latincede "kalp" anlamına gelen, insanın tüm duygularının, arzularının ve niyetlerinin kaynağı kabul edilen cor sözcüğünden geliyor. Ortaçağda kalp, bizim bildiğimiz gibi kas değildi. Kan dolaşımını sağlayan bir pompadansa,vücudun can özünü ısıtan bir odaydı. Bu can özü ne kadar sıcaksa o kişinin o kadar cesur olduğu varsayılıyordu.
Sayfa 63
Cesaret kalbin işidir.
"Ortaçağda kalp, bizim bildiğimiz gibi kas değildi. Kan dolaşımını sağlayan bir pompadansa, vücudun can özünü ısıtan bir odaydı. Bu can özü ne kadar sıcaksa o kişinin o kadar cesur olduğu varsayılıyordu. Tabii uzaktan bakarak birinin kalbinin ne kadar sıcak olduğunu kestirmek zordu (gerçi kadınların genel olarak daha nemli ve soğuk, erkeklerin de daha sıcak ve kuru olduğu düşünülüyordu). Ama ortaçağ hekimleri iç ısının, dolayısıyla cesaretin bir göstergesinin saçlar olduğunu düşünüyorlardı. 13. yüzyılda Michael Scot adlı hekim tarafından yazılan fizyognomi üzerine bir eserde, “Kalın, kıvırcık ve fazla saç, tıpkı bir aslandaki gibi kalbin çok sıcak olduğunun bir kanıtıdır” deniyordu."
Reklam
_Freud ve Josef Breuer, nörotik semptomların, örneğin histerinin, gerçekte simgesel anlamları olduğunu fark ettiler. Bunlar da tıpkı rüyalar gibi, bilinçaltının dışavurum biçimleridir. _Breuer ile Freud’un Travma Kuramı’na göre, nörotik septomlar ve histeriler, travmalardan ve psişik hasarlardan ortaya çıkıyor ve bilinç dışında yıllar boyu
Onların algıları Antik Yunan' dan hekim Hipokrat'la başlayıp or­taçağda İslam dünyası üzerinden yayılan ve Rönesans döneminde saray doktorlarının geliştirdiği vücut sıvılarına dayalı tıp kuramı (hümoral patoloji) üzerinde kuruluydu. Bu kurama göre her in­sanda dört temel maddenin kurduğu bir denge vardı: kan, sarı safra, siyah safra ve balgam. Bu sıvıların insanın karakterini ve ruh halini belirlediğine inanılıyordu: Damarlarında daha fazla kan olanlar çabuk öfkeleniyor ama aynı zamanda cesur oluyorlar, öte yandan fazla balgam insanı sakin ama kasvetli yapıyordu.
Cesaret ve kalp ilişkisi
Ortaçağda kalp, bizim bildiğimiz gibi kas değildi. Kan dolaşımını sağlayan bir pompadansa, vücudun can özünü ısıtan bir odaydı. Bu can özü ne kadar sıcaksa o kişinin o kadar cesur olduğu varsayılıyordu. Tabii uzaktan bakarak birinin kalbinin ne kadar sıcak olduğunu kestirmek zordu (gerçi kadınların genel olarak daha nemli ve soğuk, erkeklerin de daha sıcak ve kuru olduğu düşünülüyordu). Ama ortaçağ hekimleri iç ısının, dolayısıyla cesaretin bir göstergesinin saçlar olduğunu düşünüyorlardı. 13. yüzyılda Michael Scot adlı hekim tarafından yazılan fizyognomi üzerine bir eserde, “Kalın, kıvırcık ve fazla saç, tıpkı bir aslandaki gibi kalbin çok sıcak olduğunun bir kanıtıdır” deniyordu.
Sayfa 63 - Kolektif KitapKitabı okudu
Jakuzilerden ya da bilgisa­yar çiplerinden yararlanmak hayatımızda bize birtakım kolay­lıklar sağlar kuşkusuz; ancak biz bireysel olarak yine tıpkı ortaçağda yaşamış atalarımız gibi kazalar, gerçekleşmemiş ar­zular, kalp kırıklıkları, kıskançlıklar, endişeler ve ölümle müca­dele ediyoruz.
Sayfa 176
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.