Ortaçağda Çin, Moğolistan ve Türkistana giden, 1254-1323 yıllarında yaşamış Venedikli seyyah Marco Polo Türk kadınları için şöyle der: "Türk kadınlarından daha çok eşine bağlı, sağlam ve değerli hiçbir millet kadını yoktur. Türkleri dünyada başarılı yapan kadınlarının özelliğidir.
Sayfa 156Kitabı okudu
EVLİLİK ÜZERİNE 200.000 Yıldır Çözülemeyen Problem Evlilik, en genel tabiriyle, kanun karşısında dinen ve kültürel adetlere uygun biçimde yuva kurmak isteyen kişilerin birleşmesidir. Elimize ulaşan kanıtlara göre bilinen ilk evlilik milattan önce 2350’li yıllara kadar uzanır. Şahsi tahminim ise boşanmalarında aynı tarihte bulunduğu hatta belki
Reklam
… Çağdaş Hıristiyanlık, bekâret kanıtlarıyla özel olarak ilgilen­mediği için İslam’dan ayrılır. Hollanda Reformist Kilisesi’nin üye­si olan bir gelinin başına gelebilecek en kötü şey, papazın karşı­ sına hamile olarak çıkmaktır. Böyle bir durumda onun beyaz ge­linlik giymesine izin verilmez; bazı kiliselerde de gelin ile damat­’tan cemaatin karşısında hesap sorulur. Tutucu kilise çevrelerinde bekârete önem verilse de, zifaf ge­cesinde olanlar aileyi ilgilendirmez. Gerçi bu hep böyle değildi. Ortaçağ’da erkek ile kadın arasındaki cinsel ilişkiye eşlik eden şehvet duyguları kuşkuyla karşılanırdı..
Bir kadında şehvet uyandırmak için, bir parça yünü yarasa kanına batırmak ve bunu kadın uyurken yastığının altına koymak önerilmektedir.
Bir başka kadın âdet kanını aşk iksiri olarak bir erkeğe içirdiğini itiraf etmiş, ama adam bir süre sonra ölünce bunun sebebinin yaptığı büyü olduğunu reddetmiştir.
Tecrübeli bir yaşlı kadın bana, çok sık çocuk doğurmaktan zayıf düştüğünde bir arı yediğini ve bir daha hamile kalmadığını söylemişti.
Reklam
Bir rahibin metresine şöyle bir doğum kontrol formülü vermişti: Kadın dişi bir katırın yanmış toynaklarının külünden alacak, onu şarapla karıştırıp içecekti.
Örneğin bir bölüm, bir kadının aşkının nasıl kazanılacağını anlatır. Büyücü büyülü sözleri söylerken, elindeki güvercin kanıyla dişi bir köpeğin üzerine çıplak bir kadın şekli çizer. Bu şeklin çeşitli kısımlarına demonların isimlerini yazar ve bunu yaparken demonlara kadının bedeninin bu kısımlarına musallat olmalarını emreder; böylece kadın o erkeğin aşkıyla yanmaya başlar.
Günümüz
Böyle bir sevgili beni terk ederken, ilk erkeğini unutmazsın herhalde dediğimde yüzüme gülmüş, ortaçağda mı yaşıyoruz beyefendi, diye alay etmişti. Oysa ben, Çinlilerin "kadın ilk, erkek ise son aşkını unutamaz" sözüyle avutmaya çalışıyordum kendimi. Sanılanın tersine, erkekler romantizmin kadife yastığına daha çok yaslanma gereksinimi içindeler artık.)
Sayfa 76
Zamane kadınları üzerine
Ve bütün güzel kadınlar gibi korkutucudur. Tedirgin edicidir çünkü çocukluğundan beri ne kadar güzel olduğunu duyarak büyümüş bütün alımlı kızlar gibi, okul yıllarında, güzelliği karşısında afallayan ergen oğlanları parmağının ucunda oynatmayı öğrenmiştir. Güzelliğin ve cinselliğin çok önemli bir silah olduğunu kavrayan bir komutan gibi
Reklam
256 syf.
1/10 puan verdi
Güvercin Adasındaki Manastır
“ Ortaçağ’da yaşamış bir köylü, bir ev hanımı, bir kumaşçı bizim tarih ufkumuzda kaybolup gider. Oysa bir derebeyinin mülk defteri, kronikler, seyyahların hikâyeleri, başrahibin kayıtları, ev idaresi konulu öğretici eserler, aile mektupları koleksiyonları, evler, kitabeler ve vasiyetnameler araştırmacılar için bulunmaz birer kaynak niteliğindedir.
Ortaçağ İnsanları
Ortaçağ İnsanlarıEileen Power · Kronik Kitap · 2019202 okunma
Ortaçağ’da Kadına Verilen öğüt
İyi bir adamı şu üç şey evden uzaklaştırır; 1-Akan bir çatı 2-Tıkanmış bir baca 3-Azarlayan bir kadın
Yok efenim tüm kitabı kopyalayacağım buraya
Seni saldırı suçuyla kolayca tutuklatabilirim.” “Senin yerinde olsam, polisten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırım. Sırtındaki kılığı görünce ne derler acaba, Mary Marvel? Bir de kalkıp beni mi tutuklatacaksın? Hadi, biraz gerçekçi ol. Nasıl oluyor da, şu falcı kadın kılığıyla ortalarda gezinmene izin veriyorlar, anlayamıyorum.” Genç adam
480 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“NE KUTSAL, NE ROMA, NE İMPARATORLUK… SADECE BİR ALAY ALMAN” Voltaire
Yakın zamanlı bir Viyana seyahatinin de etkisiyle ne zamandır merak ettiğim, daha doğrusu anlamaya çalıştığım konulardı: Kutsal Roma İmparatorluğu ve Habsburglar. Martyn Rady’nin “Habsburglar” (Kronik Yayınları) kitabı bana istediğimi verdi diyebilirim. “Habsburg”lar (Ailenin sonradan sonraya sahiplendiği bu isim, bugün İsviçre sınırları içindeki
Habsburglar
HabsburglarMartyn Rady · Kronik Kitap · 202164 okunma