Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SULTAN ABDÜLHAMİD'İN BİNİCİLİĞİ VE YAŞADIĞI SÜİKAST
Sultan Abdülhamid, binicilikte çok ustaydı. En azgın atları bile idare edebilmesi sayesinde, padişahlığında başına gelen mühim bir kazadan kurtulmuştur: Padişahlığının beşinci veya altıncı yılında, bir cuma selâmlık alayını Ortaköy Camii'nde yaptırmış. O güne kadar selâmlıklara atla gidermiş. Mütadı üzere yine atla çıkmış. Kimler ve nasıl yapmışlarsa ata neft yağı sürmüş oldukları için saraydan camiye kadar pek ziyade güçlükle be birkaç defa yere çarpılmak tehlikesini atlatarak sırf usta binici olması sayesinde gidebilmiş. O günden sonra da bir daha atla selâmlığa çıkmamış. Ondan sonra araba kullanmaya başlamış. 
Sayfa 32
Saray dışına yemek gönderilmesi, Topkapı Sarayı'ndan taşındıktan sonra da devam etti. Sultan Abdülmecid saltanatında dağıtımdan Dolmabahçe bölgesi faydalanmaya başladı. Sultan II. Abdülhamid devrinde Ortaköy'le Yıldız arasındaki bölgede bu usul, devrin başkatiplerinden Tahsin Paşa'nın israfa varıldığını yazdığı derecede idi. Özellikle ramazanlarda her akşam sarayda mülki, askeri erkanla ilmiye mensuplarına, yabancı sefaretler ve dini liderlere iftar davetleri verilir; saray, yemek alacaklarla dolar, hatta bu dağıtımdan faydalanmak isteyenler evlerini bile Beşiktaş civarında taşırlardı. Bu sebepten olsa gerekir ki, Sultan V. Mehmet Reşad tahta geçtikten sonra bu israfı önlemek için bazı tedbirler almak ihtiyacını hissetmişti.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Merhaba hanımefendi Bende bir gülüşünüzü unuttunuz İyimser ama kırılgan Hangi ülkedir ellerinizdeki arayış Gözlerinizdeki gam Hangi şehrin istilasıdır saçlarınızdaki Harabe duvar Gecede ıslak mehtap uykusuz yıldızlar Bağırışlar, yakarışlar, yalnızlıklar... Bir başka yalnızlık gönlünüzdeki serencam Bir sabah eylülü, Ortaköy telaşı, ıslak bulvar Akşamın sesi içinize ışık seren cam Böler soluğumu, sesim kanlı Hırslı insanlar; Sağır, kör ve dilsiz duvarlar Bulutlar serinkanlı, gökyüzü uysal Yalnızlık yurdu sanki tüm hanlar Hanımefendi Gülüşünüzde baharını unutmuş binbir mevsim var. ....Ergün Güngör...
Kıyıdan fısıltılar geliyor kulağına Dalgalarla martılar fısıldaşıp gülüyor Deniz gülümseyerek takılıyor ağıma Yukarıdan üstüme yıldızlar dökülüyor Ortaköy'de bu akşam ufuk nazlı, gök nârin Hayaller dalıp gitmiş çılgın derinliklere İçimde mutluluğu biriktiren ellerin Senin gözbebeğinden bakıyorum göklere
Sayfa 661
Bazen bazı şeyleri özlediği oluyor insanın. Annem bir gün şöyle dedi "İstanbul'u görmeden ölürsem gözlerim açık giderim." İçim sıkılıyor. Mesela bugün İstanbulu özledim, annem gibi. Şu havalarda en çok da İstanbul çekiyor insanın canı; Galata'da balıkçıları, balık ekmekleri, Beşiktaş sahilde mısırcıları, Gülhane'de ağaçları, suya para atanları, Eminönü'de satıcıları, tuhafiyecileri, taksimde ıslak hamburgeri, iskelede bekleyenleri, martıları, tramvayları, ilk kez deniz görenleri, Ortaköy'de namaza koşanları, fotoğrafçıları, Ayasofya' yı, Sultan Ahmet'i, Kız Kulesi'ni seyre dalmışken vapurun ötelerden gelen sesiyle irkilenleri, Balat'ta bir film çekimini, senin adına onca şiir yazan şairleri, şiirleri... Sahafçı gezeriz, kitaplar alırız, yemekler yeriz, bir turistle denk geliriz, İstanbulu izleriz, akşam olur daha bi güzelleşir İstanbul, biz yine şarkılar söyleriz, keyifleniriz... Canımız, içimiz, dışımız İstanbul'a bir gün yolculuk çekiyor. 🌸
Biz ver elini Sultanahmet, Taksim,Ortaköy... İstanbul’un tarihî ve turistlik yerlerini geziyoruz.
Reklam
İstanbul'da sıradan bir gün
Boğaz vapuru, gözlerini dikmiş Köprü'nün bacaklarına, acımasızca saplarken çıpasını ortaköy önlerine benzi solmuş balıkçı tekneleri platonik bir aşkla Kız Kulesi'ni seviyordu hala.
Everest YayınlarıKitabı okudu
Karanlığın içinde umut veren aydınlık
"Kız Kulesi'ni görmeyecek miyiz?" "Birazdan. Beylerbeyi ile Kuzguncuk'u geçtik mi Üsküdar. Sonra Salacak ve Kız Kulesi. Bana sorarsan dünyanın en güzel manzarası. Hele akşam gün battı mıydı başka güzel. Kule, gece mavisinin içinde beyaz gelinlik gibi durur. Karanlığın içinde umut veren aydınlık gibi. Gerisinde göz alabildiğine Topkapı Sarayı'ndan Ortaköy'e kadar Istanbul manzarası. Şiir gibi, aşk gibi..."
Sayfa 82 - İthakiKitabı okudu
youtu.be/SYlh2sq14XY?si=... "Çiçekler sulasan, kurumuş yaprakları kessen Sözgelimi tırnaklarını yemesen Akşamları erken yatsan iyi olur. İyi olur elbet
Beşiktaş-Ortaköy
"..Ne sevinç, ne bir keder Kayıtsız bir taş kadar Ne arkadaştan eser Ne kalpte bir istek var Bir sükûnla beraber Yalnız gittiğim yollar."
Sayfa 38 - Can YayınlarıKitabı okudu
600 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.