her şey sessizdi. en ufak bir ses; bir kuşun, düşen bir yaprağın hışırtısı insana gürültü gibi geliyor, ürkütüyordu, ama sonra yeniden bütün yeryüzünü kucaklayan, içinizi saran bir sessizliğe dalıyordunuz. bu gibi anlarda insanda çok temiz, çok yüzeysel düşünceler doğuyor. bunlar, bir örümcek ağı kadar ince ve şeffaftır ve kelimelerle ifade edilmeleri imkânsızdır. kayıp giden yıldızlar gibi parlayıp sönerler; ruhunuzu belirsiz bir özlemle yakar, okşar, meraka salarlar. ruh ise kaynar, erir, hayat boyu koruyacağı şekli alır ve insanın gerçek yüzü ortaya çıkar.
ekitap
Acı da olsa, gerçeğin her zaman daha değerli, daha önemli olduğuna inandım. Eğer bir sorun varsa ve siz gerçeği doğru değerlendiremiyorsanız, çok ağır bir acıdan belki bir süre kaçabilirsiniz ama o gerçek, tıpkı bir apse gibi açılıp dışarı boşalıncaya kadar sizi mutsuz, huzursuz ve hasta etmeye devam eder. Ağır ağır düşer peşinize, örümcek ağı gibi sarar hayatınızı. Elinizi kurtarayım derken önce kolunuzu alır, sonra da tüm hayatınızı.
Sayfa 308 - Remzi Kitabevi - 21. BasımKitabı okudu
Reklam
Ve senin bakışların altında gerçekleşen, benliğinin hiçbir parçasıyla beni tanımadığını, hayatından benim hayatıma, isterse bir örümcek ağı kadar incecik olsun, hiçbir hatıranın uzanamadığını gösteren o uyanış, gerçekliğin uçurumuna ilk yuvarlanıştı, kaderime ilişkinlik ilk sezgiydi.
Kanun böyle emrediyor. Kanunu bildin mi? Küçük sineklerin takılıp kaldıkları, büyük sineklerin delip geçtikleri örümcek ağı…
Sayfa 351 - ithakiKitabı okudu
“...çok ağır bir acıdan belki bir süre kaçabilirsiniz ama o gerçek, tıpkı bir apse gibi açılıp dışarı boşalıncaya kadar sizi mutsuz, huzursuz ve hasta etmeye devam eder. Ağır ağır düşer peşinize. Örümcek ağı gibi sarar hayatınızı. Elinizi kurtarayım derken önce kolunuzu alır, sonra da tüm hayatınızı.”
Sayfa 308 - Remzi KitabeviKitabı okudu
" Ben ölümden sonraki hayata inanmıyorum," dedi Raskolnikov. Svidrigaylov düşünceli bir halde oturuyordu. " Peki ya orada sadece örümcekler falan filan varsa," dedi birdenbire. "Bu tırlatmış," diye düşündü Raskolnikov. "Biz hep sonsuzluğu bir fikir gibi anlamanın mümkün olmadığı, büyük, büyük bir şey olarak hayal ediyoruz! Neden sınırsızca büyük olsun ki? Ve ansızın, bütün bunların yerine, bir düşünsenize, orada bir küçük oda varmış, bir de köy banyosu gibi bir şey, küflü, her yerini örümcek ağı kaplamış bir yer, işte sonzuluk buymuş. Biliyor musunuz, bazen böyle hayal ediyorum onu. "
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.